
Güzellik Algısı Üzerine: Yanlış Dayatmalar ve Gerçeklik.
Güzel olmak, “şişmiş bir yüz, kalkık burun ve büyük dudaklar” demek değildir. Son yıllarda medya ve sosyal medya aracılığıyla dayatılan bu yanlış güzellik anlayışının artık durması gerektiğine inanıyorum. Son 10 yılda güzellik ve gençlik adına yapılan estetik müdahalelerin abartıldığı ve kadınlara bu algıyla baskı yapıldığı aşikârdır. Estetik cerrahide, bir zamanlar ihtiyacı olanlara tedavi amaçlı büyük destek sağlarken, bugün gereksiz dokunuşlarla kişilere operasyon yaptırma fikri sosyal medya aracılığı ile çok fazla dayatılmaktadır. Estetik Cerrahinin Amacı Değişiyor.Bir zamanlar ciddi sağlık sorunları ya da fiziksel anormalliklerin giderilmesi için kullanılan estetik müdahaleler, bugün sağlıklı ve doğal burunlara, memelere yada vücutlara yönelik kişilerin talepleri tamamen algı oluşturan taraflar sonucu yanlış yönlendiriliyor. Özellikle genç kızlar, sosyal medya, da gördükleri kişilerden etkilenerek estetik operasyonlara yönlendiriliyor ve üstelik henüz yaş olarak çok genç ve ihtiyaçları yokken büyük dudaklar, daha belirgin elmacık kemikleri, yüz gerdirme, operasyonları yaptırmayı zaruri ihtiyaç gibi görüyorlar. Burada şunun altını, da çizmek isterim Ülkemizde Çok başarılı Hekimlerin olduğu ve bu başarılarının uluslar arası platformda ülkemizi önemli kürsülerde temsil ettiklerini yakinen biliyorum çok etik çalışan bu hekimlerimiz takdir etmek ve örnek alınması gerektiğini savunuyorum. Eline Bir Fotoğraf alıp “Ben bunu aynısından istiyorum” diyenlere olur yaparız demeyen bu hekimlerimizin sayısının artmasını temenni ediyorum. Abartılı Dolgular ve ZararlarıDolgu işlemleri, ilk ortaya çıktığında hacim eksikliği olan alanları doldurmak için kullanılıyordu. Ancak sonrasında her yüzün daha genç ve güzel olacağı düşüncesiyle aşırıya kaçıldı. Sürekli yabancı maddelerin vücuda enjekte edilmesi sağlık açısından zararlı hale geldi. Bu müdahaleler cildin doğal yapısına ters düşmekte ve uzun vadede zarar vermektedir. Artık bu durumu fark etmeli ve gereksiz müdahalelerden kaçınmalıyız. Herkesin Kendi Güzelliği Değerlidir.Herkesin kendine özgü güzelliği ve karakteristik özellikleri vardır. Annelerimiz bu müdahaleleri yapmadan yaşlanırken ne kaybettiler? Neden 40 yaşına gelen herkesin yüzünü gerdirmesi gerektiğine inanılıyor? Bu abartılı müdahaleler, yaşlanmanın doğal sürecini kabul etmeyi reddetmek anlamına geliyor. Burada önemli olan kişi kendini ihmal etmeden sağlıklı beslenmeli, Spor yapmalı (en azından yürüyüş) doğru ürün ve zamanında gerekli bakımları yaptırmayı önemsemeli ve yaşının iyisi olmalıdır. Kendimizi Olduğumuz Gibi Kabul Etmeliyiz.Özellikle genç kızlarımızın büyük dudaklar ve hacimli yanakların güzelliğin ölçüsü olduğuna inandırılmaları çok üzücü. Bu algı, özgüvensizlik yaratmakta ve gençleri gereksiz müdahalelere yönlendirmektedir. Oysa ki her bireyin kendine has güzellikleri vardır ve bu güzellikler korunmalıdır. Cildin zamanla kaybettikleri geri kazanmak cilt altına yabancı yabancı bir madde ile desteklemek bana göre bir ” toprağı kazıp eşelemeden, havalandırmadan, direk kimyasal gübreleri toprağın içine doldurup ürün elde etmeye çalışmak gibi geliyor” sonra bu ürünü tüketmenin vücudumuza verdiği zararları bir düşünün! Artık günümüzde daha doğal yöntemlerle kayıpları azaltmak ve kazanımları arttırmak ve bunu korumak için çok yeni yöntemler hızla gelişmekte. Örneğin cilt altına yabancı bir madde vermeden kollejeni ve nemi arttırabilen teknolojinin sağladığı bakımlarla yaşınızın iyisi olabilirsiniz bunun için yeni nesil teknolojilerden faydalanılmakta. Estetik müdahalelerle birbirine benzeyen yüzler yerine, herkesin kendi doğal güzelliğiyle yüz ifadesini değiştirmeden öne çıkması gerektiğine inanıyorum. Sonuç olarak, bedenimizi ve ruhumuzu doğru bakımlarla beslemeli, doğal güzelliğimizin farkında olmalı ve birbirimizi farklılıklarımızla kabul etmeliyiz. Yaradılışımız bize farklı parmak izleri verdiği gibi, hepimizi birbirimizden farklı ve eşsiz yarattı. Kendimize değer verip bu eşsizliğimizi kucaklamalıyız. Başkası Olma Kendin Ol.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında