
Olay, Kurban Bayramı’nda, Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Demirtaş Mahallesi’nde faaliyet gösteren et restoranı işleten Enes Açıkgöz ile babası Ali Açıkgöz, Kurban Bayramı için toplam 1800 kişiyle anlaşıp kurban hissesi sattı. Kurban vekaleti alan işletme sahipleri, etlerin paketlenmiş kıyma ve vakumlanmış bütün et şeklinde teslim edileceğini belirtti. Kesilen kurbanlıkların etleri, bayramın 1’inci gününden itibaren hak sahiplerine dağıtılmaya başlandı. Bayramın 2’nci günü etlerini teslim almaya gelen kurban sahiplerinden bazılarıyla firma sahipleri arasında, etlerin bozuk olduğuve dini usullere uygun kesilmediği iddiaları üzerine tartışma çıktı.
İhbarla adrese polis, zabıta, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Ekiplerin incelemesinde, restoranın soğuk hava deposunda koli içerisinde paketlenmiş kıyma, kuşbaşı ve sucuk gibi ürünlerin üretim ve paketleme yeri ile fatura ve taşıma belgelerinin eksik olduğu tespit edilip, deponun da ruhsatsız işletildiği belirlendi. İncelemelerin ardından İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından 3 ton 800 kilogram et imha edildi.
‘BİN KİŞİDEN DAHA TALEP GELİNCE ŞARKÜTERİDEN ET İSTEDİK’
Etlerin dini usullere göre kesilmediğini ve bozuk olduğunu iddia eden hisse sahiplerinin şikayeti üzerine,işletme sahibi Enes Açıkgöz ve yanında yönetici olarak çalışan babası Ali Açıkgöz ile kız kardeşi M.A., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Şüphelilerin, savunmalarında, “Biz, et restoranı işletiyoruz. Kurban Bayramı öncesi her biri 7’şer kişiden oluşmak üzere toplam 980 kişiye, 7 bin 100 lira karşılığında et vermek için anlaşıp, onların vekaletlerini aldık. Bu kurbanları kesip hak sahiplerinepaket halinde teslim ettik. Daha sonrayaklaşık bin kişiden gelen talep üzerine, Ankara’da bir şarküteri ile anlaşıp kendilerinden 22’şer kiloluk paketler halinde et istedik. Bize gelen bu etleri dağıtacağımız sırada hak sahipleriyle, ‘Etler bozuk’ ve ‘Kurbanlık usule uygun kesilmedi’ gerekçesiyle tartışma yaşadık. Biz kimseyi dolandırmadık” dediği öğrenildi.
TUTUKLANDILAR
Mağdur olduğunu söyleyen 111 kişinin şikayetiyle adliyeye çıkarılan baba ve oğlu, ‘Dini duyguları sömürerek dolandırıcılık’suçundan çıkartıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. M.A. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. M.A’nın, işlerin yoğun olduğu bayram öncesi dönemlerde İstanbul’dan gelip ailesine yardım için burada çalıştığı belirtildi.
366 MÜŞTEKİNİN YER ALDIĞI İDDİANAME 35 GÜNDE HAZIRLANDI
Öte yandan, soruşturma kapsamında, 111 olan şikayetçi sayısı 366’ya yükselirken, mağdur kişilerin maddi zararının yaklaşık 1 milyon 700 bin TL olduğu belirtildi. 2’si tutuklu 3 sanık hakkında yürütülen soruşturma 1 ayda tamamlandı. 35 günde hazırlanan ve Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edileniddianamede 366 kişi müşteki olarak yer aldı. İddianamedekiifadesinde dağıtılan etlerin bayram öncesi kesilmiş hayvan etleri olmadığını belirten ve soğutulmuş şekildeki kıymaların ambalaj renginin, sosis salam ürünlerine benzemesi nedeniyle müşteriler tarafından istenmediğini öne süren Enes Açıkgöz, hakkındaki suçlamayı reddetti. Babası Ali Açıkgöz de kesim için Ankara’nın Polatlı ilçesinde ismini hatırlamadığı bir işletmeyle anlaştıklarını, hayvanların bayramın birinci günü olan 28 Haziran’da kesildiği, farklı bir günde kesilmesinin ve başka hayvanlara ait olmasının mümkün olmadığını söyledi.
Ailesine yardım için İstanbul’dan gelen M.A. ise ifadesinde, “Geçen sene de yaklaşık 130 hayvan kesimi gerçekleşti. Bu hayvanlar iş yeri arkasındaki kesimhanede kesildi. Bu sene aşırı talep oldu. Bu nedenle bir kısmını kesimhanede, diğer kısmını ise Polatlı’da yaptırdık. Teslim edilen şoklanmış ürünlerin dış jelatinin salam batonuna benzemesi sebebiyle söz konusu olay meydana geldi. Kargaşa nedeniyle soğuk zincir bozuldu” dedi.
2,6 MİLYON LİRA HAKSIZ KAZANÇ
İddianamede, inceleme neticesinde sanıkların işletmeleri bünyesinde yapabileceklerinin çok üzerinde talep toplayarak Kurban Bayramı nedeniyle kesilecek kurbanlık hayvanlar için hisse satışı gerçekleştirdikleri, bunun karşılığında herhangi bir canlı hayvan almadıkları ve kendi bünyelerinde veya başka bir yerde 28 ya da 29 Haziran’da bu hayvanları kestiklerine dair bir delil bulunmadığı tespitine yer verildi.
Soruşturmada Ankara’daki bir çiftliği işleten bazı kişilerin, Ali Açıkgöz’ün, kendilerinden 22 ton kemiksiz et alacağını söylemesi üzerine, bu etleri hazırlayıp soğuk zincirle 24 Haziran’da göndermek için anlaştıklarını, bunun karşılığında 5 milyon 700 bin lira talep ettiklerini, 1 milyon lirasını elden aldıklarını, 1 milyon lirasının da karkas et bedeli olarak banka hesaplarına yatırıldığını, 2 milyon 200 bin lirasını bayramın ikinci günü, kalanını ise 1 ay sonrasında çek olarak verme vaadinde bulunduklarını ifade ettiği bildirildi.
Müşteki beyanlarıyla bu açıklamalar değerlendirildiğinde, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek kurban hisse satışı adı altında her bir davacıdan 7 bin 100 lirayı bir bölümünü elden, kalanının bir kısmını kredi kartı kullanılmak, bir kısmını da sanık Enes Açıkgöz’ün hesabına göndermek suretiyle, toplamda 2 milyon 598 bin 600 lira menfaat temin ettikleri de iddianamede yer aldı.
‘DİNİ DUYGULARI İSTİSMAR’
İddianamede, sanıkların Kurban Bayramı nedeniyle birden çok kişiye hisse satışı yaptıkları ve söz konusu bedeller karşısında içeriği ve ne zaman kesildiği belli olmayan, bu nedenle göndericisinden ne zaman temin edildiği anlaşılamayan et ve et ürünlerini verip, müştekilerin dini duygularını istismar ettikleri belirtildi. İkisi tutuklu 3 sanık, ‘Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık’suçundan, her 1 müştekiye yönelik eylemlerinden dolayı 10 yıla kadar olmak üzere, 3 bin 660’ar yıla kadar hapis ve adli para cezası istemiyle, Bursa1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında