Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – İhtiyaç duyulduğunda önemli bir hayat kurtarıcı olan ve günlük hayatı kolaylaştıran yapıştırıcıların tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Arkeologlar, bu zamana kadar yapılan çalışmalar sonucunda yapıştırıcıların ilk örneklerine milattan önce 6 bin yıllarından kaldığı tahmin edilen mezarlarda bulunan eşyalarda rastladıklarını belirtiyor. Arkeologlar, ilkel yapıştırıcıların ağaç özünden yapılan karışımlardan oluştuğunu belirterek, modern zamanlara kadar dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanların farklı tipte yapıştırıcılar kullandığına dikkat çekiyor. Günümüzde artık hemen her yerde standart hale gelen yapıştırıcıların yüzlerce yıl önce insanların kendi bölgelerinde kolay ulaşabildikleri malzemelerle yapıldığı tahmin ediliyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her geçen gün daha da gelişen yapıştırıcıların artık sentetik maddelerden imal edilmeye başlandığı biliniyor. Günümüzde kullanılan süper yapıştırıcının ya da Türkiye’de bilinen adıyla ‘Japon yapıştırıcısı’nın tarihsel kökeni ise İkinci Dünya Savaşı yıllarına dayanıyor.
TESADÜF ESERİ BULUNDU
İkinci Dünya Savaşı’nın tüm şiddeti ve yıkıcılığıyla devam ettiği günlerde ABD’deki birçok şirket hâlihazırda devam eden seferberliğe katkı sağlamak için büyük bir çaba içindeydi. Bu durum aynı zamanda birer ABD vatandaşı olan yüzlerce çalışanı hem motive ediyor hem de bu şirketlerin ordu ile iş yapması sayesinde devasa savaş bütçesinden kendilerine pay alabilmelerini sağlıyordu.
Askerlere daha net bir görüş sağlamak için plastik malzemeden dürbün ve nişangah geliştirmeye çalışan ekip, tesadüfen yeni bir bileşik yarattı. Siyanoakrilat adı verilen bileşik dayanıklı gibi görünüyordu ama kullanılamayacak kadar yapışkandı ve bu sebeple ekip ondan kısa süre içinde vazgeçti.
Coover Jr. , yaklaşık 10 yıl sonra jet kanopileri üzerinde yaptığı bir çalışma sırasında Siyanoakrilat ile yolu tekrar kesişti. Ancak bu sefer durum farklıydı.
Siyanoakrilat güçlü bir yapıştırıcı olabilirdi ve bu yönüyle potansiyeli yüksek olan bir ürüne dönüşebilirdi. 1956 yılında patenti alınan süper yapıştırıcı kısa süre sonra ‘Eastman 910’ adıyla satışa sunuldu ve adı değiştirilerek ‘süper yapıştırıcı’ olarak satılmaya başlandı. Tesadüf eseri gelişen tüm bu zincir, süper yapıştırıcının oldukça başarılı bir sonuca ulaşmasıyla nihayete erdi.
SÜPER YAPIŞTIRICI NASIL JAPON YAPIŞTIRICISI OLDU?
1960 ve 1970’li yıllar, süper yapıştırıcı için oldukça verimli zamanlar olmuş, birçok şirket benzer ürünler ortaya koymaya başlamıştı. Kalitesi sayesinde benzeri ürünler arasından kolayca sıyrılan süper yapıştırıcının giriş yapmadığı ülke neredeyse kalmamıştı. Yapıştırıcının Türkiye pazarına girmesi de uzun sürmemişti.
Süper yapıştırıcılar, 1980’li yıllarda Türkiye’de satılmaya başlanmış ve özellikle İstanbul’un kalbi olarak tanımlanabilecek Eminönü bölgesinde seyyar satıcıların favori ürünlerinden biri haline gelmişti. Ancak süper yapıştırıcının Türkiye’deki hikâyesi dünyanın geri kalanından biraz daha farklıydı.
GÜNÜMÜZDE DAHİ BU ADLA ANILIYOR
İkinci Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan Japonya, savaşın sonra ermesinin ardından toparlanmaya başlamış ve kısa süre içinde ekonomik anlamda önemli ilerlemeler kaydetmişti. Birçok Japon firması çeşitli ülkelere ihracat yapıyor, ‘kaliteli ve güvenilir ürün’ algısı Japonya’da üretilen ürünleri tüketicinin gözünde daha cazip kılıyordu.
Süper yapıştırıcı, kalite ve güvenilirlik izlenimi oluşturmak isteyen satıcılar için artık Japon yapıştırıcısı olmuş ve bu isimle satılmaya başlanmıştı. Bu tanımlama zamanla çok daha geniş kitlelere yayıldı ve tüm dünyanın süper yapıştırıcı olarak kullandığı ürün, Türkiye’de ‘Japon yapıştırıcısı’ olarak satışa sunulmaya devam etti. Ürün günümüzde dahi ‘Japon yapıştırıcısı’ olarak adlandırılmaya devam ediyor.
Yaşama İlham Verenler Ödülleri Başlıyor!
Kıvılcım Kalay’dan “Gönüller Hiç Yas Tutar mı?” Şarkısına Çarpıcı Yanıt!
20.Avrupa Kalite Zirvesi Londra’da Gerçekleşti
Muğla’da Genç Sinemacılara Ödül Yağmuru
Menekşe Kankavi “Dünyada İyilik Var Derneği”nden ilk iyilik
Maltepe Belediyesi, “Sürdürülebilir Gelecek” için ilk adımı attı