Olay, 20 Mart’ta saat 14.30 sıralarında Muratpaşa ilçesine bağlı Ermenek Mahallesi Rauf Denktaş Bulvarı’nda inşaat firması sahibi Zehra Çatal’a (40) ait inşaat şirketinde meydana geldi.
İş yerine gelen Yılmaz Fahrioğlu, tartıştığı Zehra Çatal’a tabanca ile 9 kez ateş edip, yaya olarak kaçtı. Zehra Çatal hayatını kaybetti, Yılmaz Fahrioğlu da 1 ay sonra Diyarbakır’da yakalanıp, tutuklandı.
Yılmaz Fahrioğlu hakkında ‘kadına karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından hazırlanan iddianame, Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
İddianamede, Fahrioğlu’nun ağırlaştırılmış ömür boyu ve 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İlk duruşmaya Yılmaz Fahrioğlu, kaldığı cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Salonda taraf avukatları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu.
‘VİLLA PROJELERİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ’
Fahrioğlu, Zehra Çatal ile ticari ilişkileri olduğunu, ortaklık için Çatal’ın kendisinden para istediğini iddia etti. Zehra’nın villa inşaatı yapımı projesi için kendisinden azar azar para istediğini belirten Fahrioğlu, Çatal’a toplamda 2 milyon 800 bin lira verdiğini anlattı. Fahrioğlu, “2021’de Zehra beni aradı. Antalya’ya gelmemi istedi. Ben de geldim. Zehra’nın ofisini gezdim. 1 ay içinde inşaatın başlayacağını söyledi. Ben de istediği parayı peyderpey ödedim. 15 gün kaldım, sonra Diyarbakır’a döndüm. Benden yine para istedi. Antalya’ya gelip, yine ofisinde görüştüm. Elden para verdim. Bana başka villa projeleri olduğunu söyledi. İnşaat halindeki villalara bakıp, yeniden ofise geri geldik. Birkaç gün sonra villa sahipleriyle toplantı yaptık. Bu süreçte Zehra para istiyor, ben de ödüyordum” dedi.
‘İNŞAAT YAPMA DEĞİL, DOLANDIRMA PEŞİNDE’
Zehra Çatal’a para ödemesine rağmen inşaat projelerinin olmadığını belirten Fahrioğlu, Çatal’a haciz geldiğini, bu nedenle kendisinden yeniden para istediğini aktardı. Para verip, aralarında senet imzaladıklarını anlatan Fahrioğlu, “İnsanlara ‘İnşaat yapma değil; dolandırma peşinde’ dedim. ‘Beni dolandırıyorsun’ dedim ve paramı istedim. Bana ödeme tarihi verdi. Diyarbakır’a gittim. O tarih geldiğinde aradım, tarihi erteledi. Yine o tarih geldiğinde aradım, Zehra küfür ve tehditler savurdu” diye konuştu.
‘DAYIM İLE ZEHRA’YI ŞİKAYET ETTİK’
Zehra Çatal’dan aylardır parasını alamadığını belirten Fahrioğlu, Zonguldak’taki dayısı Mecit S. ile görüştüğünde Çatal’ın kendisini dolandırdığını anlattığını, borçları olduğunu, bu nedenle Diyarbakır’a gidemediğini söylediğini aktardı. Antalya’ya gelen dayısı Mecit S.’nin Zehra Çatal’a ile görüştüğünü, dayısından 200 bin lira istediğini, bunun üzerine senet yaparak para verdiğini anlatan Fahrioğlu, birkaç ay sonra dayısı Mecit S. ile Zehra Çatal’la görüştüklerini belirttİ. Fahrioğlu, “Zehra projenin yüzde 50’sini dayımın üzerine yaptı. Ortak olup, anlaştılar. Zehra’nın hissesinden de benim paramı vereceklerdi. Bir zaman sonra dayıma inşaatın son durumunu sordum. Zehra şirketi aslında dayıma devretmemiş. Bu yüzden dayım ile karakolda Zehra’yı şikayet ettik” dedi. ‘
‘ZEHRA, BANA KÜFÜR VE TEHDİT ETTİ’
Fahrioğlu, dayısı Mecit S. ile villa inşaatının yaptığı yere gittiklerini anlattı. İnşaatın başında Zehra Çatal’ın dayısı Erol G. ve dedesi olduğunu aktaran Yılmaz Fahrioğlu, “‘Hayırlı olsun, inşaata başlamışsınız, bir an önce bitirin ve bizim paramızı verin. Zaten bizi ortak etmediniz’ dedik. Bu sırada Zehra’nın dayısı Erol G., villa inşaatlarının kendi adına bir şirkete ait olduğunu, Zehra’nın ilgisi olmadığını söyledi. Zehra, o sırada yurt dışındaydı. Dayısı Erol G., Zehra’yı aramış, ‘Yılmaz’ı yollama, ben gelince o problemi halledeceğim’ dedi. Zehra, yurt dışından döndükten sonra beni telefonla aradı ‘Döndüm, büroya gel, görüşelim’ dedi. 1 ay her gün büroya gidip, görüştüm; paramı istedim. ‘İnşaata başladım, paranı vereceğim’ dedi. Olaydan önceki cumartesi gibi Zehra, Ethem ve Erdal isimli kişilerle video konferansıyla görüştük. Zehra Çatal, bana küfür ve tehdit etti” diye konuştu.
‘ÇANTADAN ÇIKARDIĞIM TABANCAYI SIKTIM’
Zehra Çatal’ın pazartesi günü kendisini görüşmek için çağırdığını anlatan Fahrioğlu, olaydan bir gün önce rahatsızlanarak Kepez Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını, doktorların sıkıntı stres nedeniyle kendisinin hasta olduğunu söylediğini aktardı. Olay günü yaşadıklarını anlatan Fahrioğlu, “Pazartesi günü 10.00-11.00 sıralarında ofise gittim. Zehra ve dayısı yoktu. Ethem ve Erdal oradaydı. Oturup, sohbet ettim. O sırada Zehra ve dayısı ofise geldi. Kendi odasına geçti. Daha sonra Ethem’i odaya çağırdılar. Sonra dayısı Erol G., odadan çıkıp, gitti. Bu sırada Zehra Çatal beni çağırdı. Odaya girdiğimde Ethem T. içerde oturuyordu. Ethem’e ‘Çık dışarı’ dedi. Ethem çıkıp, gitti. Zehra Çatal’a, Erol G.’nin neden gittiğini sordum. ‘2 senedir beni oyalıyorsun’ dedim. Zehra bana küfretmeye başladı. Kendimi kaybedip, çantadan çıkardığım tabancayı sıktım. Çok pişmanım, keşke böyle bir şey olmasaydı. Allah beni affetsin. Olay sonrası tabancayı tarlaya attım” dedi.
Daha sonra 7 tanığın ifadesi alındı. Mahkeme heyeti, Fahrioğlu’nun tutukluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Kıvılcım Kalay’dan “Gönüller Hiç Yas Tutar mı?” Şarkısına Çarpıcı Yanıt!
20.Avrupa Kalite Zirvesi Londra’da Gerçekleşti
Muğla’da Genç Sinemacılara Ödül Yağmuru
Menekşe Kankavi “Dünyada İyilik Var Derneği”nden ilk iyilik
Maltepe Belediyesi, “Sürdürülebilir Gelecek” için ilk adımı attı
EYLÜL AŞKIN İLE AŞK ŞARKILARININ USTASINI AĞIRLADI