
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler bir çok ilde geriye acı hikayeler bıraktı. Osmaniye’de de Adnan Menderes Mahallesinde bulunan Metin Tamer Sitesinde deprem sırasında yıkılan B blokun en son katında oturan Gazi İsmail Kaba’da (45), yıkılan binanın enkazında ailesi ile birlikte kaldı. Gazi Kaba enkazdan yaralı olarak çıkartılırken, eşi Şenay (43) ile çocukları Durmuş Ali (21), Özlem (19), Fatma Sena (17) ve Furkan (14) kaybetti.
1996 yılında Hakkari Yüksekova’da bölücü terör örgütüyle girilen silahlı çatışmada Gazi olan ve Osmaniye Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Şube Başkanlığı görevini yürüten İsmail Kaba deprem anında yaşadıklarını anlattı.
Deprem sırasında dua edip Kelime-i Şehadete başladıklarını anlatan İsmail Kaba,“ Depremde oturduğumuz apartman yıkıldı. Saat 4.17 de bina yıkılmadan önce uyandığımızda sallanıyordu. Eşim uyandırdı ‘deprem oluyor kalk’ dedi. Kalktık çocukları yanımıza çağırdık. 2 kızım yanımıza geldi. Oğlanları çağırdık onlar gelmediler yanımıza. Deprem durmayınca çıkalım dedik koridora doğru yöneldiğimizde alttan büyük sarsıntı başladı. Binayı sallıyordu. Büyük gürültüyle kulak çınlatan o gürültü sesleri geliyordu. Yatak odasına geri döndük. Eşim ve 2 kızım yatak odasında bitmesini bekliyoruz. Eşim ‘dua edin Kelime-i Şehadet e başlayın’ dedi. Çocuklarımızla birlikte dua etmeye başladık, bina yatmaya başladı, hem alttan vuruyor hem sallantı başladı” dedi.
BİNA BİRANDA ÜZERİMİZE ÇÖKTÜ
Metin Tamer Sitesi’nde 7. katta olduklarını hatırlatan Kaba, “Yüksekte olduğumuz için sallantıyı çok belirgin şekilde hissettik binanın yattığını görüyorduk 3 veya 4 defa yattıktan sonra bina zemininden büyük bir gürültü geldi. O esnada ne olduğunu anlamadık bina bir anda üzerimize çöktü. Bilincim açık kaldığı için çocuklarıma seslendim ses yok, eşime seslendim ses yok. Yardıma gelen insanların seslerini duydum yardım istedim. Komşumuz geldi orada sordu. ‘İsmail Kaba gaziyim ‘dedim. ‘Tanıyorum abi seni kurtaracağım’ dedi. Kızımın, eşimin aynı yerde olduğumuzu söyledim. 2 oğlumun salonun yanındaki odada yattıklarını söyledim onları da kurtaracağız dedi. Özel Harekat Polisi geldi yardıma makas ve demir kesici lazım deyince arabadan temin ederek demirleri kesip bizi çıkarttılar. Önce kızımı çıkarttılar kucağımdaydı Özlem ondan sonra diğer kızımı aldılar beni ve eşimi çıkarttılar” diye kaydetti.
EŞİM VE ÇOCUKLARIMIN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEMEDİLER
Uzun süre tedavi gördüğünü anlatan Kaba, “Akciğer kanamam vardı, belde ve kaburgalarda kırık vardı. Eşimin ve çocuklarımın hastanede tedavi gördüğünü söylediler. Eşimin, kızlarımın, oğullarımın vefat ettiklerini bilmiyordum. Yürüyemediğim, nefes almada sıkıntı yaşıyordum, akciğerde sorun olduğu için öğrendikten sonra kardeşlerime şehitlerimi ziyaret etmek istediğimi söyledim. Jandarmadan yardım istedim köye gidip şehitlerimi ziyaret etmek istiyorum diye, sağolsun ambulans ayarladılar aldı götürdüler. Ambulansla şehitlerimizin mezarını ziyaret ettim ilk defa orada gördüm mezarlarını” diye konuştu.
BÜYÜK OĞLUM KARDEŞİNİ KURTARMAK İÇİN ÜZERİNE KAPANMIŞ
Konya’da Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan oğlu Durmuş Ali’nin kardeşini korumak için üstüne kapandığını aktaran Kaba, “Oğlum büyük sarsıntı başlayınca küçük kardeşinin üzerine kapanıyor kardeşini korumaya çalışmış. Deprem esnasında orada kendi canını hiç düşünmemiş, kardeşinin üzerine kapanmış şekilde bulmuşlar. Yaşları küçüktü ama yürekleri büyüktü. Hiç kaçmaya teşebbüs etmemiş kardeşini korumaya çalışmış. İkisi de şehit olmuş orada” ifadelerini kullandı.
TEK TESELLİM ŞEHİT EŞİ VE ŞEHİT BABASI OLDUĞUM
Konuşmasını sürdüren Kaba,” Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık telefon etti ‘ne mutlu başkanım size şehit eşi oldunuz, şehit babası oldunuz 2 defa gazi oldunuz’ dedi. Burada en çok benim kendimi teselli ettiğim konu çocuklarım, eşim şehit oldular diyorum. Bu şekilde kendimi teselli ediyorum. Başka hiçbir pencereden bakmıyorum. Tek pencereden bakıyorum eşim ve çocuklarım şehit oldular” şeklinde konuştu.
Hastaneye kendilerini ilk ziyarete gelenlerin Jandarmalar ve komutanlar olduğuna değinen Kaba, “Garnizon Komutanımız, Valimiz, Jandarma Genel Komutanımız daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık hanımefendi, hepsi ziyaretime geldiler. Hepsine teşekkür ediyorum buradan geldiler, sordular, ilgilendiler” diyerek sözlerini tamamladı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında