TÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, özellikle son dönemde Türkiye’de de uyuz vakalarında artışın yaşandığını söyledi.
Yorulmaz, “Türkiye’nin çeşitli yerlerinde görev yapan meslektaşlarımızla haberleşiyoruz. Aldığımız bilgiler, Türkiye’nin her yerinde uyuz vakalarında bir artış görüldüğü biçiminde. Edirne’de de benzer biçimde bir artış var. Buna salgın diyebilmek çok kolay değil. Çünkü buna salgın diyebilmek için kesin rakamları bilmemize ihtiyaç var. Bu rakamları bilmiyoruz. Bu nedenle salgın ifadesini kullanamıyorum ama bir artış olduğu kesin” dedi.
‘VAKA ARTIŞINDA EVE KAPANMA DA ETKİLİ OLDU’
Artışın temel nedenlerinden bir tanesinin Covid-19 pandemisinde insanların birlikte evlere kapanması olduğunu dile getiren Yorulmaz, “Uyuz hiç bitmedi, ancak son 3 yılda bir artış oldu. Bu artışın temel nedenlerinden bir tanesi, Covid-19 pandemisi nedeniyle insanları kapalı ortamlarda yaşamaya bir anlamda zorunlu halde tutmamız oldu. Kapalı ortamlarda kalan insanlar kolaylıkla etkeni bir aile ferdinden bir başkasına bulaştırabildiler. O nedenle tekrar açılımla birlikte insanlar dış ortama çıktıklarında daha geniş gruplara yayma söz konusu oldu. O nedenle bir artış oldu. Yoksa yok olup da yeniden ortaya çıkmış değil. Dünyada da benzer eğilimler var, sadece Türkiye’de değil. Dolayısıyla durumu bir genel artış olarak değerlendirmek, önlemlerimizi almak gerekecek” diye konuştu.
’15 DAKİKALIK TEMASTA BULAŞABİLİYOR’
Daha önceden hastalığı geçirmiş ve hastalığa tekrar yakalanmış kişilerin de fark etmeden hastalığı bulaştırabileceğini kaydeden Prof. Dr. Yorulmaz, “Yayılmanın olası nedenlerinden bir tanesi de uyuz böceğinin ilk kez vücuda girmesi durumunda daha önce hastalanmamış kişilerde 4 haftaya kadar uzayabilen bir klinik belirtilerin çıkması süreci var. Ama bu 4 haftalık süreç içerisinde bulaştırmaya bu kişi devam edebiliyor. Bu dönemde o insanın bulaştırıcı olduğunu bilmediğimiz için onlarla teması sürdürebiliyoruz. O kişi de bilmediği için bu durumunu, herhangi bir önlem almadan bulaştırabiliyor. Hasta kişiyle en az 15 dakikalık bir temas gerekiyor, çocukların oyunları, dans etme, güreş gibi yakın temas gerektiren konularda en az 15 dakika temas söz konusuysa yine bulaşma mümkün” ifadelerini kullandı.
‘TEDAVİ EDİLMEZSE KENDİ BAŞINA İYİLEŞMEYEN BİR HASTALIK’
Prof. Dr. Yorulmaz, “Bu artış okulların açılmasıyla birlikte bir parça daha hız kazandı gibi görünüyor. Çünkü uyuz denilen hastalık, çok bulaşıcı bir hastalık. Eğer tedavi edilmezse kendi başına iyileşmeyen bir hastalık. Tedavinin sadece hasta kişinin değil, o hasta kişiyle teması olan aile bireylerinin tamamının uygulaması gereken bir hastalıktan söz ediyorum. 5-6 kişilik aile grubunu tedavi etmek çok daha kolay olabilir. Ama bunun okulda, yurtta, huzurevinde olduğunu düşünün. Böylesi kalabalık gruplarda, grubun tamamının tedavi edilmesi çok kolay bir olay değil. O nedenle bulaş kimi zaman oldukça yaygın hale gelebiliyor” dedi.
‘HASTALIKTAN KOLAYLIKLA KURTULMAK MÜMKÜN’
Hastalığın tedavisinde 2 çeşit ilacın kullanıldığını da ifade eden Prof. Dr. Yorulmaz, “Bir tanesi hazır, eczanelerden aldığımız ilaçlar. İkincisi de majistral dediğimiz eczacının, hekim reçetesi ile hazırladığı ilaçlar. Gerçekte etkileri bakımından her ikisi de çok etkili. Ancak kimi zaman ilaca direnç de kazanabiliyor uyuz böceği. O nedenle eczanelerde yapılan ilaçlar bunun için önemli bir çözüm yolu sağlayabiliyor. Kolaylıkla hastalıktan kurtulmak mümkün. Elbette hastanın giysilerinin en az 60 derecede yıkanması ve kızgın ütüyle ütülenmesi, tedavinin ayrılmaz parçalarından bir tanesi. Çünkü uyuz böcekleri, o eşyalarımıza bulaşıyor. Biz ya da bir başkası giydiğimizde tekrar alabiliyoruz. Uyuz böceklerinin, 1-2 ay vücutta yaşayabilmelerine karşı insan vücudu dışında yaşama şansı yok. En geç 72 saatte bu tür giysilerin üzerinde bulunan uyuz böcekleri kendiliğinden ölüyorlar. Yıkanamayacak durumda olan eşyalarımız var ise bunları bir poşetin içerisine koyup, kapatıp 72 saat beklettikten sonra üzerinde uyuz böceklerinin tümüyle ortadan kalmış olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
‘HER GÜN UYUZ İLE İLGİLİ 5-6 REÇETE GELİYOR’
Edirne’de 47 yıllık eczacılık yapan Şükrü Ciravoğlu da, özellikle son 1-2 ayda çok fazla uyuz vakasıyla kendilerine ilaç için gelenler olduğunu belirtti. Ciravoğlu, “Geçen yıl bayağı azalmış olmasına rağmen 1,5-2 aydır Edirne’de çok fazla sayıda uyuz vakası olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü bununla ilgili çok reçeteye rastlıyoruz. Her gün ortalama en az 5-6 reçete uyuz ile ilgili bize geliyor. Burada kişinin dışında aile tedavisi de gerektiren bir şey. Kullanılan eşyadan çabuk bulaşabilen bir parazit. Örneğin; bir evde çocuk okuldan getirdi ve başka bir şekilde bir kişide oluştuysa, bütün ailenin tedavi görmesi gerekiyor parazitten kurtulmak için” diye konuştu.
Yaşama İlham Verenler Ödülleri Başlıyor!
Kıvılcım Kalay’dan “Gönüller Hiç Yas Tutar mı?” Şarkısına Çarpıcı Yanıt!
20.Avrupa Kalite Zirvesi Londra’da Gerçekleşti
Muğla’da Genç Sinemacılara Ödül Yağmuru
Menekşe Kankavi “Dünyada İyilik Var Derneği”nden ilk iyilik
Maltepe Belediyesi, “Sürdürülebilir Gelecek” için ilk adımı attı