
Kentte geçen pazar günü saat 20.30 sıralarında Sevinçli köyü ve köyün yakınlarındaki Kireçlik mevkisinde etkili olan sağanağın ardından sel oluştu. Yolun da yarıldığı mevkide sele kapılan araçlardan birinde bulunan 2 çocuk annesi Gülseren En (53) öldü, eşi Çapan En ve diğer araçlardaki 13 kişi, ihbarla bölgeye sevk edilen ekipler tarafından kurtarıldı. Kurtulan Nazif Balcan (25) ve eşi Hayriye Balcan’ın (25) 3 aylık bebekleri Asel ise annesinin kucağından kayıp akıntıya kapılarak kayboldu.
ASEL BEBEK KAYBOLDUĞU NOKTAYA 3 KİLOMETRE UZAKLIKTA BULUNDU
Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Asel bebeğin cansız bedeninin bulunmasının ardından olay yerinde açıklamada bulundu. 410 kişilik ekibin arama kurtarma çalışmasına katıldığını belirten Kumbuzoğlu, “STK’larımız, UMKE’miz, izcilik kulübümüz, askerimiz, polisimiz, emniyetimiz, gönüllü vatandaşlarımız yaklaşık 410 arama kurtarma ekibiyle ve köpeklerimizle, dalgıçlarımızla büyük bir mücadele örneği sergiledik. 7/24 gece gündüz çalıştık. Asel bebeğimizle, yüreğimiz aktı. Ben emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok üzgünüz ama bebeğimizi bulduğumuzdan dolayı ona da mutluyuz. En azından cansız bedenine ulaşmak aileyi de memnun etti, bizleri de memnun etti. Bu sel felaketleri sadece Aksaray’da değil, ülkemizi birçok yerinde cereyan etti. Dolayısıyla sel felaketlerinde vefat eden başta bebeğimiz olmak üzere bütün vatandaşlarımızın başı sağ olsun. Ölenlerin mekanları cennet olsun, yaralananlara da Allah’tan şifalar diliyorum” dedi.
Vali Kumbuzoğlu, Asel bebeğin, kaybolduğu noktadan yaklaşık 3 kilometre ileride balçık içinde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:”Olay yerinden 3 kilometre aşağıda bulundu. Tabi bu selin özelliği dere suyunu tamamen balçıkla kaplanması. Balçık biliyorsunuz, yapıştıran bir özellik taşıyor. Dolayısıyla taş, ağaç parçalarıyla oluşmuş bir balçık aynı zamanda Asel bebeğimizi kavrıyor ve kapatıyor. Bu şekilde aramayı da zorlaştırdı. İş makinelerinin de yardımıyla arkadaşlarımız, değerli arama kurtarma ekibimiz bu balçığı fark ediyorlar. Bebek de küçük olduğu için işin zor tarafı da buydu; ancak fark ediyorlar ve balçığı üstünden alarak bebeğimize ulaşıyorlar. Bulunma şekli bu şekilde.”
‘BİR MEZARI OLACAK’
Asel bebeğin amcası Enver Balcan, “5’inci günde ölü olarak bulundu. Bir mezarı olacak. Bizim de istediğimiz buydu” dedi.
ASEL BEBEK, KIYAFETLERİYLE BİRLİKTE BULUNDU
Asel bebeğin bulunmasının ardından babası Nazif Balcan ve yakınları, o bölgeye geldi. Bir umutla günlerdir bekleyen Nafiz Balcan, gözyaşlarına hakim olamadı. Baba Balcan’ı, yakınları ve kurtarma ekibindeki görevliler sakinleştirmeye çalıştı.Asel bebeği bulan ekiplerden Aksaray Belediyesi İtfaiyesi’nde görevli Miraç Mutlu, bebeğin üzerinde kıyafetleriyle birlikte bulunduğunu belirtti. Mutlu, “Üzerinde kendi elbiseleri mevcuttu. Ayağında çorabı dahi vardı. Ağaç kütüğü üzerinde gelmiş vevücudunda fazla bozulma yoktu.Biz tarama yöntemiyle taradığımız için ekip halinde aldık. AFAD ekipleri, itfaiye ekipleri. Bizim itfaiye ekipleriyle birlikte sağ tarafta ağaç küpünün altında yatmış bir şekilde bebeğin naaşını bulduk.” dedi.
Öte yandan Acılı anne yaşadığı dehşeti şu sözlerle anlatmıştı:
Otomobillerine çarpan kaya parçası sonrası aracın içinde kucağındaki bebeğiyle birlikte suya fırladıklarını ve sürüklendiklerini belirten Balcan, ”Sular gittikçe yükseldi. Nasıl olduysa bir kaya parçası mı, sert bir şey geldi, eşimin oturduğu tarafasürücünün bulunduğu tarafa çarptı.O çarpmayla kapı açıldı. Çocukla ben suya fırladım. Eşim arkamdan ‘Hayriye’ diye bağırdı. Duydum ama suyun içindeydik artık. Taklalar atıyoruz, çocukkucağımda. Çocuklaepeysürüklendim. Sonra da ellerimin içinden kaydı gitti. Sonra su beni dereye attı”dedi.
‘ÖLECEĞİM BURADA, HEPİMİZ ÖLECEĞİZ’
Kapıldığı akıntıdan kurtulmak için dakikalarca uğraştığını belirten Balcan, ”Deredeakıntıya kapılmamak için direndim, sonra artık canım kesildi, yoruldum. Kımıldayacak halim kalmadı. Ellerimi, kollarımı açtım, ‘Öleceğim burada, hepimiz öleceğiz’ diyerekkelimeişehadet getirdim.Nasıl olduysa Allah tarafından ot, çöp, işte ağaç parçaları etrafımı sardı. Ben hareketsiz halde kalınca su beni yukarı kaldırdı.Ondan sonra ağzım, burnum açılınca nefes almaya başladım; ama derenin içinde tabigidiyorum bu sırada. Hani akıntı birden fazlalaşıyor. Suda batıp, çıkıp sürükleniyorum. Ağaçlardantutunmaya çalıştım. Çok uğraştım ama akıntı kuvvetli olduğu için tutamadım. Daha sonraelime kalın bir ağaç parçası geldi. Ona tutundum. Biraz dinlenip, nefes aldım. Sonra gücümü toplamaya çalıştım. Çıkmaya çalışıyorum suyun içinden; ama deredeki suo kadar yükselmiş ki, topraktır, ağaç parçasıdır neye tutunmak istesem hepsi suya karışıp gidiyor. Sonrasuyun içinde ayağıma ağacın kökü denk geldi. Oradan artık destek aldım ve ağacın üzerine çıktım. Ağacın üzerinden tarlaya indim. Yürüyecek halim yok. Ayağa kalkıyorum. Bir sağa düşüyorum, bir sola düşüyorum. Bir iki adım atamadan ayakkabılarımın altına çamurlar yapıştı, ayakkabıağırlaştı. Ayakkabıları çıkardım, tarlanın içinden yürümeye çalıştım” diye konuştu.
ASEL BEBEK, TOPRAĞA VERİLDİ
Aksaray’da 3 Eylül’de selde kaybolan ve bugün cansız bedeni bulunan 3 aylık Asel bebeğin cenazesi, Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan otopsi işlemlerinin ardından cenaze aracıyla Güzelyurt ilçesi Merkez Camisi’nin önüne getirildi. Burada küçük Asel için cenaze namazı kılındı. Cenazeye Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, Asel bebeğin babası Nazif Balcan, yakınları ve köylüler katıldı.Araçtan indirilmeyen Asel bebeğin cenazesi, kılınan cenaze namazı sonrası Aşağı Mahalle Mezarlığı’na götürülerek toprağa verildi. (DHA)

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında