Türk devletinin bağımsızlığını simgeleyen İstiklal Marşı “Vatan Şairi” ve “Millî Şair” olarak anılan Mehmet Akif Ersoy tarafından 1921 yılında yazıldı ve bestesi ise Osman Zeki Üngör ve Edgar Manas’a aittir. Toplamda 10 kıtadan oluşan İstiklal Marşı yarışma sonucu ortaya çıkmıştır.
Maarif Vekaleti’nin düzenlediği marş yarışmasına 724 yarışmacı katılmıştır. Para ödülünün olduğunu duyan Mehmet Akif Ersoy yarışmaya katılmaktan vazgeçmiştir. Devrin maarif vekili Hamdullah Suphi Bey’in Mehmet Akif Ersoy’a gönderdiği mektup Mehmet Akif Ersoy’un yarışmaya yeniden katılmasına neden olmuştur. Şiir, 12 Mart 1921’de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir.
İstiklal Marşı 10 Kıta Sözleri
İstiklal Marşı 1. Kıtası
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
İstiklal Marşı 2. Kıtası
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl.
İstiklal Marşı 3. Kıtası
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
İstiklal Marşı 4. Kıtası
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
İstiklal Marşı 5. Kıtası
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.
İstiklal Marşı 6. Kıtası
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
İstiklal Marşı 7. Kıtası
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
İstiklal Marşı 8. Kıtası
Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
İstiklal Marşı 9. Kıtası
O zaman vecd ile bin secde eder, varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
İstiklal Marşı 10. Kıtası
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl.
İstiklal Marşı Kabulü
İlk elemeleri geçen yedi şiir, 12 Mart 1921’de Mustafa Kemal’in başkanlığını yaptığı Meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Ve Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı kabul edildi.
Maarif Vekaleti, Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlarında, İstiklâl Harbi’nin millî bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla 1921’de bir güfte yarışması düzenledi. Yarışmaya eser gönderenler arasında Kâzım Karabekir, Hüseyin Suat Yalçın, İsak Ferrara, Muhittin Baha Pars ve Kemalettin Kamu gibi tanınmış isimler de vardı ve toplamda 724 şiir katıldı. Mehmet Âkif’in “Milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini” düşündüğü için yarışmaya katılmak istemediği bilinir.
Son şiir gönderme tarihi olan 23 Aralık 1920’den sonra Eğitim Bakanlığı güfteleri incelemiş ancak beklenen esere rastlanmamıştır. Mehmet Akif, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey’in kendisine yazdığı 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubundan sonra fikrini değiştirerek Ankara’daki Taceddin Dergâhı’ndaki odasında, Türk ordusuna hitap ettiği şiiri kaleme aldı ve Bakanlığa teslim etti. Şiirde şair; Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk’a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmiştir. Hamdullah Suphi Bey, Âkif’in şiirinin önce cephede asker arasında okunmasına karar verdi. Batı Cephesi Komutanlığına gönderilen şiir, askerin beğenisini kazandı. İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayımlandı, on iki gün sonra ise Konya’da Öğüt gazetesinde yer aldı.
Ön elemeyi geçen yedi şiir, 12 Mart 1921’de Mustafa Kemal’in başkanlığını yaptığı Meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Mehmet Âkif’in şiiri, Meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Akif’in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edildi. Mehmet Âkif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesaiye bağışladı. Şair ayrıca, İstiklâl Marşı’nın Türk milletinin eseri olduğunu beyan etmiş ve İstiklâl Marşı’nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat’a dahil etmemiştir.
Ülke savaş içerisinde olduğu için Âkif’in şiirinin bestelenmesi iki sene ertelendi, 1923’ün 12 Şubat’ında İstanbul Maarif Müdürlüğüne beste yarışması açma görevi verildi.
Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katıldı. Edirne’de Ahmet Yekta Bey’in, İzmir’de İsmail Zühtü Bey’in, Ankara’da Osman Zeki Bey’in, İstanbul’da Ali Rıfat Bey ve Zati Bey’in besteleri okunuyordu. 1924 yılında Ankara’da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay’ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930’da değiştirilerek dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör’ün 1922’de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. 2013 yılında marşın bestesine okunma zorluğunu gidermek amacıyla çeşitli teknik düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
İstiklal Marşımızın Kaç Kıtası Vardır?
Anadolu’da Milli Mücadele devam ederken yazılan İstiklal Marşı toplam 10 kıtadan oluşur.
İstiklal Marşı Notaları