
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer çeşitli temaslarda bulunmak üzere İngiltere’nin başkenti Londra’ya geldi. Bakan Özer, temasları kapsamında İngiltere Eğitim Bakanı Nick Gibb ile bir araya geldi. Bakan Özer görüşmede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin büyük bir deprem felaketi yaşadığını ve bu felakette yaklaşık 50 bin vatandaşımızı kaybettiğini hatırlatarak, yaraları sarmak için devletin tüm imkânlarıyla seferber olduğunu belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak hayatı normalleştirmek için eğitimi normalleştirmek üzere çok hızlı adımlar attıklarını ifade eden Özer, “Eğitim sistemimiz yaklaşık 19 milyon öğrencisi, 1.2 milyon öğretmeniyle, aileleriyle birlikte aslında Türkiye’nin örneklemi değil evrenleri kapsıyor. Depremden etkilenen 11 ilde bizim 7 milyona yakın öğrencimiz, 200 bin civarında öğretmenimiz vardı. Başlangıç anından itibaren okulları açmak için, açmadan öne çadırlarda, konteynerlerde türlü alanlarda eğitimi sürdürmek için büyük çaba sarf ettik. Çok şükür, en büyük şansımız bölgedeki binalar içinde en sağlam binaların okullar olmasıydı. Bölgede 20 bin 868 okulumuz vardı. Bunlardan sadece 24’ü yıkıldı. Dolayısıyla binalarımız depremzede vatandaşların konaklamasında aktif olarak kullanıldı” dedi.
Depremin yaşandığı 10 ildeki eğitim öğretimi yeniden başlattıklarını kaydeden Özer, “Hayatın normalleşmesi için eğitim üzerinde çok önemli bir katkıyı sağlamış bulunuyoruz. Özellikle deprem sonrası diğer illere nakillerini aldıran öğrencilerimizin daha sonra bölgelerine geri döndüklerini görmenin aslında eğitim kurumlarının hayatın normalleşmesinde ne kadar etkili olduğunu göstermesi açısından da çok kritik olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Bakanlık olarak bu deprem gündeminden önce üç temel alana ağırlık verdiklerini dile getiren Bakan Özer, “Biri okul öncesi eğitimin güçlendirilmesi, evrenselleştirilmesi, mesleki eğitimin güçlendirmesi ve öğretmenlerin niteliğinin arttırılmasıyla ilgili her türlü çok da boyutlu desteğin sağlanması. Son bir yıl içinde bu üç alanda da çok ciddi dönüşümler gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
“Okul öncesi eğitimde 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 65’ten yüzde 99’a çıkardık”
Türkiye’deki okullaşma oranlarına da değinen Özer, “Okul öncesi eğitimde 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 65’ten yüzde 99’a çıkardık. Mesleki eğitim, Türkiye’nin en kritik alanlardan biri. Yıllardan beri sıkıntıların yaşandığı bir alandı. Zaten dünyada da mesleki eğitim özellikle nitelikli insan kaynağının eğitim açısından tercih etmediği bir alan olarak meydan okuyucu problemleriyle yüzleşen bir eğitim türünü oluşturuyor. Dört yıl önceki görüşmemizde siz özellikle çıraklık eğitimini Bakanlığın vermiş olduğu önemi esnek programlamayla ilgili yeni açılımları anlatmıştınız. Biz de 2021 yılının sonunda çok değişik bir açılım gerçekleştirdik ve Türkiye’deki mesleki eğitimdeki çırak kalfa sayısını yaklaşık 160 binden bir yılda 1 milyon 400 bine ulaştırdık. Dolayısıyla iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu çırak kalfa ve usta ihtiyacının karşılanmasıyla ilgili Türkiye çok önemli bir açılım sağlamış oldu” dedi.
Öğretmenlerin mesleki gelişimleri konusunda çok boyutlu olarak desteklenmesi amacıyla iki farklı açılım yaptıklarını belirten Özer, “Biri, öğretmenliği bir kariyer mesleği olarak tanımlayan bir kanun düzenlemesini 2022 yılı Şubat ayında gerçekleştirdik. İkinci açılım olarak da öğretmenlerle ilgili eğitimlerini merkezi planlamadan okul temelli planlamaya geçirerek bir paradigma değişimine gittik. Bir yıl içerisinde öğretmen sayımız göz önüne alındığı zaman öğretmen başına eğitim saatini 44 saatten 250 saate çıkartabildik. Bu sene de bunu 350 saate yükseltmeyi planlıyoruz. Bu dönüşümlerle eğitim sistemimizin kalitesini artırma ilgili yoğun bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Özer, Gibb’i Türkiye’ye davet etti
İki ülke arasında halihazırda devam eden iş birliğinin öğretmen eğitimleri alanında da genişletilerek devam ettirilebileceğine inandığını belirten Bakan Özer, Birleşik Krallık’ta yaklaşık 500 bin Türk vatandaşının yaşadığını, MEB bursuyla lisansüstü eğitim için yurtdışına gönderilen en çok öğrencinin de bu ülkede bulunduğunu kaydetti. Son olarak deprem sonrasında İngiltere’nin Türkiye’ye karşı gösterdiği yardımseverlik ve destek konusunda ev sahibi Bakan’a teşekkür ettiğini dile getiren Bakan Özer, Gibb’i Türkiye’ye davet etti.
İngiliz Eğitim Bakanından Türkiye’deki mesleki eğitime övgü
Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin İngiltere gündeminin de ilk sıralarında yer aldığını ve bu afetten duyduğu üzüntüyü ifade eden Bakan Gibb, deprem sonrasında Türk hükümetinin yürüttüğü çalışmaların etkileyici olduğunu belirtti. Gibb, özellikle eğitim konusunda bölgedeki öğrencilere ders kitabı, binlerce kırtasiye setinin gönderilmiş olmasının önemine dikkat çekti.
Birleşik Krallık’ta Türk okullarında okuyan çocukların ve İngiltere’de lisans ve lisansüstü eğitim gören gençlerin kendileri için çok değerli olduğunu vurgulayan Gibb, mesleki eğitim konusuna da değindi. Bakan Gibb, “Çıraklık konusundaki başarılarınız da son derece iyi. Çırak sayısını bir sene içinde 160 binden 1,4 milyona çıkarmışsınız. Biz maalesef bu kadar büyük bir başarıyı kaydedemedik ama biz de bu doğrultuda çalışmayı umut ediyoruz” dedi.
Bakan Özer, görüşmenin ardından İngiliz mevkidaşı Gibb’e kaleme aldığı “The Universalization Of Education In Türkiye And New Orientations” (Türkiye’de Eğitimin Evrenselleşmesi ve Yeni Yönelimler) kitabını hediye etti. Görüşmede, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Bakan Yardımcıları Petek Aşkar ve Sadri Şensoy ile AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Hasan Ünsal da yer aldı.
Bakan Özer, Londra’da Bett Fuarı’nı ziyaret etti
Bakan Özer ayrıca, Londra’da düzenlenen ve dünyanın en büyük eğitim teknolojileri fuarı olarak kabul edilen BETT Fuarı’nı ziyaret etti. Eğitim ile teknolojiyi buluşturan fuarda ilgililerden bilgi alan Bakan Özer, eğitim bağlamında doğal afetlere ilişkin gerçekleştirilen toplantıda Cambridge Üniversitesi Eğitim Reformu Direktörü Jane Mann, Eğitim Geliştirme Vakfı Başkanı Carl Ward ile diğer uzman kişilerin sunumlarını dinledi.

Mucize hayat başlıyor

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları