
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, beraberinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Vakıflar Haftası etkinliğine katıldı. Programda konuşan Oktay, vakıfların önemine vurgu yaparak Osmanlı döneminde güvenlik ve adalet dışındaki hizmetlerin önemli bir bölümünün vakıflar marifetiyle sunulduğunu aktardı. Oktay, “Bilindiği gibi vakıf senetlerinde, vakıf mallarının gayesi haricinde kullanılmasına karşı çok ağır beddualar vardır. Akıl, vicdan ve inanç sahibi hiç kimsenin bu bedduaları görüp de vakıf malına el uzatması, istismara ve gaspa yeltenmesi mümkün değildir” ifadelerini kaydetti.
‘5 BİN 670 VAKFIN VARLIĞININ RESTORASYONU GERÇEKLEŞTİRDİK’
Oktay, 20 yılda 6 buçuk milyar TL kaynakla 5 bin 670 vakıf varlığının restore edildiğini belirterek, “Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, Osmanlı Coğrafyasındaki 60 bin mazbut vakfın temsilcisi olarak ‘maziden atiye’ kurduğumuz köprünün yaşatılmasından sorumludur. Hükümetlerimiz döneminde geçmişteki ihmalleri telafi edecek çok önemli adımlar attık. Son 20 yılda 6 buçuk milyar liralık bir kaynakla 5 bin 670 vakıf varlığının restorasyonunu ve onarımını gerçekleştirdik. Hala 110 vakıf varlığının restorasyonu da sürüyor. Sınırlarımız dışında restore ettirdiğimiz 25 vakıf eseri ve çalışmaları devam eden 13 projeyle bu konudaki sorumluluklarımızı yerine getirmenin gayreti içerisindeyiz. Ancak bu yaptıklarımızın ecdadın vakıf emanetlerini koruma konusunda henüz yeterli olmadığını da biliyoruz. Geçmişin ihmallerini, eksiklerini, yanlışlarını ve hatta yağmalarını konuşarak vakit kaybetmek yerine vaktimizi ve enerjimizi bundan sonra ne yapacağımıza hasretmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ecdadın emanetine ancak bu şekilde layık olabiliriz” dedi.
‘VAKIF GELENEĞİNİN DEVAM ETMESİNDEN MEMNUNİYET DUYUYORUZ’
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, önümüzdeki dönemi vakıf emanetlerine sahip çıkma,onları asli amaçlarına uygun şekilde ve günümüz şartlarına göre ihya etme dönemi olarak gördüklerini belirterek, “Ülkemizde vakıf kurma geleneğinin hala devam etmesinden de özellikle memnuniyet duyuyoruz. Bu vakıfların, kavramın sadece lafzına değil, ruhuna da uygun şekilde faaliyet göstermeleri son derece önemlidir.İş insanlarımızın kurdukları vakıflarla ülkemizin dört bir yanında inşaa ettirdikleri okulları, yurtları, camileri, aşevlerini kültür merkezlerini gördükçe, yetiştirdikleri gençleri gördükçe hepsiyle ayrı ayrı gurur duyuyoruz. Rabbim, insanların en hayırlısı onlara faydalı olanıdır anlayışı ile vakıf kuran, vakıf yaşatan herkesten razı olsun” diyekonuştu.
‘DAYANIŞMA KÜLTÜRÜMÜZ HER YERDE FARKLI TEZAHÜRLERLE KARŞIMIZA ÇIKMAKTA’
Fuat Oktay, konuşmasınaşöyle devametti:
“Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızciddi sınamalarla geçmiştir. Yaşadığımız onca badireye, yıkıma, felakete rağmen hamdolsun milletçe dimdik ayakta kalmayı başardık. Böyle dönemlerin ardından hızla toparlanıp yeniden medeniyet yolculuğumuza devam etmemizi sağlayan unsurların başında dayanışma kültürümüz gelmektedir. Dayanışma kültürümüz her yerde farklı tezahürlerle karşımıza çıkmakta. Vakıflarımız bu kültürün şehirlerdeki kurumsal temsilcileridir. Eğitimde, sağlıkta, evlilikte, iş kurmada, hayatın her alanında insanlar vakıfların desteğini yanlarında bulmuşlardır. Bizim kültürümüzde başka hiçbir yerde rastlayamayacağınız bir vakıf insanı kavramı vardır. Bu kavramı yaşattığımız sürece Allah’ın izniyle kimse bu millete zarar veremez.”

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında