
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ta İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği liderler düzeyindeki 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze ve Ramallah’ta 7 Ekim’den bu yana yaşananları tarif etmeye kelimelerin kifayetsiz kaldığını belirterek, “Garantörlük dâhil gerekli gayreti göstermeye hazırız” dedi.
İsrail’in Filistin saldırılarının görüşüldüğü zirvede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının, ambulansların bombalandığı, ‘güvenli’ denilen bölgelere göç eden sivillerin katledildiği, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir barbarlıkla karşı karşıyayız. İsrail yönetimi birçoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, Filistinli masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır” ifadelerini kullandı. “Vatanlarını savunan Hamaslı direnişçilerle işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir” diyen Erdoğan, “Birleşmiş Milletler’e göre, Gazze ve Ramallah’ta katledilen 12 bine yakın Filistinlinin yüzde 73’ü kadın ve çocuklar. Bu cinnet hâlinin savunulabilir veya mazur gösterilebilir hiçbir tarafı yoktur. İnsan hak ve hürriyetlerini dilinden düşürmeyen Batılı ülkelerin Filistin’de süregiden katliamlar karşısında sessizliğe bürünmeleri utanç vericidir. Gazze’de 12 bine yakın insan ölmüş, Gazze’nin neredeyse tamamı yıkılmış ama bu ülkeler, İsrail’e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor, yapamıyor” açıklamasını yaptı.
‘Bu vicdansızlıktır!’
Charlie Hebdo saldırısında devlet ve hükümet başkanları Paris’te yürüyüş yaparken, Gazze için aynı isimlerin kılının kıpırdamadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sadece acizlik değil aynı zamanda korkaklıktır, vicdansızlıktır. Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadar akan kana ortaktır. Amerika ve batılı ülkeler güya savunuculuğunu yaptıkları değerleri, İsrail yönetiminin ihtiraslarına kurban etmişlerdir” diye konuştu. Dünyanın farklı ülkelerinde İsrail’in katliamlarına karşı yükselen sesleri insanlık açısından ümitvar bulduklarını belirten Erdoğan, “İsrail destekçisi yönetimlerin bu çığlığa kulak vermesini bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Mısır ile iş birliği içinde Gazze’ye ulaştırılmak üzere 10 uçak dolusu insani yardım malzemesinin, El-Ariş Havalimanı’na sevk edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların tedavileriyle ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. 15 Kasım tarihinde eşimin himayesinde, devlet ve hükûmet başkanlarının eşlerinin katılımıyla İstanbul’da düzenlenecek toplantıya dair hazırlıklarımız devam ediyor. Gelinen aşamada birinci önceliğimiz, ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasıdır. Acil olan birkaç saatlik fasıla değil kalıcı ateşkestir. Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail saldırılarına 4 saat ara verme kararının alaycı ve zalimce olduğunu ifade ediyor. Biz de söz konusu karara aynı şekilde yaklaşıyoruz. Ayrıca insani yardımlar kesintisiz ve sürekli olarak gerçekleştirilmelidir. Hastaneler başta olmak üzere acil ihtiyaç içindeki yerlere akaryakıt ulaştırılması hayati önemdedir… İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için de gayret göstermeliyiz. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından bunlar incelenmeli, sorumlular hakkında gerekli işlemler başlatılmalıdır. Aynı şekilde İsrailli bakanlar tarafından varlığı ikrar edilen nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın denetiminden kaçırılan nükleer bombalar varsa bunlar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır.”
Uluslararası konferans
İsrail yönetiminin, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetinde olduğunu kaydeden Erdoğan, Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon kurulması gerektiğini de kaydetti. Türkiye olarak Gazze’nin inşa ve ihyasına her türlü desteği vermekten imtina etmeyeceklerini söyleyen Erdoğan, soruna kalıcı çözümün yolunun temel sebepleri ortadan kaldırmaktan geçtiğini, bunun da ancak 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti’nin kurulmasıyla mümkün olacağını vurguladı. Erdoğan, “Gündeme getirdiğimiz Uluslararası Barış Konferansı’nın bunun için en uygun zemini sağlayacağı kanaatindeyiz. Filistinli kardeşlerimizin güvenliğini garanti altına alacak yeni mekanizmalara ihtiyaç duyulduğu da görülüyor. Bu kapsamda tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dâhil gerekli gayreti göstermeye hazırız” ifadesini kullandı.
‘Zorla yer değiştirme kırmızı çizgimiz’
Zirvenin ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde; İsrail’in savaş suçu işlediği vurgulanarak, Filistin topraklarında ateşkes ve kapsamlı barış süreci için uluslararası konferans yapılması çağrısında bulunuldu. Filistin davasını iki devletli çözüm temelinde çözmeden gerçekleştirmenin imkansız olduğunun altı çizildi. Bildiride İsrail’in katliamları kınandı; misilleme saldırının meşru müdafaa veya herhangi başka bir bahaneye sığınılarak tanımlanması reddedildi ve derhal durdurulması talep edildi. Bireysel veya toplu olarak zorla yer değiştirilme yoluyla, Filistin Davası’nın bertaraf edilmesine yönelik her türlü girişimin tamamen reddedildiği ve bunun bir kırmızı çizgi ve bir savaş suçu sayıldığı belirtildi. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu vurgulandı, tüm Filistinli grup ve güçlere FKÖ çatısı altında toplanma ve ulusal ortaklık çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıldı.
Sisi ve Selman ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan’da ikili temaslarda da bulundu. Erdoğan, bu çerçevede Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüştü. İkili görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetini her geçen gün artıran saldırıları ile ilgili son gelişmeler ele alındı. Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’la da bir araya geldi. Görüşmede İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve ateşkesin sağlanması için atılabilecek adımlar ele alındı. Endonezya Devlet Başkanı Widodo’yla görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mevkidaşıyla İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ile Gazze’deki masum sivillere yardım ulaştırma çabaları ve çözüm için atılabilecek adımlarla ilgili konuları ele aldı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında