Ege’nin İlk Düşünce Kuruluşu EGİAD Think Tank’tan Girişimcilik Raporu

Ege’nin İlk Düşünce Kuruluşu EGİAD Think Tank’tan Girişimcilik Raporu
19 Nisan 2023 Magazin Google News

İzmir ve Ege Bölgesi’nde bir iş örgütü tarafından kurularak “İlk Düşünce Kuruluşu” ünvanını alan, faaliyetlerine 19 Mayıs 2019’da Milli Mücadele’nin başlangıcının 100. yılına ithaf ederek başlayan EGİAD Think Tank, Cumhuriyetimizin 100. yılında yayınlanan İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu ile önemli bir gündem oluşturdu. İlk raporunu “EGİAD Çin Raporu – Kuşak, Yol ve Saat Kulesi” başlığı ile kamuoyu ile paylaşan EGİAD, ikinci raporunu da “İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu” başlığıyla yayınlandı.

Raporun kamuoyuyla paylaşımı için EGİAD Dernek Merkezinde gerçekleşen toplantıya, EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ev sahipliği yaparken, raporun sunumunu Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki gerçekleştirdi.

30 Girişime Yaklaşık 3.5 Milyon Dolar Yatırım

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, girişimcilik konusunun dünyadaki gelişmeler ile paralel olarak ülkemizde de 2010 yılından bu yana gündeme geldiğini hatırlatarak, “Gerek kamunun gerek özel sektörün gerekse sivil toplum örgütlerinin ilgisi girişimcilik alanına kaymıştır. EGİAD da o dönemlerde buna kayıtsız kalmamış, yaklaşık 13 yıldır girişimcilik üzerine çalışmalar gerçekleştirerek, bölgesinde öncü bir noktaya gelmiş ve adeta bir referans noktası olmuştur. EGİAD Melekleri inisiyatifiyle de bölgedeki tek melek yatırım ağı olarak, girişimciliğin baştan uca her noktada gelişmesi için çalışmalar gerçekleştirmiştir. Güncel rakamları vermek gerekirse bugüne kadar da 30 girişime yaklaşık 3.5 milyon dolar da yatırım yapmıştır” dedi.

Girişimcilikte Türkiye Şehirleri Arasında Ne Noktadayız?

EGİAD Melekleri Yatırım Ağı, İzQ Girişimcilik Merkezi, İzQ İnovasyon Merkezi ile İzmir’de girişimciliğin odak noktasında yer aldıklarını hatırlatan Yelkenbiçer, “İzQ Girişimcilik Merkezi, fikir aşamasından globalleşme aşamasına kadar tüm süreçlerde girişimcilere destek veren bir ortam sunan ve girişimcileri tüm ekosistem aktörleri ve kurumlar ile bir araya getiren bir merkezdir. İzQ İnovasyon Merkezi ise; inovasyon kapasitesi yüksek, büyük ve orta ölçekli firmaların konumlandığı, bu firmaların yolun başındaki girişimciler ile etkileşiminin en üst düzeyde tutulduğu bir merkez olarak konumlandırıldı. İzQ’daki bu ortak vizyon da bizleri İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu’na getirdi. Öncelikle mevcudu bilelim, girişimcilik şehirleri arasında Türkiye’de neredeyiz, Dünya’da neredeyiz tespitini yapalım ve kentin tüm bileşenleriyle ortak vizyon doğrultusunda, politika önerileri çerçevesinde çalışmaya devam edelim” diye konuştu.

Hedefimiz İzmir’in Dünyanın Önde Gelen Girişimcilik Merkezlerinden Birisi Haline Gelmesidir

Girişimciliği dernek olarak çok önemsediklerine dikkat çeken Yelkenbiçer, “Girişimciler tarafından yeni işler kurulması ülkemizi güvenli ve refah bir geleceğe taşıyacak en önemli unsurlardan biri. Fakat Türk toplumunun girişimci olarak yetişebileceği, 21. Yüzyıl yetkinlikleriyle dolu bir eğitim alması, araştırma, geliştirme ve hayat boyu öğrenme olanakları bulabilmesi, girişimci bakış açısının ve girişimcilik davranışlarının özendirildiği bir ülke olmamız da bizi daha da güvenli ve daha da refah bir geleceğe taşıyacaktır. Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyıl’ına girerken de hukukun üstünlüğünün tesis edildiği bir ortamda girişimcilerimiz ile ülkemiz yenilikçi teknolojilere imza atacak, yeşil dönüşümü tamamlayacak, dijital dönüşümde ve bilimsel gelişmede öncü olacak, beyin göçünün önüne geçecek, refahı daha adil dağıtacak, toplumdaki tüm eşitsizlikleri ortadan kaldıracak. Biz buna yürekten inanıyoruz. Dilerim ki, İzmir Girişimcilik Araştırma Raporumuz bölgemize ve şehrimize faydası olacak adımların atılmasına, hayalimiz ve hedefimiz olan İzmir’in dünyanın önde gelen girişimcilik merkezlerinden birisi haline gelmesine vesile olur” dedi.

Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki ise İzmir’de herkesin aynı hedefe yürüdüğünü belirterek, “Kamu ya da STK aynı hedefe yürümekte. İzmir ortak hedefe yürümekte her zaman. İzmir’in bütün teknoloji startupları biraraya getirecek bir üst yapı oluşturması gerek. İyi örnekleri ön plana çıkarıp İzmir’in elçileri gibi çalışması lazım” dedi.

İzmir’in yeni bir merkez olacağına inancım var

İzmir’in yeni bir merkez olacağına inancının olduğunu vurgulayan Selçuki, “Dijitalleşme başlığında ise, ‘önümüzdeki altı ayda hizmet veya ürünlerimi satmak için dijital teknolojileri daha fazla kullanacağım’ ifadesine katılım oranları incelendiğinde yüzde 48’in olumlu beyanda bulunduğu gözleniyor. Teknolojik start-up girişimcileri ile yapılan görüşmelerde ise, pandeminin olumlu taraflarına daha sık değinilmesi dikkat çekti. Girişimlerini pandemi döneminde başlatanlar dahil olmak üzere, katılımcıların neredeyse tamamı çevrimiçi iş görüşmeleri, toplantılar ve eğitimlerin faydasından bahsetti. Bununla birlikte, girişiminin büyüme göstermemesini pandemi dönemine bağlayanlar da oldu” değerlendirmelerinde bulundu.

Rapora İlişkin Detaylar

İzmir’deki girişimcilik ekosistemini analiz ederek şehrin ülke geneliyle karşılaştırmasını sunmayı amaçlayan rapor ile Dünya çapında uygulanan Global Entrepreneurship Monitor (GEM) raporunun metodolojisi İzmir’e uygulanarak hem İzmir’in girişimcilik ekosisteminin araştırılması hem de yıllara yayılan ölçümlerle bu alanda Türkiye’ye örnek bir çalışma yapılması hedeflendi. GEM’de mevcut olmayan bir bölümün de eklendiği raporda, İzmir’deki teknolojik startup girişimcileriyle birebir yapılmış görüşmelerden beslenilerek İzmir startup ekosisteminin analizi gerçekleştirilmiş oldu.

GEM araştırmasının temelinde birbirini tamamlayan iki anket vardır. Bunlardan ilki ve en kapsamlısı, iş kuran bireylerin özelliklerinin, motivasyonlarının ve isteklerinin yanı sıra girişimciliğe yönelik sosyal tutumların analizini sağlayan Yetişkin Nüfus Anketi’dir. İGM bu anketin şehir bazında uygulanabilir kısımlarını alarak İzmir çapında 1012 katılımcılık bir örneklem ile tekrarlamıştır. GEM’de kategorize edilen ‘Başlangıç Aşaması Girişimciler’, ‘Yeni İşletme Sahipleri’ ve ‘Yerleşik İşletme Sahipleri’ kategorileri İGM’de de bulunup, ‘Girişim Yapmaya Niyetli Olanlar’ ve ‘Hiç Girişimde Bulunmamışlar’ şeklinde 2 analitik kategori daha hazırlanmıştır. Araştırmanın bu kısmında katılımcılara yeni bir iş kurmaya yönelik yaklaşımları, geçmiş deneyimlerine dair değerlendirmeleri, iş kurma motivasyonları, finansman kaynakları, geleceğe bakış, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konuları üzerine sorular yöneltilmiştir. Anket sonuçları toplam örneklemin yanı sıra girişimcilik alt kırılımları da incelenerek raporlanmıştır. GEM’de olduğu gibi İzmir Girişimcilik Araştırması analizinin büyük bir kısmı da Başlangıç Aşaması Girişimciler ve Yeni İşletme Sahipleri’nin toplamına tekabül eden Toplam Erken Aşama Girişimcilik Faaliyeti’nin Yerleşik İşletme Sahipleri grubuyla karşılaştırması üzerinden yapılmıştır.

İzmir Girişimcilik Araştırması’nın ikinci kısmı GEM’in Ulusal Uzman Anketi’ne benzer bir uzman anketine dayanmaktadır. Ulusal Uzman Anketi’nde en az 36 GEM onaylı ulusal uzman, bir ekonomideki dikkatlice tanımlanmış girişimcilik ortamı koşulları hakkında çevrimiçi bir anketi tamamlamışlardır. Bu anket, finansmana erişim, sosyal ve kültürel normlar gibi Girişimcilik Çerçevesi Koşulları’nı belirlemek için kullanılır. İzmir Girişimcilik Araştırması, 18 uzmanla yaptığı anket sayesinde İzmir için ulusal rakamlarla da karşılaştırılmış Girişimcilik Çerçevesi Koşulları’nı belirlemiştir. Yetişkin Nüfus Anketi’nin sağladığı mikro seviye çıktıların yanında Ulusal Uzman Anketi girişimcilik hakkında makro seviyedeki politikalar, finansman yapısı ve altyapı gibi alanlar hakkında bir perspektif sunmaktadır.

Son olarak, dijital girişimler ve startup’ların hem Türkiye hem de dünyadaki artan öneminden hareketle, GEM’de mevcut olmayan bir bölüm eklenerek İzmir’deki teknolojik startup girişimcileriyle birebir yapılmış görüşmelerden beslenen İzmir startup ekosistemi analizi yapılmıştır. Araştırma kapsamında İzmir’de yaşayan 14 start-up girişimcisiyle Zoom uygulaması üzerinden yarı yapılandırılmış birebir görüşmeler gerçekleştirilmiştir. EGİAD tarafından İstanbul Ekonomi Araştırma’ya sağlanan iletişim bilgileri aracılığıyla katılımcılara ulaşılmış ve Zoom toplantıları organize edilmiştir. Görüşmeler İstanbul Ekonomi Araştırma bünyesindeki sosyolog ve antropologlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu üç kısımdan elden edilen sonuçlar ve GEM 2021/2022’deki Türkiye ulusal profili ile yapılan karşılaştırmalar sonucunda İzmir’deki girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için politika önerileri sunulmuştur.

Rapor sonucuna göre, 1012 katılımcıyla görüşülmüş olup yüzde 49 erkek, yüzde 51kadın katılımcıyla biraraya gelinmiştir. Katılımcıların yüzde36’sı yüksek okul ve üzeridir. Katılımcıların yüzde 38’i bir iş kurmayı düşünmemektedir. Yüzde 30’u ise gelecek 3 yılda bir iş kurma beklentisi içindeler. Yüzde 12’si bir işi devretmiş ya da kapatmış bulunmaktalar. Her 10 katılımcıdan 8’i yeni bir iş kurmanın bir yıl öncesine kıyasla daha zor olduğunu düşünüyor. İzmir’de iş kurmanın kolay olduğunu düşünenler örneklemin %26’sını oluşturuyor. Yüzde 69’u ise İzmir’de iş kurmanın kolay olduğuna katılmıyor. Yeni bir iş kurmanın bir yıl öncesine kıyasla daha zor olduğunu düşünenler yüzde 79 olarak görünmekte. Finansman kaynakları ve finansmana erişim başlığında katılımcıların %47’si girişimini kurmak için öz kaynaklarını kullandığını ifade etmiştir. Devlet fonları, yatırım fonları, melek yatırımcılar gibi kaynaklardan yararlanma oranı ise oldukça düşük görünmekte. Katılımcıların %59 oranındaki çoğunluğu yeni bir işletme kurarken finansman kaynaklarına erişim kolaylığını çok zor/zor olarak değerlendirmekte.

Yapılan birebir görüşmelerde ise teknolojik start-up girişimlerinin finansman olanaklarından haberdar olmakla birlikte, bu olanaklara birtakım eleştiriler yönelttikleri görülmüştür. Örneğin İzmir’de yatırımcıların belirli sektörlere odaklanıp diğerlerini ihmal ettiği, devlet desteklerinin sektör özelinde ihtiyaçlara hitap etmediği yönünde yorumlar yapıldı. Devlet fonları özelinde en sık yapılan eleştiri ise harcanan efor, maliyet ve elde edilen destek arasındaki orantısızlık oldu. Pek çok kişi, bürokratik prosedürlerin zaman alıcı ve karmaşık olduğundan yakındı.


“Aldığım kalemin dahi hesabını vermem benim raporlama işlerimi uzattığı için ar-ge yapacak zamanım kalmıyor.”

(kadın, 24, metalurji mühendisi, biyoteknoloji sektörü)

Geleceğe Bakış başlığında ise, “Önümüzdeki üç ay içerisinde İzmir’de iş kurmak için iyi fırsatlar olacak” sorusuna yüzde 56 ile “Katılmıyorum” cevabı alınmıştır. Gelecek beş yılda finansmana erişimin kolaylığı hakkında beklentiniz nedir? sorusuna ise yüzde 36 ile “Daha zor olacak” cevabı verilmiştir. Teknolojik start-up girişimcileri, İzmir’deki ekosistemi çoğu zaman tümüyle yeterli değerlendirmezken, özellikle ekosistemi uzun süredir tanıyan ve İzmir’de girişimcilik faaliyetlerini sürdürenler, İzmir’in zaman içerisindeki gelişimine vurgu yapmaktadır. Bazı katılımcılar İzmir’in yeni bir girişimci merkezi olma yolunda büyük bir potansiyel taşıdığına değinmişitir.


“İstanbul’daki ekosistem yavaş yavaş burayı tanımaya başlıyor İzmir’in ve Ege Teknopark’ın bunda çok büyük faydası var çünkü güzel girişimler yer alıyor içinde. Önceden bu girişimleri tanıtamıyorlardı ama artık tanıtmayı da başarıyorlar. Bu yüzden İzmir’in artık yeni bir merkez olacağına inancım var. […] Burada büyük şirketlerin yokluğu hissediliyor ama VC’ler buraya gelmeye ve çeşitli etkinlikler düzenlemeye başladı.” (kadın, 27, fizik mühendisi, sağlık sektörü)

Dijitalleşme başlığında ise, “Önümüzdeki altı ayda hizmet veya ürünlerimi satmak için dijital teknolojileri daha fazla kullanacağım” ifadesine katılım oranları incelendiğinde %48’in olumlu beyanda bulunduğu gözlenmektedir. Teknolojik start-up girişimcilerinde ise daha yüksek nitelikli dijital beceriler (big data, bulut teknolojileri, yapay zeka gibi) gerektiren teknolojilerden sıklıkla bahsetmiştir.

Neden iş kurulduğuna yönelik alt başlıkta ise, İş imkanları az olduğundan geçim sağlamak isteyenler yüzde 47’yi oluşturmakta. Yüksek gelir elde etmek isteyenler ise yüzde 32.

Kurduğumuz işlere ne oluyor? Sorusuna ise “Geçmişte kurup kapattığım, sattığım veya devrettiğim işletme(ler) var” cevabı %39 oranında gelmiş bulunmakta. İşletmesini kapattığını/sattığını/devrettiğini beyan eden katılımcılara bu kararları altında yatan öncelikli sebep sorulduğunda da %30’luk bir oranla “İşletmem beklediğim ölçüde büyümedi” yanıtının öne çıktığı gözlenmektedir. İflas ise katılımcıların %26’sı tarafından öncelikli neden olarak ifade edilmektedir. Saydıklarımdan hangisi işinizi kapatmanızın/satmanızın/devretmenizin nedenini en iyi tanımlar? Sorusunda ise “Kararımda pandemi koşullarının etkisi oldu” diyenler %56’ı ile başı çekmektedir. Ankete katılan ve işini kapatan/devreden katılımcıların yarısından fazlası bu kararlarının pandemi koşulları ile ilişkili olduğunu ifade etmektedir. Teknolojik start-up girişimcileri ile yapılan görüşmelerde ise, pandeminin olumlu taraflarına daha sık değinilmesi dikkat çekmektedir. Girişimlerini pandemi döneminde başlatanlar dahil olmak üzere, katılımcıların neredeyse tamamı çevrimiçi iş görüşmeleri, toplantılar ve eğitimlerin faydasından bahsetmiştir. Bununla birlikte, girişiminin büyüme göstermemesini pandemi dönemine bağlayanlar da olmuştur.