
MERT İNAN İstanbul – Çiftçiler özellikle buğday, arpa, mercimek gibi tarımsal ürünlerde yüzde 40’a varan kayıp yaşadıklarını dile getirirken, yağmura hasret kalan bölgede Keban ve Atatürk barajlarındaki su seviyeleri de dip seviyeye gerilediği gündeme getirildi. Türkiye’nin elektrik enerjisi üreten önemli barajlarından olan Keban Barajı’ndaki su seviyesinin 14 metre gerilediğini dile getiren DSİ eski genel müdürlerinden Su Politikaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Yıldız, “Keban Barajı, hidroenerji üretimi için çok önemli. Bu barajdaki su seviyesinin yükselmesi, kış mevsiminin yağışlı geçmesine bağlı. Keban Barajı’ndaki su seviyesi elektrik üretimi için gerekli minimum 820 metrelik su kotundan sadece 8 metre yüksekte. Karakaya Barajı’nda en düşük kota 9 metre, Atatürk Barajı’nda ise 6 metre düzeyine yaklaştı. Keban Baraj Gölü‘ndeki su seviyesinin 820 metre kotunun altına düşmesi halinde, elektrik üretimi ve Keban-Ağın ile Ağın-Keban arasındaki feribot seferleri aksayabilir. Türkiye’nin Hidroenerji üretiminin yaklaşık yarısı GAP barajlarından gelir. Bu aylarda seviyeler düşer. Ancak bu üç barajdan Keban anahtar barajdır. Oradaki seviye düşüşü önemli” dedi.
Kış dönemine kadar çok dikkatli bir işletme stratejisi belirlenmesi gerektiğinin de sözlerine ekleyen Yıldız, şu uyarılarda bulundu: “2001 yılında da Keban Baraj gölündeki su kotu 820.45`e düşmüş ve o dönemde sadece 2 tribünden enerji üretimi yapılabilmişti. Bölgede yağışların azalması ve Keban Barajında su seviyesinin düşmesi ile 8 türbini bulunan ve yılda ortalama 6 milyar 200 milyon kilovatsaat enerjinin üretildiği barajda enerji üretimi de düşüyor. Bu düşüş bu barajdan sonraki Karakaya ve Atatürk Barajına giren akımları da azaltarak ardışık dizilen bu barajlardan yapılan toplam enerji üretimini düşürebiliyor. Kış dönemine kadar işletmenin çok dikkatli yapılması gerekiyor.”

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında