
Midyat ilçesinin kırsal İzbırak Mahallesi’nde yaşayan Hatune Doğan, 1985’te 15 yaşındayken ailesiyle Almanya’ya göç etti. Burada, Mainz Katolik Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde diyakozluk bölümünü bitiren Doğan, katıldığı birçok yardım faaliyetiyle 40’tan fazla ülkeyi gezdi.
Yoksullara, hastalara, evsizlere, öğrencilere ve yetim çocuklara yardım eden Hatune Doğan, Türkçe, Kürtçe, Süryanice ve Almancanın yanı sıra İngilizce, Fransızca, Arapça, Latince ve Afrika dilleri gibi toplam 10 dil daha öğrendi. Süryanice ve Almanca yazılan 22 kitabı bulunan Hatune Doğan’a insani yardım faaliyetlerinden dolayı Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere Avrupa ülkelerindeki birçok kurumdan da ödül verildi. Dolu dolu geçen hayatına rağmen 15 yaşında ayrıldığı köyüne özleminin dinmediğini söyleyen Doğan, geçen yıl her şeyi bırakıp büyükşehir yasasıyla mahalleye dönüşen İzbırak’a geri döndü.
16 AİLE DAHA DÖNÜŞ YAPTI
Köyde yeni bir ev inşa eden Doğan’ın ardından 16 aile daha kesin dönüş yaptı. Burada babasına ait arazilerde tarım yapan Doğan, bahçede yetişen sumakları toplayıp kuruttu. Sumakları satmayıp çevresine hediye eden Doğan, 40 bin metrekarelik alanda fıstık ve üzüm yetiştirmek için çalışmalara başladı.
‘MECBUREN AYRILMAK ZORUNDA KALDIK’
Köylerinden mecburen ayrıldıklarını dile getiren Hatune Doğan, “Şimdi dönüş yaptık, bu evi yaptım. Ablam da yukarıda ev yaptı. Bu eski evleri de onardık, restore ettik. Biz çok memnunuz, Allah’a çok şükür. 1985’te buradan çıktık. O zaman mecbur olduk, çıktık. Şimdi Allah’a çok şükür kanunları, kuralları değiştirmişler. Cumhurbaşkanımız, ‘Süryaniler dönsünler’ diyor. Bize yardım edecek. Şimdi dönüyoruz. Köy onarıyoruz şimdi. İzbırak köyünde şimdi 17 ev oldu. İlk ben başlamıştım. Şimdi sumak topluyoruz. Bu sumak bağı babamındı. Bizim ailenin mirasıdır. Aile için toplayacağız. Eğer çok olursa komşulara hediye vereceğiz. Satmıyoruz bunu” diye konuştu.
‘BURADA BÜYÜDÜM’
İzbırak’ta büyüdüğünü ifade eden Doğan, “Avrupa’ya çıktım ama ben burada büyüdüm. Ektim, topladım, sumak topladım, kuru üzüm yaptım. Benim için garip değildir. Onun için çok hoşuma gidiyor. Burası Avrupa’dan daha sıcaktır ama buraya geldik tekrar. Allah’a çok şükür yani burada hürriyet var. Daha önceki gibi değildir. Ben 15 yaşındaydım o zaman, burada çalıştım ama şimdi Avrupa’da doğanlar buraya gelirse bu iş onlara zor gelir, garip gelir. Ama benim için zor değildir. Çok keyfim geliyor. Hoşuma gidiyor. Allah kısmet ederse gelecek zamanda buraları da ekeceğiz. Yukarıları temizledik, buraları da temizleyeceğiz” diye konuştu.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında