
Savaştepe’de 21 Mart 2006’da okula gitmek için evden çıktıktan sonra ortadan kaybolan Büşra Karabacak ile kuzeni Tuğçe Yıldırım’ın 44 gün sonra cansız bedenlerinin bulunmasıyla ilgili 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın bugünkü duruşmasında karar açıklandı. Mahkeme, sanıklardan Seyhan Yakar ve Ayhan Yakar’ı 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Yakar kardeşlerin cezaları, iyi indirimi uygulanarak 2’şer kez müebbet hapis cezasına çevrildi. Diğer 2 sanık ise beraat etti. Aileler beraat kararı üzerine adliye çıkışında sinir krizi geçirdi ve gözyaşı döktü.
Karabacak ve Yıldırım ailelerinin avukatı İbrahim Erenci, mahkeme çıkışında açıklamayaptı. Yargılanan 4 sanık bulunduğunu söyleyen Erenci, Bu dört sanığın ikisi tutukluydu. Diğer ikisi ise tutuksuz yargılanıyordu. Biz hemen hemen her duruşmada, tutuksuz sanıkların da tutuklanması gerektiğini, fikir ve eylem birliği içinde olduklarını, aynı evi kiraladıklarını, birlikte hareket ettiklerini, olay tarihi olan 21 Mart 2006da hep birlikte, kelimenin tam anlamıyla çil yavrusu gibi dağıldıklarını, İzmir’e gittiklerini, kaybolduklarını ve bir ay sonra ev sahibinin ısrarıyla sanıklardan ikisi geri gelip eşyaları boşaltıp, evi tahliye ettiklerini, dolayısıyla birlikte hareket ettikleri yönünde en ufak bir kuşku olmadığını; HTS kayıtlarıyla, telefon görüşmeleriyle birden çok SIM kartı, birden çok telefon sahibi olmaları nedeniyle ve bunları da birinin IMEI numarasına, diğerinin SIM kartını, diğerininkine bir başka IMEI numaralı cep telefonuna taktıklarını ve eylemden hemen önce eylem hazırlığı içinde olduklarının sabit olduğu, sübut kazandığı, dolayısıyla birlikte hareket ettikleri yönünde onlarca delil sunduk. Biz tutuksuz sanıkların da tutuklanması gerektiğini, onların da cezalandırılması gerektiğini söyledik. Bunu sadece biz söylemedik. Bunu duruşma savcımız da geçtiğimiz duruşmada bütün sanıkların fikir ve eylem birliği içinde olduğu ve her dördünün de 2şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması gerektiği yönünde mütalaa verdi dedi.
BİRDEN ÇOK KİŞİYLE ÇOCUKLARIN ALIKONULMASINDA ZAMAN AŞIMI
Mahkemede tutuklu 2 sanık için beklentileri doğrultusunda 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı verildiğini bildiren Avukat Erenci, “Tutuksuz 2 sanık Y.E. ve A.Ç. için de beraat yönünde karar verildi. Delil yetersizliğinden, her türlü kuşkudan uzak delil bulunmadığından ötürü böyle bir karar verdiler. Daha da ilginç olanı en çok bunu yadırgadık, yadırgadığımıza açık bir biçimde ifade edebilirim. Hangi kanun maddesine, hangi ceza muhakeme usulü kanununa dayanak gösterirseniz gösterin, hangisine dayandırırsanız dayandırın, birden çok kişiyle çocukların alıkonulduğu yönündeki iddianın ve mütalaanın zaman aşımına uğradığından bahisle cezadan mahsup edilmesine, hariç tutulmasına bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bu şu anlama geliyor. Daha açık bir ifadeyle Soruşturma uzun sürdü. Bu uzun süren soruşturma neticesinde biz ancak şüphelilere ulaşabildik. İddianameyi kabul ettik. Ancak bu süre içinde zaman aşımı süresi dolmuştu. O nedenle de birden çok kişiyle çocukların alıkonulması yönünde süreli hapis cezası vermek istemiyoruz diyor mahkeme. Bu yapılan soruşturmanın eksik olduğunu, soruşturmadan kaynaklanan hataların ölmüş çocuklarımıza ihale edildiğini gösteriyor. Biraz belki ağır bir ifade olacak ama maalesef değerlendirmemiz bu yöndedir” diye konuştu.
YARGILAMA BİTMEDEN YURT DIŞI ÇIKIŞ YASAKLARI KALDIRILDI
Yurt dışı çıkış yasaklarının kaldırılması kararına itiraz edeceklerini ve istinafa gideceklerini söyleyen Avukat İbrahim Erenci sözlerine şöyle devam etti:
Daha da ilginç olanı eyleme katıldıkları yönünde en ufak bir kuşkumuz olmayan ve savcılığın da eyleme katıldıkları yönündeki mütalaası doğrultusunda yargılanan Y.E. ve A.Ç.’ye mahkeme ayrıca tazminat hakkı saklı kalmak üzere dava açma hak ve yetkisi vermiştir, verdiği kararda. Söyleyecek çok fazla bir şey yok. 16 yıl sonunda gelinen noktadan memnuniyetsiz miyim? Hayır. Verilen iki tane ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası bir nebze de olsa bizim ve ailelerin yüreğine su serpiyor. Ancak birlikte hareket ettikleri kuşkuya mahal bırakmayacak kadar net olan diğer 2 sanık hakkında beraat kararı verilmesi ve bu yetmezmiş gibi henüz bitmediği halde, henüz yargılama safahatları sonuçlanmadığı, bölge adliye mahkemesi yani istinafın yani Yargıtayın bu konuda hükümleri kesinleşmediği, en son karar verilmediği halde, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını da çok yadırgıyoruz. Yargılama biter. Ondan sonra kaldırılır. Dolayısıyla verilen karara da bu yönüyle itiraz edeceğimiz açık. İstinaf edeceğiz.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında