
Hande Atılgan – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı bir TV kanalında “Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı” önerisine açık kapı bıraktı.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı’ olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Karşılaştırmalı hukukta genellikle ülke başsavcılığı sistemi mevcut olup, adli makamlar arasındaki denkliğin de tesisi gerekir. Yapılacak soruşturmalarda, devletin ilgili kurumlarıyla işbirliği yapılması önemli olduğu gibi, yabancı ülkelerin adli makamlarıyla da üst düzey koordinasyon ve adli yardım sağlanmalıdır” demişti.
‘TARTIŞILABİLİR’
Özerk bir yapıya işaret edilen öneri henüz somut bir hal almazken, konuya dair ilk değerlendirme Bakan Tunç’tan geldi. Tunç, katıldığı TV yayınında, Akarca’nın önerisinin sorulması üzerine, “Bu öneri bir düşünce aşamasında, henüz olgunlaşmadı, tartışılmadı. Daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımız ile ikili sohbetlerimizde dile geitirilen bir husustu. Bizim TCK ve Yargıtay Kanunu’nda sistem belli. Özellikle yurt dışında Türkiye aleyhine işlenen Cumhurbaşkanına hakaret ve Kuran-ı Kerim’e saldırı gibi olaylarda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız hemen harekete geçti. Bunun daha etkili olması anlamında bir düşünce bu. Tartışılabilir, taslak henüz ortada yok. Türkiye için ne faydalıysa onu yapmak lazım” diye konuştu.
Milliyet’in ulaştığı hukukçular konunun tartışılması için öngörülen model hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunu belirtirken, gözler bugünkü adli yıl açılış töreninde konu hakkında verilmesi muhtemel mesajlara çevrildi.
ÖZERKLİK TARTIŞMASI
2021’de hukuk camiasından aldığı görüşlerin de katkısıyla hazırladığı A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu’nda, Yargıtay’dan Cumhuriyet Başsavcılığının ayrılması gerektiğini savunarak daha önce önerinin bir benzerini ortaya atan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün ise, Akarca’nın açıklamasına temkinli yaklaştı. Yargıtay’dan, cumhuriyet başsavcılığını çıkarıp, cumhuriyet savcılığını tek başına bir yapı haline getirmeyi ve illerdeki Cumhuriyet Savcılıklarının da değişip, tek Cumhuriyet Başsavcısının Ankara’da olmasını öneren Gün, Akarca’nın önerisi çerçevesinde, Yargıtay’da merkezi bir sistemin, savcılar üzerinde otoriter bir amirlik kurulmasına sebep olabileceğini savundu. Gün, şöyle konuştu:
‘AYAĞINIZA DOLANIR’
“Bu öneriye şöyle katılmıyorum, özerk bir savcılık yapısı önce gelir, Anayasa’yı ve anayasal düzeni özerk şekilde koruması gereken sistem düşünülmeli. Savcıların Anayasa’yı koruma görevleri var. İl, ilçe ve danıştay savcılıklarının pozisyonları belirlenmeden genel bir başsavcılık önermek ileride ayağınıza dolanır. Savcılara tanınan merkezi bir amirlikle bu nasıl olacak? Merkezi ve otoriter siyaset, otoriter yargıyı doğurur. Türkiye gibi büyük bir ülkeye herhangi bir ülkenin hazır giysisi olmaz.”
‘AİLE HUKUKUNU SİL BAŞTAN ELE ALACAĞIZ’
Bakan Tunç, aile hukukunu sil baştan ele alacaklarını belirterek, “Arabulucuğu getirmek lazım. Boşanma, tazminat, nafaka sorunları ile ilgili arabuluculuk olabilir” dedi.
Arabuluculuğun başarısını vurgulayan Tunç, “10 yılda 4 milyon 620 bin dosya arabulucuk önüne geldi, 3 milyon küsürü anlaşmayla sonuçlanmış. Bu, yılda 300 bin dosya demek ve bunlar için en az 600 mahkeme olması gerekirdi. Yargının iş yükünü azaltıyor ve bu yargının daha adil işlemesi demek” dedi.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında