
ABD’nin 247’nci Bağımsızlık Günü dolayısıyla İzmir’de, Ankara Büyükelçiliği ve Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) Yönetim Kurulu ev sahipliğinde resepsiyon gerçekleştirildi. Uzay Kampı Türkiye’nin bahçesinde gerçekleştirilen resepsiyona ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mary Mills Tuncer, oda başkanları ve iş insanları katıldı. Resepsiyonda konuşan Jeffry Flake, “Amerikan bağımsızlığının 247’nci yılını kutlamak Cheryl ve benim için gerçek bir onur. Biz Amerika’daki demokratik geleneklerimize nasıl değer veriyorsak, Türkiye de aynı şekilde değer veriyor. Bu yıl, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıl dönümü olması nedeniyle özel bir dönüm noktası. Atatürk, modern Cumhuriyet’i kurduğunda dünya çok daha farklı bir yerdi. 1923 yılında Walt Disney Şirketi kuruldu, Louis Armstrong ilk kaydını yaptı ve yeni bir Ford Model T, 725 dolardı. Ankara’daki güzel yeni binamızla o günden bu yana çok yol kat ettik. Aradan geçen yüzyılda yakın ekonomik bağlar, güvenlik bağları ve insanlar arası ilişkiler kurmak da dahil olmak üzere birlikte çok şey başardık. Cumhuriyet’in 100 yılı övgüye değer bir başarıdır. Bu da ancak Türk halkının demokrasiye olan sarsılmaz bağlılığı sayesinde mümkün olmuştur. Türkiye’nin seçimlerin ilk turunda yüzde 90’a yakın bir katılım oranına ulaşması küresel bir standarttır ve ABD seçimlerindeki ortalama katılım oranının çok üzerinde olduğunu da eklemeliyim. Ayrıca siyasi mitinglere gösterilen yoğun katılımı da takdir ediyorum. Eski bir siyasetçi olarak, büyük kalabalıklara duyduğum hayranlık kıskançlık sınırlarında geziniyor. Bu, Türklerin uluslarının demokratik gelenekleriyle gurur duymaları gerektiği anlamına geliyor. Ortaklığımızı genişletmeye ve güçlendirmeye devam etmek için yeni hükümetle birlikte çalışmaya hevesliyiz” dedi.
‘TÜRK HALKININ RUHU, DAYANIKLILIĞI VE GÜCÜ APAÇIK ORTADAYDI’
Kahramanmaraş merkezli depremlere de dikkat çeken Flake, “Ne yazık ki 2023 yılı, çok sayıda insanın hayatına mal olan ve çok daha fazlasını derinden etkileyen yıkıcı şubat depremleriyle de hatırlanacak. Ancak bu zor zamanlar Türkiye’nin en iyi yönlerini de ortaya çıkardı. Türk halkının ruhu, dayanıklılığı ve gücü apaçık ortadaydı. Bu nitelikler Amerikan halkında da yankı bulmaktadır. Depremden sadece birkaç gün sonra iki Amerikan Kentsel Arama ve Kurtarma ekibinin Güneydoğu’da dostlarımıza destek olmak üzere sahada olmasından gurur duyuyorum. Amerikalılardan gelen destek öylesine büyüktü ki Bakan Blinken Washington’da taziye defterini imzaladığında kelimenin tam anlamıyla bir bağış ve ‘geçmiş olsun’ dilekleri denizinin içinden geçmek zorunda kaldı. Ancak Amerika Birleşik Devletleri yalnız değildi. Pek çok ülke kurtarma ekipleri, ekipman ve malzeme gönderdi. Uluslararası toplum Türkiye’nin dünyanın dört bir yanındaki doğal afetlerde yaptığı yardımları unutmadı. Hatta bu depremden sonra ofisimden bir araştırma yapmalarını istedim. ‘Dünyaya bakın, Türkiye’nin geçmişte neler yaptığını görün’ dedim. Geri döndüler ve son 7 yılda beş kıtada 50’den fazla ülkede Türkiye’nin doğal afetlere yardım ettiğini söylediler. Yani, onlar da bunun karşılığını verdiler. Şimdi dünya da karşılığını ödüyordu” diye konuştu.
‘TÜRKİYE, İSVEÇ’İ DE SAFLARINA KATARAK NATO’NUN GÜÇLÜ OLMASINI SAĞLADI’
Yüzüncü yılını kutlayan Türkiye’nin ABD’nin kritik bir ortağı ve dünya sahnesinde güçlü bir aktör olmaya devam ettiğini belirten Büyükelçi Flake, “Türkiye’nin Ukrayna’nın egemenliğine verdiği destek, küresel rolünün bir başka örneğidir. Başka hiçbir ülke Montrö Sözleşmesi’ne başvurarak çatışmayı kontrol altına alamazdı ya da başka hiçbir ülke Karadeniz Tahıl Girişimi’nin küresel pazarlara çok ihtiyaç duyulan gıdayı ulaştırmasını başarılı bir şekilde kolaylaştıramazdı. Daha bu hafta Türkiye, İsveç’i de saflarına katarak NATO’nun her zamankinden daha güçlü olmasını sağladı. Sadece bir saat önce iki Cumhurbaşkanımızın bir araya gelerek aramızdaki bağları güçlendirmek üzere tekrar görüştüklerini bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Artık Türk-Amerikan iş birliği güvenlik konularının çok ötesine geçmiştir. 2022 yılında ülkelerimiz arasındaki ticaret 34 milyarı aştı. Bu bir önceki yıla göre yüzde 22 artış anlamına geliyor. Bunda İzmir’in büyük bir rolü var. Ticaretimiz dengeli ve karşılıklı fayda sağlayan bir yapıya sahip ve iki ülke bu başarıyı daha da ileriye götürerek zaten güçlü olan ticari bağlarımızı daha da güçlendirmek istiyor” dedi.
‘BEŞ ÇOCUĞUMUZ, BEŞ TORUNUMUZ VAR VE HEPSİ DE TÜRKİYE’DE DOĞDU’
Geçen yıl 1 milyon Amerikalının Türkiye’yi ziyaret ettiğini belirten Büyükelçi Flake, “Cheryl ve benim beş çocuğumuz, beş torunumuz var ve hepsi de Türkiye’de doğdu. Türk halkının cömertliği ve iyiliği konusunda gördüklerimizi paylaşabildikleri için çok mutluyuz. İki ülke arasındaki ortaklığın gelecek yüzyılı için iyimserim. Türkiye, geçen gün konutumuzun etrafında sürebildiğim ilk yerli üretim elektrikli araç gibi teknolojik ilerlemelerle geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Nisan ayında, ilk yerli üretim Türk gözlem uydusu SpaceX tarafından Kaliforniya’daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden fırlatıldı. Bu yılın sonlarına doğru, ABD’li Axiom Space ile ortaklaşa olarak, ilk Türk astronotun Uluslararası Uzay İstasyonu’na seyahat etmesi bekleniyor. Burada bir uzay kampının yanında durduğumuz için bunun uygun olduğunu düşünüyorum. Yani artık sınırın gökyüzü olduğunu söylemek doğru değil. Ülkelerimiz kelimenin tam anlamıyla gökyüzünün ötesine uzaya gittiler” ifadelerini kullandı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında