Başrollerini Devrim Özkan, Ertan Saban, Özge Özberk gibi ünlü isimlerin paylaştığı fenomen dizilerden “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” nin oyuncusu Özlem Türay ayrılığın bilinmeyen yüzünü anlattı.
Ünlü oyuncu dizide, kocası tarafından kızının tacizine göz yuman bir anne olan Aygün karakterini canlandırıyordu. Kızına hem çok düşkün fakat göstermekten çekinen bir anne, aynı zamanda kocasının maddi gücüne bağımlı bir kadını canlandıran Türay halk tarafından oldukça tepki görmeye başlamıştı.
Senaristler, kızının üvey babası tarafından gösterilen zulme sessiz kalan hatta kızına inanmayan Aygün’ün hikayesine son vermeye karar verdiler. Özlem Türay konu ile ilgili; “ BKM seyircinin nabzını çok iyi tutan bir yapım şirketi bu iş de haliyle çok ses getirdi. Gani Müjde gibi usta bir kalem ve senarist ekibi öyküyle karakterleri doğru bir yerde buluşturdu. Her dizide olduğu gibi Gelsin hayat Bildiği Gibi’de de her karakterin bir bitişi olacaktı. Aygün’le ilgili sosyal medyada oldukça kötü tepkiler almaya başlamıştım. Hatta öyle şeyler yazdılar ki karakterin hapse girmesi yetmedi ölsün istediler. Bu tepkiler bir yerde karakteri iyi canlandırdığımı gösteriyor ve beni mutlu ediyordu fakat bir yerden sonra üzülmeye başladım. Karakter biraz acı bir son ile gerçeklerle yüzleşti ve hikayesi de tam zamanında doğru bir yerde bitti” dedi.
KENDİ HAYATINDA ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL İÇERİKLER ÜRETİYOR
Dizi dışında yaşadığı hayatla tam zıt bir karakteri canlandıran Türay aslında gençler ve çocuklar için anlattığı masallarla seslendirdiği çizgi filmlerle adını sıkça duyurmuştu. Çocukları bu kadar sevip dijital mecralarda çocuk içerikleri üreten biri olarak Aygün karakteri için; “Bu dizide, kızımı oynayan Rojbin’le çok özel bir bağımız vardı. Onunla setin ilk günü o kadar çabuk kaynaştık ve sevdik ki birbirimizi aramızda gerçekten iyi bir sinerji oldu. Karakterim gereği ona kötü davranmam, bağırmam hatta bazı bölümler tokat atmam gerekiyordu. İnanın beni en çok zorlayan sahneler onlardı. Normal hayatımda zaten bu kadar yüksek sese, kavgaya pek alışık biri değilim. Biz onunla her sahnemizden sonra sarılıyorduk ya da birbirimize şiddet içeren bir hamle yaptığımızda hemen “iyisin değil mi, bir şey olmadı değil mi” deyip tekrar sarılıyorduk.
Dizide de böylesi ters, zıt bir karaktere hayat vermek açıkçası beni biraz zorladı. Kötü, hatta zaman zaman daha kötü olmam gerekiyordu. Ona Özlem olarak empati yaptığımda etimden et kopuyordu, canım acıyordu. Çünkü hem çok müdafaasız hem de çok yalnızdı kızım Melek. Yaşadığı, dehşet verici ve çok üzücü bir durumdu. Gerçek hayatta çocukları çok seven biri olarak, dizide de kızımın böyle bir duruma gelişinin müsebbibi bir kadını oynamak, benim zorlandığım bir sınav oldu. Ama bu kadar tepki aldıysam da ,o karakter gerçek olmuş, yaşamış diyebilirim. Bu konuda da seyirciye gerçek duygular yaşatmış olmaktan ötürü çok mutluyum.” Dedi.