2000’li yılların başında bir grup araştırmacı tarafından Hristiyan inancına mensup toplumların kutsal kabul ettiği 25 Aralık tarihine denk gelen Noel gününün aslında Türklerden gelen bir bayram olduğu ortaya atılmıştı. Noel’in her yıl 21 Aralık’ta Türkler arasında kutlanan Nardugan Bayramı’ndan geldiğini savunan bu görüşe göre Noel Baba da yine Türk kültüründen türemişti, hatta Santa Claus’un gerçek adı Ayaz Ata’ydı. Noel’in Türklerden geldiği iddiası sonucunda ortaya çıkan kavram karmaşası zaman içerisinde pek çok kişide kafa karışıklığı yarattı. Peki yılbaşı kutlamaları gerçekten eski Türklerden gelen bir gelenek olabilir mi? Türklerin bayramı yılbaşı mı yoksa Nevruz mu? Noel Baba’nın gerçek adı Ayaz Ata mı?
İDDİALARIN HANGİSİ GERÇEK?
Birçok kişinin kafasında karışıklık yaratsa da aslında Noel ve yılbaşı birbirinden farklı kavramlar. Dünyanın pek çok yerinde Hristiyan inancına sahip toplumlar her yıl 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan gece Hz. İsa’nın doğumunu büyük bir mutlulukla kutluyor. Yeni yıla sadece 5 gün kala kutlanan bu güne Noel adı veriliyor. 31 Aralık gecesinde ise eski yılı geride bırakmanın ve yeni yılı kucaklamanın coşkusu yaşanıyor.
Noel’in eski Türk topluluklarıyla bağdaştıran ilk iddia 2007 yılında ortaya atıldığında pek çok kişi şaşkınlık yaşamıştı. Bu iddialar sonucunda akademisyenler adeta ikiye bölünmüştü. Kimileri Noel’in Türkler arasında kutlanan Nardugan Bayramı’ndan geldiğini iddia ederken, kimileri de bu iddiayı doğrulayacak bir kaynak bulunamayacağı savunulmuş, iddiaların asılsız olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştı. Ayrıca birçok kişi eski Türklerin Noel ya da 31 Aralık tarihinde yılbaşı kutlamadığını da öne sürmüştü. Peki bu iddiaların hangileri gerçek, hangileri değil?Uluslararası Şamanizm Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Timur B. Davletov’la Türklerin Noel ve yılbaşı ile bağlantısını mercek altına aldık.
YILBAŞI KIŞIN MI KUTLANIYORDU YOKSA BAHARDA MI?
Dr. Timur Davletov’a göre eski Türk yazıtlarında doğrudan ‘yılbaşı’ kavramına dair bir kanıt yok. Türkolog Louis Bazin’in görüşüne atıfta bulunan Davletov, eski Türklerde yılbaşı gibi yılın dönümünü işaret eden bir günün kış aylarında değil de bahar aylarında kutlandığının altını çizdi.Davletov, otların yeşerdiği, havanın ısındığı Sibirya’da bahar aylarının yeni yılın başlangıcı olarak kabul edildiğini, Eski Türkler için ancak böyle bir dönemin yılbaşı olarak kutlanabileceğini söyledi.
Louise Bazin’e göre eski Türkler yeni yılın başlangıcını Çin Takvimi’nin kabulünden önce bahar mevsiminde kutluyordu ancak bu takvimin kabulü ile yeni yılın kutlanması bir ay öne kayarak kış mevsimine geçmişti. Fakat halk, atalarının geleneklerini sürdürdü ve yeni yıl her zaman bahara denk gelen mart ayında kutlanmaya devam edildi. Bazin’e göre bu dönem senede bir kez olan ve semantik olarak da ‘yılda bir kez’ anlamına gelen ‘Yıl Başı’ (Hakas Türkçesinde: Çıl Pazı) kavramı ile açıklanabilir. Türklerin yeni yılının mart ayında olması ve kutlamaların o günlerde yapılması ise Nevruz Bayramı’na benzetilebilir. Ancak Davletov bunu şu şekilde açıkladı:
TÜRKLERİN NOEL BABASI AYAZ ATA OLABİLİR Mİ?
Noel Bayramı ve yılbaşı kutlamalarının Türklerden geldiğini iddia eden görüşe göre ise Noel Baba diye bilinen karakter de aslında yine eski Türklerden geliyor. İddiaya göre Hristiyanlık’a Noel Baba olarak geçen bu figürün gerçek adı Ayaz Ata. Karlı kış günlerinde kızağı ve geyikleriyle halkın kahramanı haline gelen Ayaz Ata bu görüşe göre tamamen Türklere ait bir figür.
Davletov ise Türkler arasında 21 Aralık’ta kutlanan Nardugan’da geçen Ayaz Ata figürünün asıl adının Çıs Xaan olduğunu ve bu figürün söylenildiğinin aksine Orta Asyalı değil, Sibiryalı olduğunu söyledi.
‘ASLA ORTA ASYA’YA GİTMEDİ’
Çıs Xaan karakterinin Saha Yakut Türkleri’ne ait Şaman mitolojisinde soğukları getiren bir iye olduğunun altını çizen Dr. Timur Davletov, Eski Sovyet coğrafyasında Sibirya’nın kuzeyinde bulunan Saha Yakut Türklerinin yaşadığı topraklarda 1990’lı yıllarda yaratılan bu Çıs Xaan iyesinin hikâyelerde asla Orta Asya’ya gitmediğini belirtti. Eldeki verilere göre Ayaz Ata, Rusların Soğuk Dede’si ve Kar Kızı ile birlikte Soçi ve Moskova’ya yeni yıl kutlamaları için gitmişti.
Bu kahramanın Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan ve ayrıca Türkiye ya da Azerbaycan’da hiçbir resmi kaydının olmadığını belirten Davletov, kimi yerde ‘Ayaz Baba’, ‘Soğuk Dede’ gibi tanınan Ayaz Ata’nın özellikle komünizm yıllarında Rusya’dan Türk toplumlarına geçmiş Noel Baba ile herhangi bir alakası yokmuş gibi anıldığını da ekledi. Dr. Timur Davletov açıklamalarına şu şekilde devam etti:
‘TÜRKLER ÇAM AĞACI SÜSLEMİYORDU’
Noel’in Türklerden geldiği iddiasına benzer bir başka görüş de Eski Türklerin çam ağacı süslediği yönünde. Hatta çam ağacı süsleme geleneğini Şaman inancına sahip toplumlardan geldiğine dair bir iddia da var. Peki Türkler yılbaşı kutlamalarında gerçekten çam ağacı süslüyor muydu?
Davletov’a göre Türkler hiçbir zaman çam ağacı süslemediler. Eski Türkler için birçok şey gibi ağaçların da çok kutsal sayıldığını belirten Davletov, ağaçları süslemek yerine ağaçlara çaput bağlama geleneğine değindi. Hakasça’da ‘Çalama’ olarak anılan bu gelenekte amaç ağaçlara dileklerinin kabul olması için kurban vermekti. Ağaçların yanına gidilerek onlara renkli çaputlar bağlanırdı. Bu şekilde yerine getirilen kansız kurbanda insanlar ağaca dilekte bulunurdu. Davletov insanların ağaçlara çaput bağlamak onları süslemek için yılbaşı gibi özel günlere gerek olmadığını ve yılbaşında süslenen çam ağacı geleneğinin eski Türklerden gelen bir adet olmadığını da iletti.
NOEL BAYRAMI TÜRKLERİN Mİ?
Peki Noel Bayramı gerçekten Türklerin bayramı olabilir mi? Noel’in kökeni Türklerin Nardugan Bayramı’na mı dayanıyor? 2000’li yılların başında gündeme gelen bu iddianın tamamen asılsız olduğunu söyleyen Davletov, şöyle konuştu:
Eskiden İdil-Ural Devleti’nin Volga bölgesinde Nardugan Bayramı’nın kutlandığını ve bu bayramın kutlama döneminin Hristiyan Rusların Noel kutlama dönemi ile örtüştüğünü söyleyen Davletov, o topraklarda bile bu bayramın günümüzden uzun yıllar önce unutulduğunu söyledi. Davletov, şu andaki bilgiler ışığında Noel’in Türk bayramı diye ilan edilmesinin doğru bir fikir olmadığının özellikle altını çizdi.
YILBAŞINDA NEDEN HEYECAN DUYUYORUZ?
Özellikle son yıllarda ülkemizde yeni yıl kutlamalarının daha da büyük bir coşkuyla yapıldığını görüyoruz. Yılbaşı kutlamalarına ait birçok sembolün yaygınlaştığına ve kişilerin yeni yıl telaşı yaşadığına şahit oluyoruz. Peki yılbaşı geleneği günümüzde resmi olarak Türkler’de olmasa da yılbaşı ve ona ait figürleri seviyor olmamızın genlerimizden bize aktarıldığını söyleyebilir miyiz?
Dr. Timur Davletov’a göre böyle bir kutlamanın genlerimizden bize aktarılmış olması imkânsız. Çünkü eski Türklerin kış günlerinde kutladığı herhangi bir bayram yok. Türkler aydınlığın ve baharın bayramını kutlarlar ancak Noel ve Yılbaşı gecesi karanlık ve soğuk günlerin olduğu bir dönemdir, bu sebeple böyle bir kutlama yapmak ve bunun eski Türklerden geldiğini söylemek mantıksız kabul ediliyor.
Wilma Elles: “Dost Biriktir, Negatifi Hayatından Çıkar”
Yaşama İlham Verenler Ödülleri Başlıyor!
Kıvılcım Kalay’dan “Gönüller Hiç Yas Tutar mı?” Şarkısına Çarpıcı Yanıt!
20.Avrupa Kalite Zirvesi Londra’da Gerçekleşti
Muğla’da Genç Sinemacılara Ödül Yağmuru
Menekşe Kankavi “Dünyada İyilik Var Derneği”nden ilk iyilik