
Fransa Lyon doğumlu, 24 yaşındaki Gülfem Zengin ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. 2 erkek kardeşi olan Gülfem çoğu hemcinsinin tercih etmeyeceği bir işe gönül verdi. Uzun yol TIR şoförlüğü yapmaya kendini aradığı bir dönemde karar verdiğini söyleyen Gülfem Zengin araç kullanmayı hep sevdi ve çocukluğundan beri de bununla ilgili bir meslek sahibi olmak istedi. Ancak pek çok hayali olan Gülfem için ilk adımı atmak hiç kolay olmadı. Bunun karşısındaki ilk engel ise ailesiydi, kızlarının TIR şoförlüğü yapmalarını istemiyorlardı. Ancak genç kadının amacı kendi parasını kazanmak ve aynı zamanda da sevdiği bir işi yapmaktı. Zor bir mesleğe sahip olduğunu ama işini çok sevdiğini söyleyen Gülfem Zengin, “Babam, annem, teyzem, anneannem, herkes karşıydı ama ben bildiğimi yaptım” diye konuştu.
Mesleğinin en zor taraflarını sıralayan Gülfem için sabırlı olmak çok önemli bir faktör. TIR şoförlüğünde uyku düzeninin de olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Gülfem Zengin, “Bazen gece bazen de gündüz seyir halinde oluyoruz. Takograf kurallarına uymak gerçekten güç istiyor”bilgisini paylaştı.
‘4 SAAT İÇİNDE DORSEYİ KESİP İÇİNDEKİLERİ ÇALDILAR’
Fransa’da yaşayan Gülfem, TIR şoförlüğü yapabilmek için önce bu işi sevmek gerektiğini belirtiyor. Günde 11-15 saatini yollarda geçirdiğini dile getiren genç şoför, kimi zaman trafik kimi zaman da yük sorunu gibi sebeplerle eve dönmenin güçleştiğine dikkat çekti. Yollarda ilginç olaylar yaşadığını anlatan Gülfem Zengin, şu detayları paylaştı:
Çok nadir de olsa TIR’ını park ettiği yerlerde kendini rahat hissetmediğini söyleyen Gülfem, tedirgin olduğu ya da korktuğu zamanları ise yemek yiyerek ve dua ederek atlatmaya çalışıyor. En çok korktuğu şeyin kendisi de aracın içindeyken bir hırsızlık durumuyla karşılaşmak olduğunu söyleyen genç şoför, bu sorunun yıllardır devam ettiğine vurgu yaptı.
‘PSİKOLOJİK OLARAK ÇOK YORUCU BİR MESLEK’
2 senedir kendi şirketi için çalışan Gülfem Zengin, yollardayken gelen aramalarla yeni iş bağlantıları kuruyor.TIR kullanırken kendi kendine şarkılar söyleyerek aldığı keyfi ikiye katladığını ifade eden Gülfem, bu mesleği herkesin yapamayacağının altını çizerek, “Saygı konusunda sıkıntılı bir meslek. Ayrımcılıkla karşılaşıldığında sakin kalmak gerekiyor. Eğer sabrınız ve her şeyi alttan alacak gücünüz yoksa bu işi yapamazsınız. Şimdiye kadar bu mesleği yaptığım için pişmanlık yaşamadım. Aksine sürekli mücadele ettiğim için kendimle çok gurur duyuyorum. Ancak elbette psikolojik olarak çok yorucu. Avantaj ve dezavantajlarını bildikten sonra bu mesleğe adım atabilirsiniz. Belli zamanda, belli bir yerde olmak zorundasınız. Trafik olabilir, arıza olabilir. Tüm bunlar ebette stres kaynağı.Bunun yanında başka kültürleri görüp öğrenmek, başka bir dilde konuşmak gibi avantajları da var” bilgisini verdi.
‘ÖNÜME GEÇİP ANİ FRENLE ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARANLAR VAR’
Günde 8-10 saat TIR kullanan Gülfem Zengin, bunun bel sağlığı için de oldukça zararlı olduğunu belirtti. Sürekli araçtaki yükün kontrol edilmesi ve bu yüke göre sürüşün değiştirilmesi gerektiğine değinen Gülfem,“Temiz tuvalet bulabilmek, gümrüklerde günler boyunca beklemek de zorluyor. Bir de yollarda yeterince hızlı gidemediğimiz için küçük araçların aldığı risklerle karşı karşıya kalıyoruz” deyip şöyle konuştu:
‘EGOLARINDAN SOLLAMAYA İZİN VERMİYORLAR’
Bazı sollamalarda erkek şoförlerin bunu uzattığını vurgulayan Gülfem Zengin, “Aslında kurallara göre bir TIR sollamaya başladıysa, sollanan aracın hızını artırmaması gerekir. Ancak erkek şoförler genelde egolarından böyle davranıyorlar. Şimdiye kadar Avrupa’nın çoğu ülkesine gittim, hâlâ da gitmeye devam ediyorum. En rahat ettiğim yer ise Türkiye oluyor” yorumunda bulundu.
Kendisinin çok nadir yemek yaptığını, genelde ya hazır yemekler ya da evden getirdiklerini tükettiğini söyleyen genç şoför, “Yollarda sandviç yiyorum veya hazır çorba içiyorum. Kolay değil ama elimden geldiği kadar sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Yine de ne olur ne olmaz diye yanımda yemek yapacak tencerelerim var. Pirinç, zeytinyağı, makarna, sos, şehriye, çeşitli ton balıkları bulunduruyorum. TIR’ımda mikrodalga fırınım da var. Yemeklerimi böyle ısıtıp yiyorum”açıklamasını yaptı,
‘TIR’IN BÜTÜN PARÇALARINI SÖKEBİLİRİM’
Gülfem Zengin birkaç sene daha bu tempoda çalıştıktan sonra mesleği bırakmayı planladığını dile getirdi.“Sonuç olarak 4 yıldır bu işi yapıyorum ve bana çok fazla tecrübe kazandırdı”yorumunda bulunan Gülfem, “İlk başlarda kendimden şüphe ederken, şimdilerde kendime güveniyorum. Bazen çok zor zamanlarım oluyor ama tecrübe bu şekilde yaşanarak kazanılıyor. Yaşadığınız şeyin iyi ya da kötü olması önemli değil, önemli olan tecrübe”diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında