
Bartholomeos, “Bu akşam özellikle Ortadoğu’da, Ukrayna’da barışın tesisi için dua ettik. Biz dini bir kurum olarak her zaman barıştan yanayız. Her zaman barış, beraberlik ve dostluk için dua ediyoruz. Fakat bu zor günlerde dualarımız daha sık, daha sıcak, daha yoğun olmaktadır. 2-3 gün önce Monaco prensliğinde bulunduğumuz zaman Kudüs patriği Teofilos kardeşimizle bir telefon görüşmemiz oldu, gerçekleştirdik. Ve oradaki durumu detaylarıyla, öğrenmiş olduk. Onların yanında olduğumuzu bildirdik ve gayet tabii ki yalnız Hristiyanların, yalnız Müslümanların, yalnız Yahudilerin yanında değil, bütün insan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Hepimiz tek ve bir olan Allah’ın çocuklarıyız. Kardeş kardeşi öldürmemeli” dedi.
‘BERABER DİKTİĞİMİZ ZEYTİN AĞACI ÜRÜN VERMEDİ’
Patrik Bartholomeos, “Mayıs 2014’te Kudüs’te bulundum. Sevgili kardeşlerim, Papa Hazretleriyle beraber müşterek bir kutsal ziyaret gerçekleştirmek istedik. Ve bu ziyaretin sonunda Papa Francis, beni Vatikan’a davet etti. Aynı zamanda dönemin İsrail cumhurbaşkanı rahmetli Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı da davet etti. Ve üçümüz Vatikan’a gittik. Kur’an-ı Kerim’den, Tevrat’tan, İncil’den dualar okuduk, ilahiler söyledik. Bu törenin sonunda Papa Hazretleri, Mahmut Abbas, Şimon Peres ve bendenizi hep beraber müşterek bir zeytin ağacı, barış sembolü olan bir zeytin ağacı dikmeye davet etti. Ve hepimiz o zeytin ağacını diktik. Vatikan’a sık gittiğimden her ziyaretimde o zeytin ağacının ne kadar büyüdüğünü müşahede ettim. Ne yazık ki, bu barış sembolü zeytin ağacı ürün vermedi. Ve ürün vermemesinin neticelerini işte bugünlerde, Orta Doğu’da görüyoruz. Dua etmeye devam edeceğiz. Problemler silahla çözülmez. Problemler diyalogla çözülür. Medeni insanlar olarak aynı masanın etrafında oturup problemleri konuşuruz, tartışırız, çözeriz” ifadelerini kullandı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında