
Gökhan Karakaş –Erzincan’da 1982 yılında vatani görevini yapan ressam Mustafa Aydemir ve üç bin gönüllü asker tarafından Keşiş Dağı’na yapılan 176 metre boyundaki Atatürk portresi artık zamana yeniliyor. Ressam Mustafa Aydemir, “Bir dağa nakşedilmiş dünyanın en büyük portresini, 30 günde tamamı gönüllü askerlerle ve hiç para harcamadan yapmıştık. Boyaları solan ve taşları yerinden kayan portrenin heybetini kaybetmesi bizleri çok üzüyor” dedi. Karmaşık açı hesaplarıyla Erzincan 59. Topçu Tugayı’nın askerlerince Keşiş dağına uygulanan Atatürk portresi, 2009 yılında Washington Smithsonien Müzesi tarafından dünyanın en büyük ve 100 sıradışı sanat eserinden biri seçilmişti.
Dünyanın en büyüğü
Kırk yıl önce Erzincan 59. Topçu Tugayı’nda askerliğini yapan ressam Mustafa Aydemir, birliğin üzerindeki Keşiş dağına dünyanın en büyük insan portresi olarak Atatürk’ü nakşetmek istemişti. Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Güngör izniyle harekete geçen Aydemir, üç bin gönüllü askerle dağa Atatürk portresini doğal taşları kullanarak yapmıştı. Tuğgeneral Hidayet Güngör’ün eserin altına imza atması emrini uygulamayan ve erken terhis ödülünü de reddeden Aydemir, askerliğini normal süresinde bitirmişti. Erzincan ile özdeşleşen ve uzaydaki uydulardan görülebilen portre aradan geçen kırk yıl içinde bozuldu.
Günümüze kadar gelmesine rağmen güneşin, depremlerin ve sellerin yıprattığı portrenin saldırıya uğradığını belirten eser sahibi Mustafa Aydemir, 2016 yılında askeriyenin portre üzerindeki korumayı kaldırdığını vurguladı. Aydemir, “Koruma kalkınca portreye saldırdılar ve portreyi oluşturan bin ton ağırlığındaki taş gibi ağır malzemeleri temellerinden sökerek dağdan yuvarlamışlar. 2017 yılında Erzincan Valiliği’nin isteğiyle geçici bir onarım yaptım ama kalıcı bir çözümle gelecek kuşaklara aktarılması gerekiyor. Otların biçilmesi ve üzerine boya dökülmesi yeterli korumayı sağlamıyor” dedi.
Tüm çabalara ve verilen sözlere rağmen toprağın üzerindeki geçici boyayla yapılan portrenin solduğunu ve üzerindeki yaban otlarının çoğaldığını belirten Aydemir, hiç para harcanmadan yapılan bu eserin kurtarılması gerektiğini belirtti. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü mezunu ressam Mustafa Aydemir, “Üç bin askerin gönüllü enerjisiyle yapılan bu eser için dağlardaki doğal taşları insan zinciriyle topladık. Motor yağları ve fabrika atık kimyasallarını boya için kullandık. 7 bin 565 metrekare büyüklüğünde Atatürk portresi, Türk insanının gerektiğinde bir araya gelebilmesidir. Türk insanının yoktan var edebilmesi ve imecesidir. Uzaydan görülen tek Türk sanat eserinin yaşaması için çabalamalıyız” diye konuştu.
Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100’üncü yılında bu zaferi kazanan Atatürk’ün portresinin eriyip gitmesine izin verilmemesini isteyen Aydemir, “Dört aylık şantiye çalışmasında çelik betonarme yapmak istiyorum. Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Valiliği desteklerse 2023 yılında yani şanlı cumhuriyetimizin 100’üncü yılında portreyi layık olduğu şekilde yüzlerce yıl dayanacak sağlamlıkta yapmak istiyorum” diye konuştu.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında