
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu TV100’de Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle; Biden, Cumhurbaşkanımızı arayıp soykırım kelimesini kullanacağını söyledi. Cumhurbaşkanımızın tepkisi ‘kullanırsa kullansın. Demokles kılıcı gibi her zaman üzerimizde sallandıracağına kullansın. Dese ne olur demese ne olur?’ Hukuki bir karşılığı yok. Birleşmiş Milletler’in şartı ortada, soykırım tanımı ortada.
NET BİR DAVETTİ, YANAŞMADILAR
Biz dışarıda tezimizi çok iyi anlatıyoruz. 2015’te Ermeniler çok çalıştılar. 2015 Ermenistan için hayal kırıklığı oldu. Biz gerek yayınlar olsun gerek tezler olsun gayet iyiyiz. Karabağ zaferinden sonra Ermenistan’ı teselli etmek için bu yönde karar alan ülkelerin sayısı biraz arttı. Ellerindeki siyasi unsur gidecek o yüzden yanaşmıyor, Ermenistan da bu yüzden yanaşmıyor. Herkes arşivini açsın otursunlar çalışsınlar biz bu kararı kabul edeceğiz net bir davetti bu maalesef buna yanaşmadılar. Tarihimizdeki birçok olayı okullarda anlatmamız lazım, bu konuyu da öyle, ‘Neden tecrit oldu?’ diye. Çünkü yurt dışına okumaya giden çocuklarımızın hazırlıklı olması lazım. Tarih konusunda siyasetçilerin ahkam kesmesi son derece yanlış. Bizim tarihimizde soykırım diye bir şey yok. Biz her yeri fethetmişiz, yönetmişiz, ihya etmişiz, oralarda büyük eserler bırakmışız. Herkes diniyle, diliyle, etnik yapısıyla bunları koruyarak yaşamaya devam etmiş.
Ermenistan Dışişleri Bakanı deprem zamanı ziyarete geldi. Toplantıdan çıkışta duvardaki Dışişleri Bakanlarımızı gösterdim. 1912-1913 yılları arasında Osmanlı’nın Dışişleri Bakanı Gabriel Noradunkyan Efendi. Soykırım düşünen bir devlet 1915’ten 2 yıl önce bir Ermeni’yi Dışişleri Bakanı yapmazdı.
ANKET AÇIKLAMASI
Bu seçim 14 Mayıs seçimleri ülkemiz için kritik bir seçim olacak. Seçim sonuçlarını gayet iyi görüyoruz. İlk turda 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımız tekrar kazanacak. Anketlerde, tabanda böyle söylüyor. Biz 4-5 anket bir ikincisi yabancıların yaptığı anketleri görüyoruz. Büyükelçilikler anket yapıyorlar, yaparlar başka zamanda yaparlar. Ülkelerine bilgi vermek isterler. Geçenlerde bir arkadaşımız yurt dışında ismini vermeyeyim, durum kötü mü dedi? Yok dedim nereden çıktı dedim. Euronews’te bir anket yayınladılar arada 20 puan fark var dedi. Dedim ki doğru bilgiyi almak istersen ben bir tarafım neticede AK Parti’nin kurucu üyesiyim, Dışişleri Bakanıyım. Dolayısıyla sizin büyükelçiye sor o size daha sonra sağlıklı bilgiyi verir. 3 gün sonra döndü, öğrendim dedi. Hiç yayınlandığı gibi değil. Türkiye’de de bakıyorum 20 puan fark gösteriyorlar. Buna çocuk bile inanmaz.
ABD BÜYÜKELÇİSİ’NİN KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞMESİ
Seçim zamanı görüşmesi doğru değil. Seçici davranarak bir adayla görüşmesi, taraf tutuyor görüntüsü vermek doğru değil. ABD Büyükelçisi’ne gerekli uyarılar yapıldı, bakanlığa çağrılmadı.
Seçildikten sonra Biden ‘Ben başkan olsaydım, PKK, CAATSA yaptırımları vs. Yüzde 80’ini yaşamazdık’ dedi. O yüzden stratejik mekanizmayı kurmayı teklif etti. O mekanizma şu anda işliyor. Böyle bir kompleksten kurtulan Türkiye var, bu da Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde oldu.
Cumhurbaşkanı’mız geçen sene 14 Mart’ta Miçotakis’le yemekten sonra ‘Kendi aramızda diyaloğu artıralım, başka ülkeleri aramıza katmayalım sorunlarımızı çözmeye çalışalım’ dedi, F-16’larla ilgili aleyhte açıklama yapınca gerildik, depremde yumuşadı. Seçim bittikten sonra samimi bir ortamda görüşelim’ dedik.
Türkiye’de şu anda yaklaşık 3,9 milyon Suriyeli var, bunların hepsinin kaydının düzenli olması lazım. Geri gönderilirken BM’yle iş birliği içerisinde göndermek lazım. Biz bunların dönmesini istiyoruz ve bu şekilde dönmesi daha sağlıklıdır. Bunu bir plan çerçevesinde yapmak lazım, ırkçı bir yaklaşımla geri döndürmek doğru değil. Suriye’den Türk askerini çekersek bu boşlukları terör örgütleri dolduracak. Ulusal güvenliğimiz her şeyden önemli, burada bedelleri kendi topraklarımız güvende olsun diye ödüyoruz. Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Rusya, İran, Suriye’ye de söylüyoruz, biz bir önşartla bu süreci yürütmeyiz. Yol haritası üzerinde mutabık kalınır, atılacak adımlar bellidir.
SUDAN’DA SON DURUM
Şehrin içinde sokak çatışmaları sürüyor. Bizim Büyükelçiliğimiz yakınında çatışmalar devam ediyor. Büyükelçiliğimizin 1 sokak ötesindeki vatandaşımızı getiremedik. Büyükelçilik binamıza serseri bir kurşun değdi. Deprem bölgesinden giden bir ailenin evine uçaksavar mermisi düştü, 2 yaşındaki Aylin adlı kızımız hayatını kaybetti. Etiyopya üzerinden tahliyenin daha iyi olacağını düşündük. 1490 kişiyi otobüslerle yola çıkardık, bunların 640’ı Etiyopya’ya ulaştı, şu anda 850 kişi hala yolda. Yarın yine vatandaşlarımızı yollayacağız. Birçok ülke bizden yardım istiyor. 1490 kişi içinde 110 kişi var. Bunlar içinde Filipin, Meksika, Suriye, Katar, Macaristan, Sırbistan, Uygur Türkleri, Etiyopya, Cezayir, Eritreli var.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında