
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çankırı’nın Eldivan ilçesinde inşa edilen hükümet konağının açılış törenine katıldı. Törene Bakan Soylu’nun yanı sıra, Çankırı Valisi Abdullah Ayaz, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK Parti Çankırı Milletvekili Salim Civitçioğlu, kent protokolü ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Bakan Soylu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNE ELİNİ UZATACAK VE AVRUPA’NIN, AMERİKA’NIN TAHAKKÜMÜNDEN KURTARACAK BİR TÜRKİYE’Yİ İSTEMİYORLAR”
Türkiye’nin yürüyüşüne devam edeceğini ifade eden Soylu, “Daha yürüyüşümüze yeni başladık. Bize ne çektirdiklerini biliyoruz. Bu ülkenin insanlarını akşam bankaların önüne dikiyorlardı, ertesi sabah ‘ben emekli maaşımı alabilecek miyim’ diye soğukta, çamurda, karda bekletiyorlardı. Bizi öyle büyüttüler. Biz de bu emekli kuyruklarında bekleyecek miyiz diye endişeyle büyüyorduk. Kafamız karıncalanıyordu. Hastaneye gidemiyorduk. Ok Meydanı Hastanesinde akşam saat 18.00’de sabaha kadar battaniye ile doktorun tedavisi için değil, randevusunu alabilmek için bekliyorlardı. Biz böyle bir millet değiliz. 2 bin 200yıllık devlet kabiliyetimiz var bin yıldır bu topraklardayız. Şimdi kendimize geldik ve yürüyüşümüze başladık. Şimdi İHA’mız, SİHA’mız var, skorsky helikopterlerimizi kendimiz üretiyoruz, kendi mühimmatlarımızı üretiyoruz, kendi en güzel gemilerimizi üretiyoruz. Önümüzdeki günlerde Anadolu gemimizin açılışını yapacağız. Bunkarı gördüklerinde ‘bu Türkiye’yi nasıl durduracağız’ diye düşünmezler mi? Bunları bugün yapıyoruz. Şehir hastanelerini, dünyanın en büyük barajlarından bir tanesini Yusufeli’de yapıyoruz, Ilısu Barajı’nı yapıyoruz. Yenilenebilir enerji alanında ben de olsam kıskanırım. ‘Türkiye bu kuyuları kapatmıştık, nereden açtılar. Doğalgazı nereden buldular. Türkiye cari açığını kapatacaklar’ diyorlar. Suriye’yi, Şam, Irak, Bağdat, Erbil, Afganistan, Pakistan, Yemen, Lübnan’ı, etrafındaki bütün Müslüman kardeşlerine elini uzatacak ve Avrupa’nın, Amerika’nın tahakkümünden kurtaracak bir Türkiye’yi istemiyorlar. Çıldırırlar tabii. Daha yeni yürüyüşümüze başladık” dedi.
“AVRUPA BUNLARA AFERİN DİYECEKMİŞ ONUN İÇİN”
Muhalefet partilerinin uyuşturucu ile ilgili iddialarını eleştiren Bakan Soylu, “Neymiş, biz ülkedeki cari açığı kapatmak için, polis, jandarma Mehmetçikle hep beraber bir araya gelmişiz, uyuşturucu kaçakçılığı yapıyoruz. Allah’ım kimseyi aklından eksik etme, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başla bir iftira. Neden mi, Avrupa bunlara aferin diyecekmiş onun için” diye konuştu.
“İTİBARLARI KALMADI, ANADOLU COĞRAFYASININ VE ONUN EVLATLARININ İTİBARI VAR BUGÜN”
“Türkiye yürüyüşüne, Türkiye yüzyılında hem 21.yüzyıldaki eksikliklerini kapatarak hem de 21. yüzyılın altyapısını gerçekleştirerek sağlamaya çalıştı” ifadelerine yer veren Soylu, “İlk kez böyle bir fırsatı yakaladık. Tam 300 yıldan beridir ecdadımıza da çok çektiler. Hepimiz sınavdayız. Bu sınavda, etrafımızdaki coğrafyayı görüyoruz. İnsanları evleri barkalarından sürüveriyorlar. Madem o kadar itibarlıydınız Ukrayna-Rusya savaşını çözseydiniz, gıda sorununu çözüp, tahıl koridorunu asaydınız. Amerika, Almanya bizden zengin değil mi, zengin ama sömürge zengini. Ama tıpış Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin ayağına gelip, ‘Recep Tayyip Erdoğan şu tahıl koridorunu açar mısın, iki ülkeyi bir arada konuşturur musun’ dediler. Hani Almanya, Avrupa, Almanya itibarınız vardı, ortaya koysaydınız. İtibarları kalmadı, Anadolu coğrafyasının ve onun evlatlarının itibarı var bugün. Bunu çok net bir şekilde bütün dünya gördü ve takip etti” şeklinde konuştu.
“BİZİ İNANCIMIZDAN, GELENEĞİMİZDEN, GÖRENEĞİMİZDEN, AİLE TÖREMİZDEN, ANNE BABAMIZIN ÖĞRETTİĞİNDEN UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
14 Mayıs’ta milletin ferasetini ortaya koyacağını ifade eden Bakan Soylu, “Büyükşehirlerde, her yerde uyuşturucu ile mücadele yapıyoruz. Bana da çok kızıyorlar, ‘okulların önünde uyuşturucu satan varsa ayaklarını kırın’ demişim polislere. Yine diyorum, okulların önünde uyuşturucu satıcısı varsa ayağını kırın. Bu kadar basit. Tarihin en büyük uyuşturucu ile mücadelesini yapıyoruz. Kökünü kurutana kadar devam edeceğiz. Sabahın 4’ü, 5’inde illere gidiyoruz, operasyonun düğmesine basıyoruz, Allah jandarmamızı, polisimizi muvaffak etsin diyoruz, yola çıkıyorlar. Kimi almaları gerekiyorsa onu alıyorlar. Aile birlikteliğimizi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Türkiye’yi ve insanımızı cinselsizleştirmeye çeviriyorlar. Erkeği erkekle, kadını kadınla evlendirmek istiyorlar, Amerika’da, Avrupa’da olduğu gibi. Bizi inancımızdan, geleneğimizden, göreneğimizden, aile töremizden, anne babamızın öğrettiğinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Avrupa ve Amerika uyuşturucuya teslim oldu. Eroin şırıngası veriyorlar, alkol bayileri gibi narkotik birileri açtılar, uyuşturucu kasabaları oluşturdular. Her 100 kişiden 30’u Avrupa’da uyuşturucu kullanıyor. Bizde 100 kişiden 3 kişi. Bizi de oraya çıkartmak, aileleri bitirmek istiyorlar. Bütün kamu kurumlarımızla nasıl mücadele etmeyelim? Anne bana geliyor, ‘oğlumu kurtar’ diyor. İnşallah diyorum, ‘beni dövüyor, kurtar’ diyor. Ne yapacağım, öbür tarafa adam gibi getireceğim. O anneye ne çektirdiyse ona onu çektirmek doğru olandır. Uyuşturucu ile mücadeleyi hep beraber devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
“BAY KEMAL DEĞİL, BAY BAY KEMAL”
Bir vatandaşın “Bay Kemal duy bunu” sözüne de, “Bay Kemal değil, Bay Bay Kemal” diye cevap veren Bakan Soylu vatandaşlardan uzun süre alkış aldı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında