AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Genel Başkanvekili Tahir Budagov ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, KKTC’de ortak basın toplantısı düzenledi. Özbekistan’ın Taşkent kentinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) toplantısında KKTC’nin gözlemci statüsünde Türk dünyasının bir parçası olarak kabul edilmesinin tarihi bir dönemin başlangıcı olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bundan sonraki süreçte ümit ediyorum ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uluslararası alanda giderek daha fazla tanınacak, uluslararası alandaki işbirliklerini daha fazla artıracak ve önümüzdeki dönem Kıbrıs’ın dünya çapında tanınması için atılacak olan adımların, yapılacak olan seferberliğin işlerini hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.
Türkiye, KKTC ve Azerbaycan arasındaki iş birliğinin arttırılması gerektiğine değinen Kurtulmuş, “Üç devletin arasında mükemmel ilişkiler olması da yetmez, aynı zamanda halkın arasındaki ilişkilerin mükemmel seviyeye çıkarılması için siyasi partilerin fonksiyon icra etmelerinde büyük yarar var. Bu amaçla üç devletimizin, üç hakim partimizin iktidar partisinin bir araya gelerek, Ulusal Birlik Partisi, Yeni Azerbaycan Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi, işbirliğini artıracağı ve inşallah bunu önümüzdeki dönemde protokollerle de teyit edeceği bir çalışma dönemi içerisine girmiş oluyoruz” dedi.
“Rusya-Ukrayna arasındaki savaş aynı zamanda Rusya ile Batı arasında bir savaş”
Mevcut dönemde ve coğrafyada insanlık tarihinin yeniden yazılmasına vesile olan çok büyük olayların gerçekleştiğine şahit olunduğunu söyleyen Kurtulmuş, “İşte hemen kuzeyde Karadeniz’de büyük bir güç mücadelesinin sürdüğü, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın sadece Rusya-Ukrayna arasında savaş değil, aynı zamanda Rusya ile Batı arasında bir savaş olarak ortaya çıktığı, Karadeniz’deki dengelerin yeniden oluşmaya başladığı, yine Balkanlar’da ciddi hareketliliklerin ortaya çıktığı, Kafkasya’da aynı şekilde güç mücadelelerinin sürdüğü, yeni dengelerin ortaya çıktığı, Orta Doğu’da ve özellikle Doğu Akdeniz’de yeni güç denklemlerinin ortaya çıkmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz” dedi.
“Sadece ayakta durmak değil, aynı zamanda bu coğrafyada güçlü bir şekilde koşmak mecburiyetimiz var”
“Bizim bu coğrafyada çok güçlü olmak, güçlü bir şekilde ayakta durmak, sadece ayakta durmak değil, aynı zamanda bu coğrafyada güçlü bir şekilde koşmak mecburiyetimiz var” ifadelerini kullanan Kurtulmuş, “Durduğumuz zaman düşeriz, onun için hem kendi ülkelerimizin tek tek gücünü artırmak hem de tek millet olarak var olan bu coğrafyanın önemli bu üç unsurunun kendi arasındaki işbirliğini artırmak akli olanın, rasyonel olanın, gerçekçi olanın bir yansımasıdır. Bu çerçevede dünyanın önümüzdeki dönemdeki güç dengelerinin alabildiğine değişeceği bu dönemde inşallah bu işbirliğinin bölgelerimiz için barış ve esenliğe kattı sağlayacağı, her üç ülkenin de halkı için barış ve esenliğine vesile olacağını ve bölgesel anlamda da yeni ufukların ortaya çıkmasına vesile olacağına inanıyorum” dedi.
“Bu sadece resmi bir birliktelik değil, kalbi bir birlikteliktir”
Üç ülke arasındaki birliğin, beraberliğin kıyamete kadar devam edeceğini belirten Kurtulmuş, “Bu sadece resmi bir birliktelik değil, kalbi bir birlikteliktir. Her geldiğimizde Kıbrıs’ın daha da gelişmiş, daha da güçlenmiş olduğunu biliyoruz. Ümit ediyorum ki, Kıbrıs çok daha iyi noktaya gidecektir” dedi.
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere değinen Kurtulmuş, “Buradaki varlığınız özellikle Doğu Akdeniz’deki dengelerin fevkalade şekilde yerli yerine oturtturan bir varlıktır. Nasıl Kıbrıs’ta herhangi bir oldubittiye müsaade edilmediyse, bundan sonraki süreçte de özellikle Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu zedeleyecek herhangi bir adımın atılmasına müsaade edilmeyecek, her alanda Doğu Akdeniz’de bu varlık korunacak. Halklarımız ve egemenlik haklarımızdan doğan diğer ticari haklarımız hepsi sonuna kadar kullanılacaktır” dedi.
“KKTC’nin tanınması için elbirliği ile seferberliğimizi yaparak bu süreci gerçekleştireceğiz”
Bölgede güçlü bir Türkiye, güçlü Azerbaycan ve güçlü KKTC’nin varlığının sadece insanlığın hayrına olacağını ifade eden Kurtulmuş, “Dünya barışının gelişimine katkı sağlayacak bir durumdur. Bunun için de hem halklarımızın daha güçlenmesi, devletlerimizin daha güçlü hale gelmesi, hem de inşallah yakın dönemde KKTC’nin tanınması için elbirliği ile seferberliğimizi yaparak bu süreci gerçekleştireceğiz” dedi.
“KKTC çok büyük sınavlardan geçti”
TDT’da gözlemci statüsü alması vesilesiyle KKTC’yi tebrik ederek sözlerine başlayan YAP Genel Başkanvekili Budagov, “Biz aynı tarihi köklere, aynı dile ve ayni dine sahip halklarız ve biz milli varlığımızı koruyup bugüne gelmek için büyük mücadele yollarından geçtik. KKTC çeşitli dönemlerde kendi halkının milli varlığının korunması için büyük sınavlardan geçti ve gelecek yıl 50. yıldönümünü kutlayacağı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurdu ve korumayı başardı” dedi.
“Türkiye’nin desteğini unutmayacağız”
Azerbaycan’ın da uzun yıllar boyunca devletçiliğine ve milli değerlerine saldırılara maruz kaldığını vurgulayan Buragov, “Azerbaycan, Ermenistan’ın saldırılarına maruz kaldı ve topraklarının yüzde 20’si işgal edildi ve 1 milyondan fazla vatandaşı göçe zorlandı. Barış yolundaki bütün diyalog süreçlerinin neticesiz kaldığını gören Azerbaycan, kendi toprak bütünlüğünü ve BM’nin kağıt üzerinde kalmış 4 kararlarının icrasını kendi gücüyle halletmek mecburiyetinde kalmıştır 44 günlük vatan savaşı döneminde Kıbrıs Türkleri’nin de manevi dayanışmasını hissediyorduk. O zaman da soydaşlarımızın, Türk halkının manevi desteği bu galibiyetin elde edilmesinde önemli rol oynamıştır. Biz Azerbaycan’ın bütünlüğünü sağlaması sürecinde Azerbaycan halkına Türkiye’nin yakından destek olmasını unutmayacağız ve her zaman kıymet vereceğiz” dedi.
Yaşama İlham Verenler Ödülleri Başlıyor!
Kıvılcım Kalay’dan “Gönüller Hiç Yas Tutar mı?” Şarkısına Çarpıcı Yanıt!
20.Avrupa Kalite Zirvesi Londra’da Gerçekleşti
Muğla’da Genç Sinemacılara Ödül Yağmuru
Menekşe Kankavi “Dünyada İyilik Var Derneği”nden ilk iyilik
Maltepe Belediyesi, “Sürdürülebilir Gelecek” için ilk adımı attı