
Şehit öğretmenin babası Sadık Yalçın, kızının olmadığı 5. Yılı geride bıraktıklarını söyleyerek, “ Öğretmenlikte hain bir saldırı sonucu şehit edildi. Yıllar çabuk geçiyor. Acıları geçmiş gibi gözüküyor ama geçmiyor maalesef. Her attınız adımda ve aldığınız nefeste bir hatırası ile karşılaşıyorsunuz, baş başa kalıyorsunuz. Acıların üzüntüsü büyük. Allah hiçbir kardeşimize böyle acıyla imtihan etmesin. Her şey yaşadığı sürece güzel. Yaşarken, yaşanılan güzellikler içerisinde güzel. O şekilde değerlendirmek lazım. Biz güzel hatıralarını hatırlayarak kendimizi teselli etmeye çalışıyoruz” dedi.
“DEVLET GÜÇLÜ OLDUKÇA BİZLER VARIZ”
Acılı baba Yalçın, ülkede şehitlerin, gazilerin unutulmamasının güzel şeyler olduğunu da ifade ederek, “Türk milletinin feraseti çok güzel. Nereye gitseniz tanıyınca bize kucaklarını sonuna kadar açıyorlar. Devletin üst makamları, siyasi parti liderleri zaman zaman arayıp her zaman soruyorlar. Allah devlete zeval vermesin. Devlet güçlü olduğu sürece bizler varız. Önemli olan burada toplum olarak devlete sahip çıkmamız. Devletin terörle yaptığı harici ve dahili olan mücadelede bizim toplum olarak destek vermemiz önemli. Onların moral ve motivasyonunu arttırmamız lazım. Askerimize güvenlik güçlerimize yaptıkları terörle mücadelede Allah yardımcıları olsun” diye konuştu.
Baba Yalçın, Karabük Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde okuyan oğlu Atıf Yalçın’ın da bu yıl mezun olacağını sözlerini ekleyerek, “Burada okuyan oğlumuzun eğitiminde son sene. Bilgisayar mühendisliği okuyor. Nasıl bir tercih yaparsa onun her zaman destekçisiyiz. Desteklemeye devam edeceğiz. Bizim evladımızı da bu ülkenin güzel insanlarının çocukları da böyle bir hain saldırıya maruz kalmasın. İnsanlar yaşadıkça güzel olur. Bizde toplumumuzda güzellikleri paylaşarak yaşamamızda fayda var. Farklılıklarımızı değil güzelliklerimizi ön plana çıkarmamız lazım” dedi.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında