
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Habertürk canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.Bakan Ersoy’un açıklaması özetle şöyle: Kaçakçılıkla Mücadeleyi daire başkanlığı statüsüne getirdik. İkili protokoller var ülkelerle yaptığımız. Alıcı konumundaki ülkeler veya kaçırılan eserlerin geçiş yolundaki ülkeler. 8-10 yıl sürecek mahkeme süreçleri 7-8 aya kadar inebiliyor. Tarihi eser kaçakçılığı ile mücadelede alıcının şevkini kırmak durumundasınız. Alıcı biliyor ki, bunu bir yerde sergilediği an Türk hükümeti fark edecek ve peşine düşüp o malın iadesini sağlayacak. O zaman Anadolu kökenli kültür varlıklarının alıcı değeri düşüyor. Bu dönem çok yoğun sayıda kültür varlığını yurt dışından getirmeyi başardık. Manhattan bölge savcılığı ile işbirilği içindeyiz. yarın itibariyle 12 tane çok değerli kültür varlığını teslim e diyorlar. İçinde Roma impatarunun bronz heykeli, Perge’den çalınmış olan iki kafa bulunuyor. 31 Mart itibariyle Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek.
“DEPREM BÖLGESİNDE BİR HAFIZA MÜZESİ YAPILACAK”
Otel, pansiyon gibi Bakanlıktan belgeli işletmelere ayrı destek veriyoruz. Bu destekler afet için planlanmamış. Hasar tespiti yapıldıktan sonra katılım yüzde oranını hem de tavan desteğini yukarı çekeceğiz. Ne kadar destek varsa aynı anda yararlanabilecekler. Yıkılan oteller için destek verilecek. Eski Antakya’da yeni koruma planı yapacağız. Bilim ve Danışma Kurulu ile birlikte yapacağız bunu. Deprem unutulmasın diye deprem köşesi de yapacağız koruma alanının içine. Bir hafızası müze yapılacak.
“KIZ KULESİ’NİN RESTORASYONU MAYIS BAŞINDA BİTECEK”
Alt yapı ile ilgili ekstra önlemler almamız gerekiyordu. Mayıs başında Kulesi restarasyonu bitecek. Beton kısımlar 1940’lı yıllarda restorasyonda beton en gözde malzemeydi. Günümüzde yasaklı malzeme diyoruz. II. Mahmud döneminde yapılan ahşap gibi görünse de aslında betonarme yapılar bu. O dönemin mimarı kullandığı malzemeye göre hesap ediyor. Statiğini hesaplarken üstündeki ağırlığa göre hesaplıyor. Ahşapla betonun ağırlığı aynı değil zaten. Burası Boğazın en yoğun akıntısı olan adası. Bu akıntı yüzlerce yıl içerisinde tepeyi yavaş yavaş yemeye başlıyor. Aslında altında göremediğimiz yıpranma var. Aslında bugüne kadar ne yapılmışsa mış gibi yapılmış. Daha önce yapılan restoralarda kolonlarla kirişleri birbirine bağlamamışlar. 98’de üstü sıva yapılıp geçilmiş. Külah üzerinde ağırlığı ile üstüne bindirmiş. Alttaki kuleye bağlamamış.
“KIZ KULESİNDEKİ ÇALIŞMALARI ŞEFFAF YÜRÜTÜYORUZ”
Bayrak direğini deniz kumundan yapmışlar, her taraf çatlamış. Kolon ve kirişler birbirine bağlı değil. Bunu sıvayıp, geçmişler. Önemli olan doğru hocalarla çalışmamız. Çok şeffaf gidiyoruz. Kızkulesi.com diye bir sitemiz var. Bütün çalışmalarımızı buraya yüklüyoruz. Özgün olan kuleydi. Hassas bir şekilde taramasını yaptık. Bütün çatlakları doldurduk, yapıyı dirençli hale getirdik. 10 metrelik kazıklar çatılmış ama zemin etüdleri yapılmamış. Öyle bırakılmış. 4 tarafını çakmaları lazım, iki tarafını çakıp bırakmışlar.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında