
Danimarka’nın Kopenhag şehrinde yaşayan Soner Yalçın, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin haberini alır almaz memleketi Hatay’a döndü. Annesi ve ablasının yaşadığı İskenderun’daki binaya gelen genç adam, arkadaşları ve yakınları ile birlikte onları bulmak için enkazda arama çalışmasına başladı. Günler geçtikçe enkazdan birçok cansız beden çıkartıldı ancak Yalçın’ın annesi Betül Nuran Çelik ve ablası Güldem Çelik’e ya da onlara ait bir ize rastlanamadı. Tam 1 aydır aramasına rağmen ailesini bulamayan Yalçın, depremden sonraki ilk anlarda enkazdan sağ olarak çıkartılmış olabileceklerini düşündüğünü söyledi. Yalçın, silesinin bulunabilmesi için en etkili ve hızlı yolun hastanelerin yoğun bakımlarındaki hastaların parmak izlerinin alınarak sistemde eşleştirme yapılması olduğunu belirtti.
“BİR UMUT, HER GÜN BURADAYIZ”
Kopenhag’dan Hatay’a gelerek ailesini aramaya başlayan Soner Yalçın, “Ben deprem anında yurt dışındaydım. Olayı duyar duymaz, ilk andan itibaren enkazın başına geldim. Danimarka’da yaşıyorum, Kopenhag’daydım. Haberi alır almaz, 12-13’üncü saatte itibaren enkazın başına yetiştim. O andan itibaren çalışmalara başladık. Apartmanımızda yaşayan herkesi çıkardık, sadece annem, ablam ve son katta yaşayan komşularımız çıkmadı. Onlara ait herhangi bir iz de bulamadık. Her gün buradayız, bir umut. Her geldiğimde enkazdan evimin parçalarını buluyorum. Bir umut burada olur mu diye. Tüm çalışmalarda, kadavra köpeklerine kadar aramaları yaptık ama enkazda herhangi bir şeyin kalmadığını düşünüyoruz. Aklımdaki ihtimal şu anda bilinçleri hala kapalı halde yoğun bakımda oldukları. Şu an yoğum bakımda yatmakta olan hastalardan parmak izleri alınır ve sistemde eşleştirme yapılırsa bu şekilde bizim gibi ailelerini arayan herkese bir umut olur. Bir yardımı olacağını, en kısa ve en etkili çözümün bu olduğunu düşünüyoruz. Bu şekilde bir talebimiz var. En kısa sürede ailemize ulaşmak istiyoruz. İlk andan beri bulunmayan, kimsenin görmediği üst komşumuzu 10 gün sonra Mersin’de canlı olarak bulduk. Birilerinin çıkardığını, yardım ettiğini biliyoruz. O yüzden aynı şekilde ailemize de yardım ettiklerini düşünüyoruz. Şu anda görgü tanığı aramaya çalışıyoruz. Kendi başımıza çalışıp, görgü tanıklarına, kameralara erişip en azından o gece burada yaşananları görmek istiyoruz” dedi.
“BUNU HİÇ UNUTMAYACAĞIZ”
Enkazda arama çalışması yaparken yaşadığı bir anı hiç unutamayacağını dile getiren Yalçın, “Çalışmaların ikinci gününde yanık bir ceset olduğu söylendi. Enkaza yanaşmak istedim ama içim gitmedi, elim ayağım oraya gitmedi. Çünkü kendi ailemin hala orada olabileceği ihtimaline karşı. Çıkan cenazenin erkek olduğu söylenince bir yandan seviniyorsunuz ama diğer yandan birlikte yaşadığınız insanlar. Biz herhangi bir komşumuza üzülemedik bile. Bunu hiç unutamayacağız. Ben depremi burada yaşamamama rağmen hala geceleri enkaz altında uyanıyorum” diye konuştu.
Yalçın’ın ailesinden geriye ise birlikteyken mutlu anlarını çektiği bir video kaldı. Görüntüde, ablasının doğum gününü kutladıkları, videoyu çeken Soner Yalçın’ın, “İyi ki doğdun, Güldem” dediği ifadeleri yer aldı.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında