
Cennetmekân Sultan İkinci Abdülhamid Han, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde (1876-1909) hüküm sürmüş ve Filistin meselesine büyük bir hassasiyet göstermiştir. Sultan Abdülhamid, Siyonistlerin Filistin’e yerleşme çabalarını engellemek amacıyla tedbirler almıştır. 1896’da Yahudilerin bir İsrail Devleti kuracaklarından endişe duyarak Filistin’e yerleşmelerini engellemek için bir ferman yayınlamıştır. Sultan Abdülhamid, Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın koruyucusu olarak anılmıştır. İslam dünyasında Filistin meselesini gündeme getiren ilk liderlerden biridir. Sultan Abdülhamid, Osmanlı’nın zor zamanlarında hüküm sürmüş, milletinin başında dimdik ayakta durmuş ve İslam sancağından bir an olsun ayrılmamıştır. 2.Sultan Abdülhamid Han Hz.lerinin Filistin’e yönelik manevi hassasiyeti ve çabaları, tarih boyunca hatırlanmış ve saygı görmüştür.
İşte bu bağlamda Filistin topraklarında yaşanan İsrail-Filistin çatışması, uzun yıllardır devam eden bir trajedi ve insanlık suçu olarak karşımıza çıkıyor. İsrail’in Filistinlilere yönelik uyguladığı devlet terörü, birçok uluslararası hukuk kuralını ihlal ediyor ve insanlık vicdanını sarsıyor. Bu trajik durum, özellikle Gazze’de yaşayan masum insanları etkiliyor. İsrail, bebeklerden çocuklara, kadınlardan silahsız sivillere kadar birçok insanı hedef alarak saldırılar düzenliyor. Hastaneler, okullar, camiler ve sivil konutlar bombalanıyor. Fosfor bombası kullanılıyor ve esirlere kötü muamele yapılıyor. İsrail’in bu eylemleri, savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara yol açıyor. Üzücü bir gerçek olarak, İsrail’e koşulsuz askeri ve siyasi destek sağlayan ülkeler bulunuyor. ABD, yıllık 3.8 milyar dolarlık askeri yardım yaparken, BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail aleyhine çıkan karar tasarılarını veto ediyor. Diğer ülkeler de başta İran olmak üzere (strateji oyunu satranç, ilk İran’da çıkmıştır) bu oyunu iyi oynayan İran, İsrail saldırılarını meşru göstermeye çalışıyor ve Gazze’ye yönelik ambargonun kalkmasına mani oluyor.ki asıl hedef TÜRKİYE ‘yi bu savaşa adım adım davet ediyor. Ejdadın müthiş ogretileri ile feraset sahibi olan bu millet bu davanın onur ve şeref olduğunu, ve bu olguların gerkektigi her yerde candan geçecek kadar aziz olduğunu biliyor Elhamdülillah. işte yukarda saydığım Bu ülkeler, İsrail’in savaş suçlarını destekleyerek insanlık suçuna ortak oluyor. AL SANCAK PARTİSİ Genel Başkanı ve SİYAH SANCAK TEŞKİLATI Genel Başkanı ve dahi Parti Üyeleri Siyah Sancak Teşkilat Üyeleri adına ben Nuri ÇELEBİ Dünya genelindeki akademisyenleri, insan hakları savunucularını, sanatçıları aktivistleri ve diğer kanaat önderlerini tüm Dünyayı uyararak Gazze’deki dramı sona erdirmek için harekete geçmeye çağırıyorum.Acının durdurulması, sorumluların hesap vermesi, Gazze halkının yaşam hakkının korunması ve bağımsız bir Filistin devletinin inşası için İvedi olarak harekete geçilmesi gerekliliğini savunuyor, Bu trajedinin sona ermesi için uluslararası toplumun zinhar daha fazla duyarlılık göstermesini bekliyoruz. Kim Dünya beşten büyüktür diyorsa desin. Biz “BARIŞ DÜNYADAN daha BÜYÜKTÜR” diyoruz “Bu mesele ile bulur cümle düvel, fevz-ü felâh; Hâzır ol cenge eğer isterisen sulh-u salâh”Günümüz Türkçesi ile söyleyecek olursak âli Osmanlı devleti kurtuluş başarısını bu ibretlik sözde bulur. Şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol.ve Barışı sağlamak savaşmayı gerektiriyorsa gerekliliği bulunan her sahada savaşmaya hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz .AL SANCAK PARTİSİ Genel Başkanı Nuri ÇELEBİ

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında