
Elmas Kırtepe, 1 Temmuz 1899 yılında Erzurum’da doğdu. İlerleyen süreçte evlenen Kırtepe, kan davası nedeniyle ailesiyle birlikte önce Sivas’a ardından da Kayseri’ye göç etti.
Eşinin ölümünden sonra oğluyla birlikte yaşayan Elmas Kırtepe’nin yaşı, çocukları tarafından ‘nazar değer’ inancıyla gizli tutuldu. Kırtepe, 1 hafta önce nefes darlığı şikayetiyle hastaneye başvurdu. Herhangi bir rahatsızlığı olmadığı belirtilen Kırtepe, dün sabaha karşı, yaşlılığa bağlı olarak hayatını kaybetti. Kırtepe’nin cenazesi, Hulusi Akar Camisi’nde kılınan namazın ardından toprağa verildi.
9 çocuk ve 150’den fazla torun sahibi olan Elmas Kırtepe’nin oğlu Mehmet Kırtepe, “Annem 1899 doğumlu. Hiçbir rahatsızlığı yoktu. En son hastaneye gitti. Nefes alamıyormuş. Bıraksan 3-4 kilometre yürüyebiliyordu. Benim yanımda kalıyordu. Şu anda yaşayan 6 kızı ve 3 oğlu var. En büyük çocuğu 90 yaşında. En büyük torunu ise 64 yaşında. İnsanlar annemle fotoğraf çekinmek istiyordu. Soranlara, nazar değmesin diye ‘Annem bu yaşta değil, aslı yok’ diyordum. Annem devamlı yürüyordu. Son 15 gün içinde bitkin düştü. Nefes darlığından dolayı 1 hafta hastanede kaldı. Gece de ruhunu teslim etti. 150 civarında torunu var” diye konuştu.
‘BABAM, ATATÜRK’Ü GÖRMÜŞ VE YANINDA BULUNMUŞ’
Babasını da anlatan Kırtepe, “Babam tasın içine ekmek doğrardı. İçine de şeker atıp yerdi ve çok yürürdü. Babam öldüğünde de hiçbir hastalığı yoktu. Bir gece uzandığında ruhunu teslim etti. Annem yaşlı olduğu için doktorlar ve hemşireler fotoğraf çekinmek istediler. Duyulmasını istemedik. 1 sene önce en büyük ablamı, 105 yaşında kaybettik. Babam 6 yıl askerlik yapmış. Mustafa Kemal Atatürk’ü görmüş ve yanında bulunmuş. Ben babamın yanından hiç ayrılmazdım. O da bana anlatırdı. Kendisi Erzurum’da köy ağasıymış. Erzurum’da yaşıyormuşuz. Kan davası nedeniyle önce Sivas’a sonra Kayseri’ye yerleşmişiz. Atatürk’ün ayakkabısını sildiğini söylüyordu. Babam da 113 yaşında rahmetli oldu” ifadelerini kullandı.
‘KENDİ YAŞI DEĞİL, DİYORDUK’
Elmas Kırtepe’nin torununun torunu Ferhat İlim (40) ise şöyle konuştu:
“Yaşını kimse bilmiyordu. Nazar değmesin diye ‘Kendi yaşı değil’ diyorduk. Bir yerlere gidip geliyordu. Sürekli geziyordu. Arada kayboluyordu. Bilinci yerindeydi. Annem yanına gittiğinde hep eskilerden konuşuyorlardı. Genelde oğullarını severdi. Hep onları sorardı. Tahminime göre 150’den fazla torunu vardı.”

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında