
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı’nda, ‘105-110’uncu Dönem Mülki İdare Amirleri Eğitimi’ne katıldı. Bakan Soylu, programda kaymakam adaylarına seslendi. Soylu, devletin altı ve üstü ile birbiriyle uyumlu olması gereken bir mekanizma olduğunu belirterek, “Aynı istikamete giden ve sürekli olarak denetlemeyi kendi adına bir vazife addeden,buyurgan bir anlayışla değil, hizmetkar bir anlayışla devam eden bir mekanizmadır. Hukuku, sistemi, yapısı ve hizmetkar olduğu millete karşı sorumlukları olacak. Eğer bunları sağlayamazsaelbette ki deforme olası kaçınılmazdır.Kaymakamlar olarak, devlet yöneticileri olarak görevimiz; bulunduğumuz yerin huzurunu sağlamak, günlük hayatın kamu düzeni içerisinde devam etmesini sağlamaktır”diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılında verdiği eğitimler hakkında bilgi veren Bakan Soylu, “Vatandaşın hayatına doğrudan etki eden bir mesleğiniz var. Dolayısıyla, beklentileri karşılayabilmek için kendimizi güncel tutmak zorundayız. Bunu göz önünde bulundurarakson yıllarda tam da bugün yaptığımız gibi hizmet içi eğitimlerimize ağırlık verdik. Merkez ve taşra birimlerimizde, 2022 yılında gerçekleştirdiğimiz hizmet içi eğitimlere, mükerrerler dahil toplam 2,7 milyon katılım oldu. Bu az bir rakam değil. Biz buna önem veriyoruz. Çocuklarımızı ve sosyal medyada kullanıcılarını, zararlı alışkanlıklardan ve saldırılardan korumak için sadece bu yıl SİBERAYeğitimiverdiğimiz kişi sayısı5,1 milyon. Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadelede birçok adım attık”dedi.
‘EN BÜYÜK UYUŞTURUCU OPERASYONLARINI GERÇEKLEŞTİRDİK’
Bakan Soylu, uyuşturucu imalat ve ticaretiyle mücadele çalışmalarına ilişkin, “Uyuşturucu dünyanın en büyük belalarından bir tanesidir. Size bir sonuç söyleyeyim.Avrupa uyuşturucu ile mücadeleden vazgeçmiştir. Uyuşturucunun kullanımı, Avrupa’nın birçok bölgesinde serbest bırakılmıştır. Bunu cezalandırmamaktadır. Amerika’da uyuşturucu kasabaları vardır, şırıngalar bedava verilmektedir. Bu bir teslimiyettir ve bütün dünyayı bu teslimiyete davet etmektedirler.Oysa biz, Türkiye’nin en büyük uyuşturucu operasyonlarını gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Bu ülkede uyuşturucunun 4’te 1’i doğuda yakalanırken şimdi 4’e 3’ü Van, Hakkari ve Ağrı illerinde yakalanıyor. Yani Türkiye’ye girer girmez yakalanıyor.Bu yıl 15 ton metamfetamin yakalandı. Bizde uyuşturucuya bağlı ölümler milyonda 5 iken Amerika’da bu rakam milyonda 330 civarı”ifadelerini kullandı.
Sığınmacılar ile ilgili değerlendirme yapan Soylu, Türkiye’nin Suriye’de iç savaşın başlamasından bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir politika belgesi ortaya koyduğunu aktardı. Soylu, “Savaş başladığından itibaren biz, yüzyılladır aynı topraklarda yaşadığımız, beraber bağımsızlık mücadelesi verdiğimiz, aynı kıbleye yöneldiğimiz bu insanları yalnız bırakmadık, bırakamayız da. Topraklarından edilen insanlara, insanlığa, sırtımızı dönmedik. Savaştan kaçanlara kucak açtık, hepsinin kaydını tuttuk ve hepsinin sağlık kartlarını hazırladık. Avrupa’nın gördüğünde parmak ısırdığı kampalar yaptık.’Mış’ gibiyapmadık”diye konuştu.
‘ALDIĞIMIZ TEDBİRLER VAR’
Soylu, göç ile ilgili Almanya ve İngiltere’den örnek göstererek, şöyle konuştu:
“Almanya, dünyanın en çok göç alan ülkelerinden bir tanesi.Hala da almaya devam ediyor; ama batmadı. Yine İngiltere, dünyanın en çok göç alan ülkelerinden bir tanesiama ulusal hasletlerinden bugüne kadar hiç vazgeçmiş değiller. Aynı istikamette devam ediyor. Son 5 yıldır Türkiye’de Suriyeli sayısı, 800 bin çocuk doğmasına rağmen artmadı. Aldığımız tedbirler var.Kaçak göçle mücadelemiz aynı şekilde devam etmektedir. Avrupa’nın toplam geri gönderme merkezi kadar geri gönderme merkezi var Türkiye’nin. Bunu görmesek, böyle bir sağanakla karşı karşıya kalacağımızı anlamasak böyle bir kapasitemiz olur mu? Elbette olmaz. Kamplarımız hariç 20 bin 500 kapasitemiz var ve önümüzdeki günler, bu kapasite yaklaşık 23 bine çıkacak. Sadece bugünü değil, geleceği de düşünen, buna plan yapan bir anlayışı sürekli olarak uygulamalısınız. Türkiye’de sınır duvarlarının kilometresi 1080 kilometreye kadar çıktı. Bundan 10 yıl önce Türkiye’de sınır duvarları mı vardı.”
Türkiye’nin dünyadaki alt ve orta düzey ülkeler tarafından takip edildiğine değinen Bakan Soylu, “Ümitleri Amerika ve Avrupa değildir, ümitleri biziz. Biz, ‘Türkiye Yüzyılı’nı ifade ederken bunu sadece kendi topraklarımız içerisinde bir hedef olarak ortaya koymuyoruz. Dünyada bizim gibi olan ülkelere ‘siz de savunma sanayinizi yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarabilirsiniz’diyoruz. ‘Siz de sömürgeci devletlere rağmen kendi otomobillerinizi yapabilir, kendi insansız hava araçlarınızı yapabilirsiniz’diyoruz. Böyle bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk şuradan kaynaklanıyor.Kabe-i Muazzama’nın etrafında tavaf edenler, bizim milletimizden olmayanlar, bize dua ediyorlar. Çünkü bizim o bayrağı taşıyabileceğimizi görüyorlar. Mağdur ve mazluma el uzatabileceğimizi görüyorlar”dedi.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında