SEMA ÖZCAN, 53 YIL SONRA İLK KEZ MİLLİYET SANAT’A KONUŞTU: “BENİ BEN YAPAN YILDIZ KENTER’DİR”

SEMA ÖZCAN,  53 YIL SONRA İLK KEZ  MİLLİYET SANAT’A KONUŞTU:  “BENİ BEN YAPAN YILDIZ KENTER’DİR”
25 Mart 2024 Magazin Google News

53 yıldır tüm röportaj tekliflerini geri çeviren, Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Sema Özcan, eski Yeşilçam günlerini, kırgınlıklarını ve yurtdışında sürdüğü yaşamını Milliyet Sanat’ın Mart 2024 sayısında Taner Alp’e anlatıyor! Müşfik Kenter’le birlikte rol aldığı “Sevmek Zamanı” filmiyle sinemanın “fotoğraftaki kadını” olarak ünlenen Özcan röportajında, filmin çekimlerinde yaşadıkla­rına, oyunculuğu bırakma kararına ve sinemasız geçen yılla­rına da değiniyor. Yeteneği ve güzelliğiyle zirveye uzanan, Yeşilçam’ın ilk okullu starı Sema Özcan, “Beni ben yapan insan Yıldız Kenter’dir. Her şeyimle, sahnede çok çok iyi olayım diye çok emek vermiştir. Çok çalıştırmıştır. Ona borçluyum,” diyor.

“Bana başkası tarafından dublaj yapıldığını görünce filmi terk ettim”

Sema Özcan, sinemanın “fotoğraftaki kadını” olarak ünlendiği “Sevmek Zamanı” filminin çekimlerinde çektiği zorlukları “Çekimler çok mutlu bir şekilde bitmedi, çok ıstırap çektik. O devirde filmler 15-20 günde çekiliyordu. Bu filmin çekimleri altı ay sürdü. Ve biz film bittiği zaman Metin Erksan’la dargındık,” sözleriyle özetliyor ve ekliyor: “Rahmetli Metin Erksan Müşfik Kenter’le ikimize de kızdığı için dublajımızı başkalarına yaptırdı. Ben bunu bilmiyordum. Yeni Melek Sineması’nda film başladı. Filmde bana başkası tarafından ve beni üzen bir şekilde dublaj yapıldığını görünce filmi terk ettim. Bu tabii bizi çok yaraladı. Ve ondan sonra hiçbir etkinliğe katılmadım.”

“Birdenbire bir şekilde herkesi şaşırtarak ‘Mesleğimi bıraktım,’ dedim”

Önce tiyatroda, ardından sinemada çok parlak bir kari­yere imza atan ve şöhretin zirvesindeyken oyunculuğu bırakan Sema Özcan, “Bunun nedenini hep eşime bağlıyorlar. Tamamen yanlış. Bilakis eşim ve ailesi benim mesleğime devam etmemi arzu ediyorlardı,” diyor ve bir gün eve geldiğinde birçok gazeteci ve fotoğrafçıyla karşılaştığı anısını anlatıyor: “Ani evliliğim birçok insan için sürpriz olmuştu. Benimle konuşmak istiyorlardı. Eşim öğle yemeğine geldiğinde nezaketen kenarda oturdu. Bizi dinliyordu. Flaşlar, sualler vs. bütün atraksiyon benim etrafımda dönüyordu. Mesleğini çok seven bir insan olmama rağmen eşimin o kenarda nazik, hiç sesini çıkarmadan oturuyor olması beni bir anda rahatsız etti ve birdenbire kendim de bilmediğim bir şekilde, eşimi de fotoğrafçı ve gazeteci arkadaşları da şaşırtarak ‘Mesleğimi bıraktım,’ dedim. Ama birdenbire oldu bu. Düşünmeden söylediğim bir şey oldu. Çünkü o fotoğrafı beğenmedim.”

“Filmim biter bitmez Dormen Tiyatrosu ve Kenterler’in kulisine giderdim”

“Benim esas arkadaşlarım sinema muhitinden çok tiyatroculardı. Filmim biter bitmez doğru tiyatroya giderdim. Dormen Tiyatrosu ve Kenterler’in kulisine giderdim. Beni tatmin eden ve bana huzur veren yer orasıydı,” diyen Özcan, oyunculuğu bıraktıktan sonra Yıldız Kenter’den Ayhan Işık’a, Göksel Kortay’dan Müjdat Gezen’e dostlarıyla ilişkisini sürdürdüğünü de anlatıyor.

Taner Alp’in Sema Özcan’la gerçekleştirdiği röportajın tamamı Milliyet Sanat’ın Mart 2024 sayısında…

Kitabevlerinde, marketlerde, Getir’de, Trendyol’da, dergikapinda.com’da, shopier.com’da ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.