
Dünyaca ünlü mücevher markasının Türkiye temsilcisi Dilek Ertek (71), İsviçreli sevgilisi Artur Fuchsberger ve arkadaşlarıyla doğum gününü kutlamak için tatile gittiği Tahiti’de, 26 Ekim’de ‘Norwegian Spirit’ adlı cruisegemisinin balkonundan Pasifik Okyanusu’na düştü. Tüm aramalara rağmen iş insana 21 gündür ulaşılabilmiş değil.Cinayet ihtimalinin de soruşturulduğu olaydaErtek’in gemiden düştüğü tam 20 saat sonra fark edilebilmişti. Bu da gemilerde yaşanabilecek kazalar ve alınması gereken tedbirleri tekrar gündeme getirdi.
Bir kişiningemiden düştüğü eğer kısa bir zaman içerisinde fark edilirse GPS sistemleri sayesinde yeri tespit edilebiliyor.Ancak Dilek Ertek’in başına gelen kazanın saatler sonra fark edilmesi, bulunmasının önündeki en büyük engel oldu.Ertek’in okyanusa düştüğü gemi GPS sistemleriyle kaydettiği yolu geri gitmek yerine çoktan kıyıya ulaşmıştı. Arama ekipleri ancak bu süre sonunda durumdan haberdar olup harekete geçebildi.
’20 SAAT ÇOK CİDDİ BİR SÜRE’
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Kum, kazanın uzun süre sonra fark edilmesi ve geminin geri dönmek yerine kıyıya gitmesi hakkında şunları söyledi:
MOB TUŞUNDA DA İNSAN KONTROLÜNE İHTİYAÇ VAR
İş insanı Dilek Ertek’in yaşadığı olayda, gemilerde kullanılan ‘Man Overboard (MOB)’ adlıgüvenlik sistemi hayat kurtarabilirdi.MOB sistemi, gemilerin iskele ve sancak kaptan köşkünün olduğu yerlerde bulunuyor. Gemideki herhangi biri suya düştüğünde MOB tuşuna basılıyor ve GPS üzerinde bu nokta işaretleniyor. Atılan işaret fişekleri sayesinde bu kişinin yeri tespit ediliyor ve gemi geri dönerek onu kurtarıyor. Ancak çok dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü gemiden düşen kişi pervanelerin akımına kapılarak ölebiliyor. Teknoloji ne kadar gelişmiş olsa da bazı sistemler hâlâ insan kontrolüne dayanıyor.Gemilerde hayat koruyan ve kurtaran ‘MOB’ tuşu da onlardan biri.
Prof. Dr. Kum, eğer gemiyi kameralardan izleyen görevliler Dilek Ertek’in gemiden düştüğü anı görseydi kurtarılma ihtimalinin artacağını da ekledi.
‘EN BÜYÜK TEHLİKE BOĞULMA DEĞİL, HİPOTERMİ’
Uzak yol kaptanı ve Ege Üniversitesi Urla Denizcilik Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Volkan Fidan, açık denizde bir referans noktasının olmamasının ve akıntılar gibi çeşitli doğal faktörlerin kazazedelerin hayatta kalma ihtimalini düşürdüğünü belirtti. Fidan, “Denize düşen kişi için en büyük tehlike boğulma değil, hipotermi” dedi.Ardından denize düşen bir insanın nasıl bir durumla karşılaştığını ve neler yapması gerektiğini maddeler halinde açıkladı:
— Hipotermi vücut sıcaklığının 34.4 derece altına düşmesiyle kendini gösterir.Suya düşen biri için hipotermi riski oldukça büyüktür.
— Sentetik maddeler insanı sudayken koruyamaz yani ısı yalıtımı yapamazlar. En çok ısı kaybı kafa bölgesinden olur.
— Eğer suya düşmüşsek ve bilincimiz yerindeyse mutlaka kafamızın tümünü ya da tümüne yakın kısmını suyun dışında tutmaya çalışarak beklememiz ısı kaybını azaltır.
— Sudayken hayatta kalma süresini uzatmak için enerjinin boşa harcanmaması, bu nedenle yüzülmemesi gerekir.
— Suda ısı kaybını en aza indirmek için dizler yukarı doğru çekilmeli ve vücut cenin pozisyonu ile en küçük hale getirilmeye çalışılmalı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında