
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan, Turkuvaz Medya Grubu’nun ekonomi dergisi Inbusiness tarafından Turkuvaz Medya Center’da düzenlenen “Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi ve Ödül Töreni”ne katıldı.
Tüketimin yaşam kültürü haline geldiği bir çağda yaşandığını ifade eden Erdoğan, “Bir sermaye olarak görülen ve kaynakları sınırsızmış gibi tüketilen yeryüzünün, milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan ortak evimiz olduğunu unutmuş durumdayız” dedi.
Yalnızca topraktan sofraya kadar ortaya çıkan gıda kaybının önlenmesinin, açlık ve sağlıksız beslenme tehdidini ortadan kaldırmaya yeterli göründüğünü kaydeden Emine Erdoğan, “Bugün dünyada israf edilen gıdaların 2 milyar insana yetecek kadar yani açlık sorununu tamamen ortadan kaldırabilecek seviyede olduğunu biliyoruz. Böylesi bir durumda kendi çıkarlarının önüne insanlığın ortak derdini koyan sizler sürdürülebilir yüzyılı inşa eden öncülersiniz. Yeryüzünü gelecek nesillere bırakılacak bir emanet olarak gören medeniyetimizin dünyaya örnek teşkil edecek tezahürlerisiniz” diye konuştu.
“Bizler, sürdürülebilirliği kültürel bir miras olarak özümüzde taşıyoruz”
İklim değişikliğinin sarsıcı sonuçlarıyla yüzleşirken insanların çevre duyarlılığının geçmişte rastlanmayan bir hızla artmasının, bu karamsar tablo karşısında umutları tazelediğini belirten Erdoğan, “İçinden çıkılmaz görünen bu sistemi dönüştürecek yeni çözüm yolları sunabilecek imkan ve kabiliyet, sahip olduğumuz inanç ve kültür dünyamızın temelinde yatıyor.
Bereketin bazen tek bir pirinç tanesine bağlı olabileceği, iki kişiye yetenin üç kişiye de yetebileceği inancıyla yetiştik. Mutfağında tarhana çorbası olan, meyve kabuklarından şifalı turşu ve şerbet yapan bizler, sürdürülebilirliği kültürel bir miras olarak özümüzde taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Geri kazanılan milyonlarca ton atık ile 62,2 milyar lirayı ekonomiye kazandırdık”
Bugüne kadar geri kazanılan milyonlarca ton atık ile toplamda 62,2 milyar lirayı ekonomiye kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, “Geldiğimiz noktada Sıfır Atık Projesinin başarısının ulusal sınırları aşarak dünyaya örnek teşkil eden ve başka ülkelerce benimsenen bir harekete dönüştüğüne şahitlik ediyoruz. Türkiye olarak elimizi taşın altına koyuyor, Birleşmiş Milletler bünyesinde yürüttüğümüz çalışmalar ile küresel iklim mücadelesinde çözüme liderlik eden bir rol üstleniyoruz.
Dünyada açtığımız yaraları sarmak için hepimize farklı sorumluluklar düşüyor” diye konuştu.
Duygu ve düşünce dünyasını şekillendiren kitle iletişim araçlarının, çevre sorununun çözümünde oynadığı rolün oldukça önemli olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, gündemi medyada gördükleri ve duydukları haberlerin şekillendirdiğini, duyulmayan ve görülmeyen olayların ise herkes için yok hükmünde kaldığını ifade etti. Erdoğan, iklim değişikliğinin meydana getirdiği sorunları yalnızca küresel düzeyde konuşmanın, insanların çözümün bireysel bir parçası olmasının da önüne geçtiğini dile getirdi.
“Türkiye’nin yeni yüzyılı ideali bir gelecek yolculuğudur”
Medya mensuplarına birkaç şey söylemek istediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Artan sıcaklıklar nedeniyle meydana gelen orman yangınlarını durdurmak ile evimizde oluşan doğal atıkları dönüştürmek arasındaki bağlantıyı insanlara çok iyi anlatmalıyız. Günlük hayattaki davranışlarımızda yapacağımız küçük değişiklikler ile dünyanın emisyon oranını düşürebileceğimizi, israfı önleyerek açlık tehdidini bertaraf edebileceğimizi, toprağı ve canlı yaşamını doğal haliyle koruyabileceğimizi hep birlikte göstermeliyiz. Sıfır Atık Projesi bugün gücünü onu tüm kalbiyle sahiplenen aziz milletimizden alıyor. Sıfır atığı bir hayat felsefesi olarak benimseyenlerin sayısının sizlerin desteğiyle artacağına inanıyorum. Sürdürülebilir yaşam toplumumuzun her bir ferdinin zihnine ve vicdanına sizin sözleriniz ile işleyecektir.”
Doğa dostu binası ile çevre duyarlılığını anlatmaktan bir adım öteye geçerek uygulamaya koyan Turkuvaz ailesini de ayrıca tebrik eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin yeni yüzyılı ideali bir gelecek yolculuğudur. Bu yolculukta tarım, sanayi, ticaret, sağlık gibi birçok sektörü içine alan büyük bir dönüşüm gerekiyor. Bu noktada üretimi gerçekleştiren iş dünyamızın katkısı son derece önemli. Dünya çevre dostu yeni üretim modellerine hızla geçiş yaparken, Türk şirketlerinin değişime ayak uyduran değil, sürdürülebilirliğin gerçek öncüleri olabilecek potansiyeli taşıdıklarına inanıyorum. Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ve başlattığımız yeşil kalkınma devrimine, iş dünyasından sunulacak her katkıyı çok önemli buluyorum.”
EMİNE ERDOĞAN’DAN PAYLAŞIM
Emine Erdoğan zirveye ilişkin yaptığı paylaşımda, “Sürdürülebilir gelecek idealinde medyanın hayati bir rolü var. Sıfır Atık hareketinin sesi olarak gördüğüm medya mensuplarımız vasıtasıyla sürdürülebilirlik bilincini yaygınlaştırabilir, zihinlere ve vicdanlara işleyebiliriz.
Bu şuurla gerçekleştirilen Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nden çıkacak önerilerin, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ışık tutacağına inanıyorum. Ülkemizin Yeşil Kalkınma Devrimi’ne doğa dostu binası ile katkı veren Turkuvaz Ailesini ve ödül alan herkesi kutluyorum.” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir gelecek idealinde medyanın hayati bir rolü var. #SıfırAtık hareketinin sesi olarak gördüğüm medya mensuplarımız vasıtasıyla sürdürülebilirlik bilincini yaygınlaştırabilir, zihinlere ve vicdanlara işleyebiliriz. pic.twitter.com/QKHH2vFVqt
— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) January 13, 2023

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında