Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, 10 ilde yaklaşık 13 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi yıkım uğratırken, bir yandan da arama ve kurtarma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Afet bölgesine ise Türkiye ve dünyanın birçok noktasından yardımlar ulaştırılmaya çalışılıyor.Tüm bunlar yaşanırken Hatay’ın İskenderun ilçesinde son olarak deniz seviyesinin yükselmesi ve suların bazı noktalarda sahilden 200 metre kadar içeri girdiğinin görülmesi büyük bir endişe yarattı. Kaydedilen görüntüler,“Deprem, İskenderun’da tsunamiye mi sebep oldu?” sorusunu akıllara getirdi.Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergin Ulutaş,İskenderun’da deniz seviyesinin yükselmesi hakkında Milliyet.com.tr’ye bilgi verdi.
Hatay’ın İskenderun ilçesinde depremlerden sonra çekilen görüntüler sosyal medya aracılığıyla tüm Türkiye’nin yaşanan gelişmelerden haberdar olmasını sağladı. Görüntülerde sahil kesiminde bulunan yolların sular altında kaldığı, bölgenin güvenlik amacıyla boşaltıldığı görüldü.
Akıllara gelen tsunami endişesine dair yorumlarda bulunan Doç. Dr. Ergin Ulutaş, endişelenmemesi gerektiğini önemle vurguladı. Bölgede yaşananlara dair net yorumlar yapılabilmesi için saha inceleme sonuçlarının beklenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ulutaş, deniz seviyesinin yükselmesinin ardında yatan ihtimalleri de sıraladı.
‘BU BİR TSUNAMİ DEĞİL’
“Şu an araziye gidip detaylı bir çalışma yapamıyoruz. Henüz konuya bilimsel anlamda yaklaşmak ve net konuşmak mümkün değil” diyerek şu an için sadece ihtimallerin ve tahminlerin yapılabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Ulutaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘ŞU ANDA SADECE İSKENDERUN’DA YAŞANDI’
Bu yaşananın bir gelgit olmuş olması halinde sürekli olması gerektiğine ve suyun pek çok yerde karadan içeri girmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ergin Ulutaş,“Şu an tespit edildiği kadarıyla bu durumun sadece İskenderun’da yaşandığını biliyoruz. Bunun sebebi deniz tabanında sıvılaşma olabilir. Yani deniz içi malzemenin depremin tekrarlı ve aşırı sarsıntı yükü sonucunda sıvılaşma dediğimiz olayın olmuş olabileceği tahmin ediliyor. Depremden önce denge halinde olan malzeme, depremin ardından boşluk suyu basıncıyla birlikte dengesiz davranmaya başlamış olabilir. Şu an tahminlerimiz dışında net bir şey söylememiz mümkün değil çünkü oraya gidip detaylı incelemeler yapmış halde değiliz. Gelişmelere göre kıyı ölçümlerinde su seviyesinde de azalma gözleniyor. Bu durumu da irdelememiz lazım. Deniz seviyesindeki azalma durumu tamamen ters bir tahmine, meteorolojik kaynaklı bir yoruma da götürebilir. Bunun içinde civardaki deniz seviyesi ölçümlerine bakacağız”diye konuştu.
‘ÇÖKME VARSA SUYUN İÇERİ GİRMESİ ANORMAL DEĞİL’
Doç. Dr. Ergin Ulutaş, yaşanan durum hakkında net konuşabilmenin ancak detaylı incelemeden sonra mümkün olduğuna dikkat çekerek şu detayları paylaştı:
Wilma Elles: “Dost Biriktir, Negatifi Hayatından Çıkar”
Yaşama İlham Verenler Ödülleri Başlıyor!
Kıvılcım Kalay’dan “Gönüller Hiç Yas Tutar mı?” Şarkısına Çarpıcı Yanıt!
20.Avrupa Kalite Zirvesi Londra’da Gerçekleşti
Muğla’da Genç Sinemacılara Ödül Yağmuru
Menekşe Kankavi “Dünyada İyilik Var Derneği”nden ilk iyilik