
THD Başkanı Doç. Dr. Azize Atlı Özbaş, geçen yıl Haziran ayında Fırat Üniversitesi’nde eğitim alan bazı meslektaşlarından aldıkları ihbarlar sonucu İç hastalıkları (Dahiliye) alanında uzmanlık yapacak hemşire öğrencilere, danışman olarak veteriner öğretim üyesi atanmasından haberdar olduklarını anlattı. Doç. Dr. Özbaş, yaklaşık bir yıldır devam eden süreçle ilgili detayları aktardı. Doç. Dr. Özbaş, “Uzman bir hemşire demek, branşa hakim, hemşirelik bilgi ve becerisine hakim bir hemşire demektir. Öyle ki yasa, uzman hemşireye uzmanlık alanıyla ilgili bir klinikte çalışıyorsa buranın sorumlu hemşiresi olma hakkı vermiştir. Bu nedenle de uzman hemşirelik, hem toplum sağlığının korunması, hem de hasta bakım kalitesi ve güvenliği açısından son derece önemli, kritik bir pozisyondur. Fırat Üniversitesi’ndeki olayda ise bir veteriner, hemşireliği geçtim, uzman hemşire yetiştirmekte danışmanlık yapabileceğini iddia ediyor” dedi.
” YÖK SAĞLIK KOMSİYONUNDAN AKSİ KARAR ÇIKTI “
Veterinerliğin Sağlık Bakanlığı’nda tanımlanan bir sağlık mesleği dahi olmadığını söyleyen Doç. Dr. Özbaş, süreci şöyle özetledi: “Bu, son derece riskli bir durumdur. Emsal teşkil etmesi açısından da oldukça problemli ve tehlikelidir. Biz, Türk Hemşireler Derneği olarak bu olayı son derece önemsedik. Hem hukuk büromuz, hem Hemşirelikte Eğitim Derneği, hem de özel dal hemşirelik derneklerimiz olmak üzere, bu ihbarları aldıktan sonra 33 dernekle birlikte Fırat Üniversitesi’ne bir tavsiye mektubu yazdık. Üniversite, kendi içinde bazı değerlendirmeler yaptıktan sonra süreci YÖK’e iletti. Konu, 2022 yılının yaz aylarında YÖK’ün Tıp Sağlık Komisyonu’na geldi. Bu ülkenin sağlık alanında, tıp, hemşirelik, diş hekimliği gibi fakültelerinin dekanlarının bir araya gelip tartıştığı bu toplantıda, dekanlar yüzde 70 üzerinde bir oranla, böyle bir uygulamanın bilime aykırı olduğunu, uygulamaya ters düştüğünü söylediler ve bu yönde bir karar çıktı. Ama Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2022-2023 Bahar döneminde, iç hastalıkları hemşireliği alanında yüksek lisans yapmak isteyen öğrenciler için duyuruya çıktı; yüksek lisansa 2 öğrenci alındı. Bu öğrencilere de veterinerlik mezunu danışman hocalar atandı.” dedi.
” HEM YÖK KARARI, HEM BİLİMLE TERS DÜŞÜYOR “
Bu durumun YÖK’ün aldığı kararla da ters düştüğünü iddia eden Doç. Dr. Özbaş, “Biz bu kararın hem YÖK’ün aldığı kararla, hem de bilimle ters düştüğünü biliyoruz. Hemşire öğrenciler, dilekçe ile başvuru yaparak itiraz ettiler. Sağlık Bilimleri Enstitüsü bu dilekçeye rağmen, öğrencilere hiçbir açıklama yapmadan, hiçbir gerekçe göstermeden, veteriner hocaları danışman olarak öğrencilerimize atadı. Örneğin ben, Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalında öğretim üyesiyim. Ben hemşire olmama rağmen, iç hastalıkları alanında yüksek lisans yapmak isteyen bir öğrenciye danışmanlık yapamam. Çünkü o alanın uzmanlığı değilim ve onlara faydalı olabilecek bir katkım olmaz” diye konuştu.
” BÖLÜMDE İKİ HEMŞİRE ÖĞRETİM ÜYESİ VAR ZATEN “
Yeterli hemşire öğretim üyesi olmaması durumunda bazı üniversitelerde tıp fakültesindeki hekimlerin hemşirelik öğrencilerine danışmanlık verdiği örnekler de olduğunu kaydeden Doç. Dr. Özbaş, Fırat Üniversitesi’nde İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda hali hazırda iki tane hemşire öğretim üyesi bulunduğunu iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin kendinizi bir diyabet hastası, ya da kronik böbrek hastası olarak düşünün. Size bakan hemşirenin bir veteriner eliyle uzmanlaştığını, yetiştirildiğini fark etseniz siz bu hemşireye ne kadar güvenebilirsiniz? Rektörlüğün yazılı cevabını sabırsızlıkla bekliyoruz. Çünkü biz de Türk Hemşireler Derneği olarak YÖK’e başvurduk, üniversitedeki bu uygulamanın soruşturulması gerektiği konusunda talebimizi ilettik. Bilimin yanında, doğrunun yanında bir karar çıkmazsa, biz Türk Hemşireler Derneği olarak bu olayı yargı sürecine taşıyacağız.”

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında