
Finike ilçesi Eski Mahalle’de Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından 2021 yılında başlatılan ve bölgede kültürel varlık değeri taşıyan 8’i tescilli olmak üzere 23 yapının yenileme çalışmaları sırasında ortaya çıkan kabartma Atatürk portresi, korumaya alındı. Atatürk portresi bulunan evde, alanında uzman konservasyon ekibi tarafından özel fırçalar, mikro enjeksiyon ile mekanik yöntemler kullanılarak, boya katmanları ve hava kirliliği nedeniyle oluşan renk dokusuna müdahaleler yapılıp, kimyasal kullanılmadan gerçekleştirilen temizleme çalışmaları tamamlandı. Restorasyonla ilgili tespit sırasında, binanın 1930’lu yıllarda inşa edildiği, Atatürk portresinin de bir 29 Ekim günü yapıldığı belirlendi.
Hilal motifler ve Atatürk portresiyle, diğer işlemelerin mevcut halinin korunması ve sağlamlaştırılması çalışmalarının tamamlandığını anlatan Antalya Valiliği Taşınmaz Kültür Varlıkları Birimi Sorumlusu Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, vinçle çıktığı binanın dış cephesindeki Atatürk portresinin önünde ‘Cumhuriyet’e sevgi’ meşalesi yaktı.
‘BİR 29 EKİM’DE YAPILMIŞ’
Çalışmalar hakkında bilgi veren Cemil Karabayram, portrenin 29 Ekim tarihinde yapıldığını ifade ederek, ‘Cumhuriyet’e sevgi’ meşalesini de aynı gün yakmak istediklerini söyledi. Cemil Karabayram, şunları söyledi:
“2021 yılında başlayan ve bu yıl sonuçlanan çalışmalarda; Finike sokaklarında Gazi Mustafa Kemal’in, silah arkadaşlarının ve onların emaneti olan, onların tarihten bugüne kadar gelen ve Finike halkı tarafından duvarlara motiflenen kabartmaları görüyoruz. Hemen arkamda Ulu Önder Mustafa Kemal’in tescilli kültür varlığına yapılmış ve önemlidir -ki bir 29 Ekim’de yapılmış- bugünkü tarihi adıyla da Finike’nin tarihi bir varlığında hayat bulan Atatürk’ün portresini bu yıl bitirdik. Ve bugün, bu gece, 29 Ekim’e girerken, Akdeniz’den, bu güzelim kentten, bu güzelim diyardan Finike’nin portakal kokan sokaklarından, ilk meşaleyi, Cumhuriyet’e sevgi meşalesini, Ata’mızın değerleriyle bütünleşmiş bu değerli anıtın önünden ilk meşaleyi yakıyorum.”
‘PORTRENİN ÜZERİNDE SIVA KAPLAMA VARDI’
Atatürk’ün kabartma portresiyle ilgili çalışmayı anlatan Cemil Karabayram, “Bu bölüm itinayla yürütülürken, önemli verilere de ulaşıldı. Portrenin üzerinde sıva kaplama vardı. Bu özel kaplama ilaçla alındı. Daha sonra pasif koruma yöntemiyle kabartmaların içinde bulunan ve zaman içinde oluşan boşluklar da çeşitli sıvımsı işlemle dolduruldu. Portrenin üzerinde o günden bugüne yansımalarına yönelik de belirli katmanlarda temizleme yapıldı. Altta olan boşluklar dolduruldu. Atatürk’ümüzün bir 29 Ekim’de, motifleriyle, bu sokakları süsleyen, bu sokaklarda onun yüzlerce yıl, bu ülkenin hiç unutmayacağı Türkiye’nin her yerinde ismi nasıl yaşıyorsa, bu sokaklarda da yaşayan resminin hayat bulması sağlandı. Aslında bu çok önemli bir veri. Bugün Akdeniz’de, Türkiye’nin birçok yerinde böyle bir veriyi görebilme ihtimaliniz yoktur. Aslında o gün bunu kaleme alan, bütün yüreğiyle, bütün içtenliğiyle ve büyük bir sevgiyle, buraya meşkle, aşkla işleyen o ele umutla, sevgiyle, duayla bakıyoruz. Bu tarihi varlıklar da bizlerin tapu senetleridir” dedi.
ÖZEL TASARIM
Atatürk portresinin özelliklerini anlatan Karabayram, “Biz burada bir sıva katmanıyla birlikte bu verileri elde ettik. Bu sıva katmanını kaldırdıktan sonra Ulu Önder Mustafa Kemal’in portresiyle karşılaştık. Aslında bununla ilgili bir skala çalışması yapmanız lazım. Burada biz ‘eskiz’ diyoruz. Aynı ölçekte ve resmin taşınma tekniğinde, tek bir şablon üzerinden yola çıkılarak, tamamen el işçiliğiyle, tamamen bilek marifetiyle özel yapılmış bir tasarım diyebiliriz. Aslında şu da çok önemli, Finike’nin sokaklarında birçok yapıda da onları görebiliyorsunuz. Antalya Valiliği olarak biz bir yapıyı sadece restore etmiyoruz. Yapının dönemiyle gelen, hele bu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise onu korumak bizim en önemli görevlerimizden biri” diye konuştu.

Peri Masalı Gibi Gecede “Kristal Gülben” Antalya’yı Büyüledi!

Ziynet Sali Kıbrıs’ta Bayram Coşkusunu Sahneye Taşıdı

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı