
Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından ‘Körfez İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi’ 2021 yılı haziran ayında başlatıldı. TÜBİTAK’ındesteğiyle kurulan TÜBİTAK MAM koordinatörlüğündeki proje çalışmaları, İstanbul Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi iş birliğiyle oluşturulan ‘Deprem Platformu çatısı altında yürütülüyor. Geçen 24 Nisan’da başlayan ikinci sefer araştırma çalışmalarında 1’inci ayak 3 Mayıs’ta tamamlandı. TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi’yle gerçekleştirilen 1’inci ayakta Kuşadası Körfezi’ni kesen tüm fayların görüntülendiği akustik deniz tabanı ölçümleri tamamlandı ve 1000 kilometrelik veri toplandı.
12 MAYIS’A KADAR SÜRECEK
2’nci ayak çalışmaları ise 5 Mayıs’ta başladı. 2’nci ayak çalışmalarında fayların geçmişte üretmiş olduğu depremlerin jeolojik izlerinin tespiti için deniz tabanından gravite yöntemiyle karot örnekleri alınacak. Bu karotlarda bulunan depremlerle ilişkili jeolojik seviyeler kronolojik olarak tarihlendirilerek fayların deprem üretme riskleri ortaya konulacak. Bu çalışmalarda projeye katılan üniversitelerin yüksek çözünürlüklü oşinografik ve hidrografik ölçümler yapan cihazları tahsis ettiği TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi’nde 2 bin metre deniz tabanı derinliğine kadar gravite sistemi ile karot alabilen yeni sistem kullanılacak. Yürütülen araştırma projesi, çok disiplinli çalışmaların bir arada yürütüldüğü hem ulusal hem uluslararası sularda gerçekleştirilen ilk bilimsel araştırma projesi olma özelliği de taşıyor. İTÜ, DEU, İÜ, ODTÜ, TÜBİTAK MAM ve AFAD’dan 18 araştırmacının katıldığı araştırma seferi 12 Mayıs’a kadar çalışmalarına devam edecek.
‘DEPREMLERİN JEOLOJİK İZLERİNE BAKIYORUZ’
Projekoordinatörü İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Gülsen Uçarkuş, TÜBİTAK MAM araştırma gemisinde açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin ilk milli araştırma seferini başlattıklarına dikkatçeken Uçarkuş, “Bu bölgemizden deprem tehlikesine ışık tutmak amacıyla ciddi su altı teknolojileri kullanarak Kuşadası Körfezi tabanındaki fayları haritalıyoruz. Geçen sene 1300 kilometre veri toplamıştık. Bu seneki çalışmamızın ilk ayağı 2 gün önce bitti. Kuşadası Körfezi içindeki bütün fayları haritalamış, görüntülemiş olduk ama bunlarla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Şu anki 2’nci ayakta da bu fayların üretmiş olabileceği depremlerin jeolojik izlerine bakıyoruz” dedi.
‘YURT DIŞINDAKİ BİLİM CAMİASI İÇİN DE FAYDALI SONUÇLAR OLACAK’
Araştırmanın sonuçlarının 14 Mayıs’ta, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ileTÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal tarafından açıklanacağını belirten Uçarkuş, “Gemideki teknoloji sayesinde yaklaşık 2 bin 500 metreden örnek alabiliyoruz. Bu ülkemiz adına çok mutluluk verici bir şey. Kendi milli kaynaklarımızla, kendi gemimizle, kendi teknolojimizle üniversitelerimizle yola çıkıp, bu araştırmaları hem kendi sularımızda hem uluslararası sularda yapabiliyor olmak çok önemli. Bu araştırmanın sonuçları ortaya çıktıkça da uluslararası dergilerde yayımlandıkça, yurt dışındaki bilim camiası için de faydalı sonuçlar olacak” diye konuştu.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında